Orkun, Gökhan, Önder, Gabriel...

“Ne zamandır kemiklerim ağrıyor, gidip bir temiz dayak yiyeyim de kendime geleyim” dedi Orkun. Kaç senelik arkadaşım. Meğer kafes dövüşü yapıyormuş, hiç bilmezdim.
Gideceği yer de Tayland. Kafeste dövüşeceği kişiyi bile önceden rezerve etmiş.
“Gerek yok oğlum ta oralara gitmeye. Gel bizim mahalleye, iki omuz attın mı kulunç, kemik ağrısı hiçbir şey bırakmazlar, pamuk gibi yaparlar” dedim, çok güldük.
İşin şakası bir yana, bu sporu hiç ummayacağınız insanlar yapıyor.
Mesela yakışıklı şef Gabriel Sponza.
Ha keza iş insanı Önder Öztarhan. Hatta geçen yaz bana uzun uzun işin felsefesini anlatmıştı.
Ben şimdi burada Önder gibi iyi anlatamam ama bu sporu vahşi bir dövüş zannederken şaşırıp kalmıştım.
Kafes dövüşünün olimpiyatları var: UFC.
Cumartesi gecesi Londra’da yapılacak.
Aslında UFC’de bir de dünya şampiyonumuz da var: Yerli Canavar lakaplı Gökhan Saki.
Ama maalesef antrenmanlarda sakatlanmış, bu yıl müsabakaya katılamayacakmış.
Şampiyonayı siz de izlemek isterseniz sabaha karşı UFC’nin sitesinden canlı yayınlanacak.
“Yok izlemek kesmez, ben kendim de yapmak istiyorum” derseniz, ta Tayland’lara hiç gerek yok, bizim mahalleye, Sütlüce’ye bekleriz.

Hayvanseverleri çocuktan vurmayacaktın Bülent Abla

Bülent Ersoy hayvanseverleri delirtecek bir açıklama yaptı: “Bana saldıran hayvanseverler hasta ruhlu insanlar. Acaba çocuk sahibi olamayıp kediden, köpekten mi haz duyuyorlar? Kürk giymeye devam edeceğim.”
Giy, alerji olana, kurdeşen dökene kadar giy Bülent Abla. Yasal hakkın.
Ama şu çocuk olayına girmeyecektin, daha da vicdansızca bir hata yaptın.
Sen ki çocuk sahibi olmamayı seçmiş birisin...
Sormazlar mı insana, “Acaba çocuk sahibi olamadığı için, ölü hayvanların kürklerinden mi haz duyuyor” diye...