İstanbul kafası

‘İstanbul eğlencesi’ nedir? Böyle bir şey gerçekten var mı yoksa bunu biz mi kendi kendimize uyduruyoruz?

Haberin Devamı

İstanbul kafası

İstanbul geceleri New York, Londra, Berlin, İbiza ya da Beyrut’tan nasıl ayrılıyor? Daha mı vaatkar? Daha mı çılgın? Yoksa daha mı muhafazakar ve kasıntı? Dünyayı gezen Türkler ve İstanbul’u bilen yabancılarla tartışıyoruz. Siz de yazın, İstanbul kafasına haftaya devam edeceğiz...

Kontrollü, gösterişsiz ve daha pahalısınız
Dünyayı gezen yatırımcı Ben Carrington’dan Londra-İstanbul


-ŞEHİR: Her geçen yıl birbirinden şık bar ve gece kulüpleri açılıyor. İstanbul dünya haritasında ‘parti şehri’ olarak yerini çoktan aldı. İstanbul, Boğaz’a sahip olduğu için zaten ‘kutsanmış’ bir şehir! Köprü ışıklandırmalarının, gece hayatı ambiyansına katkısı büyük. İstanbul gecelerinin Londra’ya göre en büyük avantajı, hava durumu. Londra’da hava sürekli yağışlı olduğu için genelde kapalı alanlarda eğlenmek durumunda kalıyorsunuz.
-GÖR/GÖRÜN: Londra gece dışarı çıktığınızda dünyanın dört bir yanından insanlarla tanışabilirsiniz. Ama İstanbul da iddialı. Neredeyse Londra kadar kozmopolit. İstanbullular, Londra, Beyrut ve Fransa’nın güneyine göre daha az gösteriş meraklısı. Mesela İstanbul’da bar ve gece kulüplerinde masalarda havalı şampanyalar (Dom Perignon) pek göremezsiniz. Londra’da ise bu tip şampanyaları açtırmak çoğu zaman bir yarışa dönüşür. Bununla birlikte İstanbul gecelerinde alkol pahalı, hatta bazen Londra’dan bile pahalı. Ama bu, şehre sadece gece hayatı için gelen pek çok insan olmasını engellemiyor.
-ORTAM: İstanbul gece hayatı, Londra’ya göre daha muhafazakar. Türkler İngilizler’den biraz daha kontrollü. Mesela, masalara çıkıp dans eden kadın neredeyse göremezsiniz. Ayrıca İstanbullular gece hayatında genel anlamda diğer Avrupa ülkeleri kadar rahat değiller. Fazla dans etmiyorlar.

Haberin Devamı

Her şey iki patronun elinde toplanıyorbu hiç de sağlıklı değil
Müzisyen ve işletmeci İlhan Erşahin’den New York-İstanbul


-ŞEHİR: ‘İstanbul eğlencesi’ neden uydurma olsun ki? ‘Keyif’ ve ‘eğlenmek’ sözcükleri tam da İstanbulllular için yaratılmış gibi. İstanbul’daki gece hayatı birçok başka şehirden çok çok daha iyi hatta eğlence monopolü. New York’la kıyaslandığında elbette ki alternatif daha az ama hızla kendi formunu buluyor. Mesela Karaköy’de her hafta yeni bir açılıyor. Tasarımları, duruşları çok cool.
-GÖR/GÖRÜN: Ben bir şehir ve o şehirde yaşayanlar açısından gece hayatının en önemli unsuru bireysel olması. Eğer bütün gece hayatı iki patronun elinde toplanırsa bu pek sağlıklı değil. Türkiye’deki durum ne yazık ki biraz o yöne doğru gidiyor.
-ORTAM: Mesela ben hiç İbiza’da bulunmadım ama eminim, Boğaz’daki, Türkbükü’ndeki ya da Alaçatı’daki sersem kulüplerden daha ‘çılgın’ değildir. Gece eğlenmeye çıktığınızda iki şehir arasındoa gördüğünüz enr büyük fark New York’un her zaman daha kibar ve mütavazi olduğu. Türkiye’de ortamı geren, sertleştiren huysuz bir hiyerarşi oluyor: Ağır abiler ve diğerleri...

Haberin Devamı

Avrupa eğlence haritasında sert ve uzun içkiler bölgesindesiniz
Smirnoff’un Barmen eğitmeni Kenji Jesse’ten Berlin-İstanbul


-ŞEHİR: Bütün dünyayı gezmiş biri olarak benim bir teorim var: Avrupa’yı kuzeyden güneye ve doğudan batıya doğru tam ortadan bölün. Çizginin doğusunda kalanlar daha sert, batısında kalanlar daha yumuşak içkileri tercih ediyor. Kuzeydekiler daha küçük bardaklarda (shot), güneydekiler daha uzun bardaklarda (long drink) içiyor. Bunun nedeni iklim. Siz Türkler uzun bardak, sert içki kısmına düşüyorsunuz. Rakınızı düşünsenize...
-GÖR/GÖRÜN: Gece etrafınıza baktığınızda size geçen his İstanbul’da insanlar daha çok şov için sokağa çıktığı... Nereye gittikleri, kiminle gittikleri, kiminle göründükleri hatta ne içtikleri bile biraz kim olduğunu dışavurmak amaçlı.
-ORTAM: Berlin’de birçok küçük bar bulabilirsiniz. Bence İstanbul’un en büyük eksikliği bu. Kokteyl kültürünüz de bu yüzden gelişmiyor. Barmenin sizinle ilgilenecek vakti yok çünkü. Reina’yı düşünsenize, binlerce insan!

Haberin Devamı

Remikstir, kaostur ama böylesi güzeldir
Gazeteci Onur Baştürk

‘İstanbul eğlencesi’ diye bir şey tabii ki vardır ama kafası karışık bir kafadır, remikstir. Ve tarza/vakte/nakte göre sürüyle İstanbul kafası yaşanıp hepsi birbirine karıştırılak özenle çorba yapılabilir.
Mesela çoğunluğu İtalyan mutfağı yemekleri servis eden şık restoranlardan çıkıp gecenin sonu izbe Aztek’in sucuk kokuları eşliğinde tuhaf Türkçe müziklerle noktalanabilir.
Mesela şehrin hala en popüler barı Lucca’da ona buna şuna “Merhaba” deme kafası yaşadıktan sonra gecenin sonu Karaköy’deki Tamirane’de çok bohem bir şekilde tamamlanabilir.
Mesela Asmalımescit’te içilen ucuz shot’lar sonrası Tepebaşı’ndaki Zilly’de, Chanta’da ya da Hitt Pera’da filan soluğu alıp Türkçe popla zıp zıp zıplama kafasına balıklama dalınabilir.
Mesela Çiçek Pasajı’ndaki bir meyhanade uzun uzun demlendikten sonra aniden bir travesti bara ya da Harbiye’deki ciks gay bar Love’a uzanarak başka bir kafaya girilebilinir.
Yani İstanbul kafası remikstir, kaostur, böylesi güzeldir...

Haberin Devamı

Spor araba gibi, ya etabı bitirirsin ya duvara toslarsın
İşletmeci-gezgin Levent Özçelik


Nasıl ki sokakta tesettürlü bir kadınla moda dergilerinden fırlamış gibi görünen bir kadını aynı kaldırımda yan yana görebilirsin, gece hayatı da böyle: İstanbul eğlencesi ne oryantaldir ne modern, arada bir yerdedir. Aynı mekanın kapısından ardı ardına üç tane rengarenk giyinmiş gay ve üç tane takım elbiseli ağır abi girebilir. Bunlar pozitif yanları… Kötü tarafı hiç yok mu? Var tabii: İstanbullular dans etmeyi sevmez. İçmeyi bilmeyen önemli bir kesim vardır. Asıl önemlisi sosyalleşmeye bakış açısı dünlanın geri kalanından farklıdır. Bir erkek ve bir kadının tanışmasının amacı tektir İstanbul gecelerinde. Ama unutmayın, İstanbul geceleri hızlı bir spor otomobil gibidir. Birden hızlanır ya etabı bitirirsin ya da fren yapmadan duvara toslarsın.

Haberin Devamı

Haftanın tabağı
Kayıntı

Ana yemek değil, başlangıç! Pideye geçmeden önce ‘atıştırmalık’ olarak geliyor. Bol köy tereyağı ve yumurtayla akıllara, karaciğerlere zarar! 11.5 TL Fatih Karadeniz Pidecisi, Fatih (212) 523 97 95

Haftanın bardağı
Budur
Bouillet Bourbon, Drambuie, vanilya çubukları, passion fruit ve taze portakal suyuyla yapılıyor. 9 TL. Tektekçi, Beyoğlu (533) 771 71 60

Metropolde yaşıyorsun peki bunları biliyor musun?

-Fresh İstanbul adlı bir grubun her pazartesi ve cuma saat 09.30’da Emirgan Parkı’nın girişinde toplanıp açıkhavada spor yaptığını... Sağlık koçu Janneke’nin yönetimindeki etkinliğe deneme dersinin bedava olduğunu...
-Bugün saat 17.00’de Beyoğlu Ghetto’da Street Dance festivali yapılacağını... İlk kez ‘kızlı-erkekli’ house dalında da yarışılacağını....
-İstanbul Sakız Günleri’nin başladığını... Önce antika bir Mercedes otobüsle İstanbul’daki sakız ağaçlarının gezileceğini sonra Gezi Armada’da Asitane, maria’nın bahçesi, Ece 9 gibi mekanların sakızlı lezzetlerinin tadılacağını...
-Ece 9 demişken; Ece Bar’ın 30. yaşını kutlamaya hazırlandığını... Sezen Aksu gibi birçok müdaviminin yarın akşam Asmalımescit’te buluşmasının beklendiğini...
-Nu Pera’nın içinde 80’ler, 90’lar çalacak Pop adında bir yeni bir mekan açıldığını...

Dört başkan ve iki Papa’dan sonra huzurlarınızda: Andre Bocelli

Dünyanın en iyi tenorları arasında gösterilen İtalyan Andrea Bocelli TEMA Vakfı’nın 20’inci kuruluş yıldönümü için Türkiye’ye geliyor. Bugüne kadar dört Amerikan Başkanı, iki Papal ve Kraliyet Ailesi’nin önünde performans sergileyen Bocelli 22 Şubat’ta Ülker Sports Arena’da. Maestro, İstanbul konserinde en ünlü İtalyan ve uluslararası operalardan klasik aryalar ve Jennifer Lopez ve Nelly Furtado’yla düet yaptığı son albümü ‘Love in Portofino’dan şarkılar söyleyecek. Most Production organizasyonuyla Türkiye’ye gelen Bocelli’nin konserine biletler 20 Kasım’dan itibaren Biletix’te.

En sevilen tenor

-6 yaşında piyano, flüt ve saksafon çalmaya başladı, sonra kendi sesinin enstrümanların önün geçtiğini farketti.
-İlk başarısını 1970’te katıldığı yarışmada ‘O Sole Mio’ parçası ile tattı. Caterina Casselli tarafından keşfedildi.
-2012 onun yılı oldu: Cenova’da ‘Romeo Julyet operasında başrol, ‘Opera’ albümünü yayınladı, Brit Ödülü aldı.

Yazarın Tüm Yazıları