Paylaş
Hikâyenin evveliyatını bir süre unutun. Olaydan sonra gelmeye devam eden açıklamaları da şimdilik bir kenara bırakalım.
Ama Feryal Gülman ve Kemal Gülman çiftinin yaşadığı son olay...
Değme Hollywood senaryolarına, tiyatro oyunlarına konu olacak cinsten değil mi?
Dünyada onca şehir, onca uçak varken...
Bir kadın, eşi ve onun sevgilisi...
Aynı uçağa, aynı sefere, bir de yan yana, aynı sıraya düşerler...
Karşılıklı açıklamalar gelmeye devam ediyor ama o ihtimal hep var: Milyarda bir olacak bir tesadüf.
Olaya böyle bakınca ortaya şöyle bir tablo çıkıyor, insan tenis maçı izler gibi bir o yana, bir bu yana şaşıp kalıyor...
◊ FERYAL GÜLMAN HAKLI ÇÜNKÜ: Bir çift boşanma aşamasında olsa bile, evlilik akdi resmi olarak son bulana kadar tarafların o evliliğin icaplarına uygun davranması beklenir.
◊ KEMAL GÜLMAN DA HAKLI ÇÜNKÜ:
Boşanma davası 8 senedir devam ediyor. Bu süre zarfında hayatınıza biri girmişse elbet bir gün bir yerde karşılaşma, çakışma kaçınılmaz...
◊ FERYAL GÜLMAN HAKLI ÇÜNKÜ: “Dava açacak mıyım, bilmiyorum” diyor. Hostese “Yanımda kocam, arkamda sevgilisi oturuyor” diyerek yerinin değiştirilmesini istemiş.
◊ KEMAL GÜLMAN DA HAKLI ÇÜNKÜ:
Dünyada onca şehir, onca uçak varken aynı uçağa, bir de yan yana, aynı sıraya düş. Milyarda kaç ihtimal başa gelir ki böyle bir olay?
◊ FERYAL GÜLMAN HAKLI ÇÜNKÜ: “Uçakta olduğundan haberim yoktu” diyor: “Kendisini körükte gördüm. Ben 3A’da oturdum, Kemal Bey 3D’de oturdu. Ne yapacağımı şaşırdım...”
◊ KEMAL GÜLMAN DA HAKLI ÇÜNKÜ: Bu kadarının da tesadüf olamayacağını düşünüyor. Uçağın İstanbul’a inişinde havaalanına gazetecilerin bilerek çağrıldığından kuşkulanıyor.
◊ FERYAL GÜLMAN HAKLI ÇÜNKÜ: “Ben çağırsaydım, en azından bir ruj sürerdim” diyor. Biraz kadınca bir izahat ama kendi içinde onun da bir neden-sonuç mantığı var tabii.
Tuba Büyüküstün’ün dijital azmi
“Dijitalin sizin mesleğinize etkisi ne oldu?” sorusuna verdiği, “Teknoloji özürlü, analog bir insanım. Bunu gurur duyarak söylemiyorum” cevabı komik. Teknoloji özürlü olmayan mutlu çoğunluk aradaki farkı ıskalayabilir, o yüzden biraz açmak lazım.
Şimdi biz teknofoblar özünde ikiye ayrılıyoruz.
Bir tarafta bunun cool sularına sığınan, biraz klasik, biraz rocker havasından nemalanan “teknoloji reddiyecileri” var.
Diğer tarafta Tuba ve benim gibi, aslında teknoloji konusunda elinden geleni yapıp da beceremeyenler.
“Bunu gurur duyarak söylemiyorum” cevabının arkasında böyle bir felsefe yatıyor aslında. Biz hiç olmazsa azimliyiz.
Kendi muhitinden Korçan’a vedalar
Kısa ömrüne sığdırdığı başarılar, ödüller, STK faaliyetleri...
57 yaşındaki Bahar Korçan’ın kaybı bütün moda dünyasını derinden sarstı.
Kimi zarafetinden, iyi kalpliliğinden, kimi moda dilinin belli bir yere gelmesi için gösterdiği gayretlerden dem vuruyor.
Herkes herkesi uzaktan sever, hayran olur ama insanın sosyal “muhitinde” böyle anılması ne güzel.
Paylaş