Mehmet Aslantuğ’un bekâr halleri

Olabilir, insanlar böyle hassas dönemlerden geçerken bir şey paylaşır, vazgeçer siler, hepimizin hayatına dair şeyler bunlar. Ki hassasiyet denince de Mehmet Aslantuğ tescilli marka.

Fakat bu yumurta vakasından sonra yapılan yorumlara biraz tatlı-sert bir açıklaması oldu Aslantuğ’un.
Bu konuyu yazmadığım için üzerime alınmadım ama yine de bazı tuhaflıklar/tutarsızlıklar var bu söylemde.
Şöyle diyor Aslantuğ:
“Ah benim tatlı dilli, magazinci kardeşim... İki yumurta kırıp iki gömlek ütüleme paylaştım diye kendimi acındıracak kafada mıyım sanırsın? Çoğu insan için önemli olan, konfor alanlarını kaybetmemek olabilir. Ama ben onları yok sayarak yürüyorum.”
Bir kere lafa “Ah benim magazinci kardeşim” diye başlamasından bir aşağılama değilse bile küçümseme damlıyor.
Öte yandan, “Her sabah evde tek başına yumurta kırma paylaşırdın da biz mi denk gelmedik şimdiye kadar?” gibi bir soru da hâlâ cevapsız duruyor ortada.
Üçüncüsü ve asıl önemlisiyse şu “konfor alanları” meselesi. Sen büyüksün, ulvisin; konfor alanlarını dert etmeden yürüyorsun. Biz küçük faniler ha bire konfor çukurlarına düşüyoruz emeklerken, he?
Keşke Arzum Onan’la tekrar barışsalar...

Çeşme’de Akdeniz melodileri

Bu yıl Akdeniz temasıyla düzenlenen Çeşme Festivali’nde cuma akşamı Dany Brillant sahne aldı.
Küba müziği, caz ve rock’ı harmanlayan Fransız müzisyenin ülkemizde hatırı sayılır bir hayran kitlesi olduğu için daha önce de defalarca gelmişti Türkiye’ye.
“Ma fiancee elle est partie” (Nişanlım beni terk etti), “Il n’ya que les filles qui m’interesse” (Aklım fikrim kızlarda) gibi şarkılarını ezbere söyledi konseri izleyenler.
Hatta o kadar ki Türkiye’deki repütasyonu, Fransa’dakinden yüksek olabilir. Ülkesinde oranın Coşkun Sabah’ı olarak görülüyor çünkü.
Tipiyle biraz Elvis Presley’i, danslarıyla Ricky Martin’i andıran 57 yaşındaki flörtöz şarkıcı, adet olduğu üzere birlikte dans etmek için yine hanımları davet etti sahneye.
Aklı fikri kızlarda ama tek sorun, kendisiyle birlikte kitlesinin de yaşlanıyor oluşu.
Mesela sanatçının takdimini yapan Erkan Özerman tekerlekli sandalyedeydi ve “Enrico Macias” olarak takdim etti kendisini. Çoğu kadın hayranıysa 60 üstü yaş grubundaydı. Amfi Tiyatro’daki bazı sıralar Club Med ya da cruise gemisi tadındaydı. Ama kitle mutlu, kitle memnundu. Başladığı gibi bir solukta bitti konser.
Festivalin diğer bir büyük ismi de Özerman’ın isimlerini karıştırdığı gibi Enrico Macias’tı. Bu sayede Çeşme semaları dört gece boyunca Akdeniz melodileriyle çınladı.

Davarcı-Mosso geçişi

Şarkıcı Melek Mosso, gerçek soyadının “Davarcı” olduğunu, akrabaları onu sosyal medyadan bulmasın diye bir profil aldığını açıkladı Ahmet Mümtaz Taylan’ın programında.
Anladığım şu: Davarcı soyadı müziğe uygun olmadığı için sahne ismi olarak Mosso’yu seçmiş ve akrabalarının da kendisini bulmasını istemiyormuş.
Fakat telefonu dik tutuyorum olmuyor, masanın üstüne koyuyorum olmuyor, yan çeviriyorum, yok.
Soyadını değiştirince akrabalar seni nasıl bulamıyor, tipini de mi tanımıyorlar, anlamıyorum.
Aklı eren birisi bana da izah etse ya...

Vefat nedeniyle ertelenen konser

Geçen akşam Üsküdar’da konser veren Mazhar Alanson, Özkan Uğur’un vefatı nedeniyle ertelenen buluşma için “Bu konsere birlikte çıkacaktık. Çok üzüldük. Özkan hep bizimle olacak” diyerek seyirciye duygusal anlar yaşattı.
E Fuat Güner de yok mu MFÖ’de?
Keşke onu da alsaydın yanına Mazhar Abi...