Paylaş
Hafta sonu Kapadokya’da “Gate Of Cappadocia” rap festivali vardı. Erdem Kınay, El Musto, Heijan, Muti, Sagopa Kajmer, Eypio gibi sanatçıların yer alacağı festival cuma günü şahane başladı. Ama Bartın’daki maden kazası haberi dalga dalga yayıldıkça suratlar, omuzlar düştü.
Ölü sayısı duyuldukça kimsenin ne müzik dinleyecek ne de eğlenecek hali kaldı.
Kalabalık dağıldı, sahne toplandı.
Kapadokya Rap Festivali’nin açıklanan sanatçı kadrosunda Müge Ökmen, El Musto, Heijan, Muti, Lvbel C5, Erdem Kınay, Velet, Eypio, Sagapo Kajmer, Emrah Karaduman gibi isimler vardı. Bunlardan Sagapo Kajmer’in maden kazası sonrası Kapadokya’ya gitmekten vazgeçtiği biliniyor.
Festivalin ertesi gün yapılacak ikinci ayağı iptal edildi, biletler iade edildi.
Onca sanatçı, kimi beş kişi gelmiş, kimi yedi, basın mensupları, hepsinin uçak biletleri, otel masrafları, ses, ışık, sahne, vs... Hepsi 23 yaşındaki gencecik bir üniversite öğrencisinin omuzlarına kaldı.
Emre Alkaya ve arkadaşları, yaptıkları bu ilk organizasyonda hiç de beklemedikleri bir tabloyla karşı karşıya kalmışlardı. Emre’ye ertesi gün hastanede serum takıldı.
Emre’ye yaklaşık bilançoyu sordum, çok şaşırtıcı bir cevap aldım. “Bizim için hiç önemli değil. Önemli olan böyle büyük bir organizasyonu sponsorsuz yapabileceğimizi göstermekti, onu da ispatladık” dedi.
Olaylara böyle bakabilen bu genç girişimciyi radarınıza alın, ileride adını sık duyacağız anlaşılan.
Gelelim işin kulis kısmına...
Sanatçı kaprisi, dünyanın her yerinde olan ve bir noktaya kadar hoş görülen bir şeydir. Ama Gate of Cappadocia festivalinde daha önce hiç duymadığım bir sanatçı kaprisi yaşanmış.
Rap’çilerden biri son dakika Kayseri Havaalanı’nı küçük diye beğenmemiş, “Ben oraya inmem” demiş.
Yahu sen kimsin? Millet kalkıp ta Japonyalardan Kapadokya’ya geliyor, bu havaalanını kullanıyor.
Onu bırak, havaalanından sana ne?
Yatacak halin yok ya. Alt tarafı uçaktan inip lüks transfer aracına bineceksin.
Bu neyin havası? Havan kime?
Bunun üzerine zatı şahaneye Adana bileti alınmış, Adana’dan özel araçla Kapadokya’ya getirilmiş. Festival kulisleri bu dedikoduyla çalkalanıyordu.
Organizasyonu yapan Emre Alkaya’ya “Kim o rap’çi” diye ısrar ettim.
Nuh dedi peygamber demedi, kendini beğenmişin ismini vermedi. Bakın aslında bu hareketi de artı puan.
Dedim ya, bu çocuğu radarınıza alın.
Çok sevdim eylemin gendini
Kırmızı kalp eylemini yapan Burak Çetinalp, “Amacım ‘kırmızı ışıkta dur, kalpleri durdurma’ mesajı vermek” diyor.
Suçu: Trafik ışıklarının veya levhalarının görülmesini engellemek.
Cezası: 980 lira.
Yer: Atatürk Spor Salonu önü, KKTC.
Eylem: Trafik ışığına kalp yapıştırıp kırmızı ışığın bir süre kalp şeklinde yanmasına neden olmak.
Yavru vatan bu olayı konuşuyor: Bunu yapan gence ceza verilmesi doğru mu, yanlış mı?
Üniversite rektörü gençten yana çıkmış.
Bir ressam verilen cezayı kendisi ödemek istediğini açıklamış.
Şimdi çıkıp “Ama kamu malı bu, zarar verilemez, bik bik bik” diyenler olacaktır.
Sonra çıkıp “Ya ışık kesildiği için bir kaza olsaydı, bik bik bik” diyenler olacaktır.
Çıkıp çıkıp “Bir kere önünü almazsak, sonra neler neler olur, bik bik bik” diyenler olacaktır.
Hepsini biz de biliyoruz, boşuna nefesinizi tüketip bildiğimiz şeyleri bize tekrarlamayınız.
Dünyanın en şeker eylemlerinden biri bu.
Kimsenin başına bir şey gelmemiş, kamu malı da zarar marar görmemiş.
Altı üstü sabah işe giden somurtkan insanlar biraz gülümsemiş.
Ne var bunda?
Evet, kanun böyle ama keşke görevliler takdir yetkisini kullansaymış.
Bırakalım, gençler neşelerini sıkıcı hayatımıza bulaştırsınlar.
Bırakalım, dünyanın en “izole” edilmiş çocukları bu cendereye kendi espri anlayışlarını katsınlar.
Bırakalım, herkesin görmezden geldiği, kimsenin tanımadığı bir ülkenin evlatları, yaşadıklarını, var olduklarını, kalplerinin attığını en görünen yerlere yapıştırsınlar.
İnsanın “Her karakola bir Hulusi Kentmen!” diye slogan atası
geliyor.
Paylaş