Paylaş
Hatta rivayet o ki, dönemin sinema yıldızı Cahide Sonku da stilettolarına kadeh muamelesi yapılacak kadar revaçta bir isimdi.
Bu tuhaf “eğlence”nin 1980’li yıllara kadar Beyoğlu’nda devam ettiği aktarılıyor çeşitli kaynaklarda.
Daha yakın örnek yine ABD’den: Sene 2010. New York’taki Friars Kulüp’te yönetmen Quentin Tarantino’ya saygı gecesi var...
Yönetmenin yakın arkadaşı oyuncu Uma Thurman, sahneye çıkıp Tarantino’yu uzun uzun övdükten sonra, kendisinin bir kadının ayakkabısından içki içme hayali olduğunu söylüyor.
Ve bütün davetlilerin gözü önünde Christian Louboutin marka siyah kadife ayakkabısını çıkardığı gibi şampanya doldurup ünlü yönetmene ikram ediyor.
Hiç Uma’r mıydınız?
En, en, en son örnekse yine Türkiye’den. SOBA adlı programda fenomenler Ali Biçim ve Mesut Can Tomay, konuk ettikleri model Didem Soydan’ın ayakkabısından içki içti. Bu sivri hareketin sonucunda umduklarının da fevkinde etkileşim aldılar.
Devir böyle bir devir: Nekka sivri, okka köfte işte.
Swift etkisi
Bütün dünyayı kasıp kavuran, konser verdiği ülkelerin ekonomilerine etki eden 14 Grammy ödüllü Amerikan şarkıcı Taylor Swift, ABD başkan adayı Donald Trump’ın hedefinde: “Taylor Swift’ten nefret ediyorum!”
Sebebi malum, ünlü müzisyenin Trump’ın rakibi Kamala Harris’e desteğini açıklaması.
Yani o kadar mühim biri Swift.
Trump hop oturup hop kalka dursun Swift’in Türkiye’de ne zaman konser vereceği hâlâ tartışma konusu. Zaman zaman şubat ayı gibi tarihler ortaya atılsa da sanatçının resmi sitesinde henüz böyle bir duyurudan eser yok.
Yalnız Taylor olur da Türkiye’ye gelirse o sırada İstanbul’da olmak istemem. Biliyorsunuz, son İrlanda konseri sırasında Edinburgh’da tepinen 200 binden fazla hayranı sismik etkiye sebep oldu, sismograflar adeta bir deprem kaydetti.
Marmara fayını mayını tetiklemesin bu hatun...
Köpeğin ağzındaki peruk
Haftanın en kendisiyle barışık açıklaması oyuncu Sinan Çalışkanoğlu’ndan geldi.
Çalışkanoğlu uzun zamandır protez peruk kullanıyor, hatta saç ekim merkezleri tarafından fotoğrafları, “öncesi-sonrası” şeklinde kullanılıyor.
Akşam gazetesine verdiği söyleşide yıllar önce bir arkadaşının evinde kalırken birden uyandığını ve protez saçının evin köpeğinin ağzında olduğunu fark ettiğini anlatmış.
Saçı köpeğin ağzından alabilmek için bulduğu bir tenis topunu fırlatmış, köpek topun peşinden koşunca saçını kurtarmış. Fakat peruk darmadağın!
Yakınlardaki protez merkezine kadar o halde yürümüş. İnsanlar anlamasın diye sanki düşünceliymiş de eliyle sürekli kafasını kaşıyor gibi numara yapmış.
Film sahnesi gibi değil mi? Keşke biri çekse.
Aklımızla alay etmeyin
1 aydır 445 nüfuslu köyün esiri olduk, sabah akşam 8 yaşındaki minik Narin’i kim, neden öldürdü, onu tartışıyoruz.
Masumenin cesedinin bulunmasından beridir de bir arpa boyu yol kat edebilmiş değiliz.
Varsa yoksa: “Anne demişti ki, şimdi diyor ki”; “İtirafçı öyle söylemişti, şimdi böyle söylüyor”...
85 milyon ekrana kilitlendik, bir helezonda dönüp duruyoruz.
Aile hepimizle alay eder gibi yazılı bir açıklama yaptı ve olayı dış güçlere bağladı.
Kurunun yanında yaşın da yandığını, cinayetle alakası olmamasına rağmen bu süreçte suçsuz insanların da hırpalanmış olabileceğinin farkındayız elbette.
Ama bizimki de akıl sağlığı. Bari dış güç mış güç kalan aklımızla dalga geçmeyin.
Paylaş