Ölürsem “beach”ime gelme istemem

BAYRAM MUHASEBESİ

Haberin Devamı

Eda Taşpınar, “Ölünce arkamdan kimse ağlayıp sızlamasın, mümkünse yaşadığım hayatı kutlamak için parti yapsınlar” dedi bir TV programında. Hayatı kutlamak... Bire bir İngilizcesi: Celebrating life... Bu çıkış bana başka bir hikayeyi hatırlattı.

Nicole Penrod, Miami’de orta halli bir ailenin 16 yaşında, hayat dolu kızıydı.
Sosyalleşmeyi, arkadaşlarıyla eğlenmeyi, müziği, dansı çok seviyordu.
Yakınları ona “Nikki” diyordu.
Bir trafik kazasında öldü.
Ailesi, bu feci ölümün ardından yas tutmak yerine, onun hatırasını yaşatmak için evlerinin önünü kafeye çevirdi. Arkadaşları, onu tanıyanlar evlerine gelmeye, birlikte yemek yiyip eğlenmeye devam ettiler.
Tıpkı “Nikki” hâlâ yaşıyormuş gibi.
“Celebrating life” yani “Hayatı kutlamak” mottolarını da şöyle açıkladılar: Her sabah hayatı kutlamak için uyan ve bunu etrafına aşıla...”
İşte Bodrum’da da bir şubesi olan dünyaca ünlü Nikki Beach zinciri konsepti böyle doğdu ve yayıldı.
Eda Taşpınar’ın Nikki Beach’lerin bu hazin hikayesinden haberi var mıdır, yoksa seçtiği kelimeler tamamen tesadüf mü, bilmiyorum.
Ama haklı olduğu bir yan var: Bu ülkede her sabah güneşin doğuşunun kutlandığı bir eğlence konsepti olacaksa o kesin “ikoncan beach” olmalı.
Kendisi “Ben ölünce” falan demiş, Allah gecinden versin, hiç böyle bir hazin hikayeye de gerek yok.
Miami sahillerine bir nazire olarak bugün bile yapılabilir Nikki Beach’lerin Ege versiyonu...
Ama İkoncan seçici/seçkinci bir hanım. Öyle sizi/beni yahut herkesi “beach”ine alır mı bakalım?
Peki siz? Atıyorum, “gönül beach”iniz konusunda ne kadar yüce gönüllü olabilirsiniz?
Sakın ola ki arkamdan hayatı mayatı kutlamasın dediğiniz...
Çok var mı enkazınız/leşiniz?
Yahut ben... Kim ya da kimlere asla reva görmezdim?
Bayram dürüstlüğü şartsa...
O kadar da yüce gönüllü değilmişim.

Haberin Devamı

Yıllardır tek tabanca mücadele ediyor

Söz konusu İkoncan olunca işin çevre boyutu da var: Küresel ısınmaya karşı yıllardır tek tabanca mücadele ediyor Taşpınar.
İlk kez 18 yaşında güneşlendiğini düşün, son 20 yazda bir başına emdiği Güneş enerjisini “volt”a çevirsen, Keban’ı, Akkuyu’yu kesin katlar.
Mesela bak bu da konsepte dahil edilebilir. “Matrix” gibi: Yattığın yerden enerji üretmece...
Konsept bulamadıkları için sürekli birbirini taklit eden yatırımcılar...
Bak böyle de sektöre faideli bir kişiliğim işte.

Haberin Devamı

Ah kalbim ben senden çok çektim

İdo Tatlıses aşk acısından zayıflamış, Cem Yılmaz, Defne Samyeli ile yaşadığı aşkın motivasyonundan... Böyle görüyor otoriteler.
Cemal Süreya’nın dediği gibi demek: “Fitliğin” aşkla bir alakası olmalı...
Benim bünye temize çıktı, iyi mi?
Sürekli büyüyen göbeğimin müsebbibi metabolizma yavaşlığı değil, kalbin tembelliğiymiş meğer.
Anlamadığım şu: Kara sevdaya falan mı tutuldu?
Wilma Elles’e ne oldu?

Yazarın Tüm Yazıları