Paylaş
Teleferik Holding Türkiye’de teleferik işinin yüzde 80’ini elinde tutan bir şirket. Teleferik inşa ettikleri gibi, yapıp kendileri de işletiyorlar.
Bursa, Alanya, Uzungöl, Ankara, Ardahan gibi 60’ın üzerinde yerde onların kurduğu teleferikler çalışıyor.
Sadece Bursa ve Alanya’da yılda 2 milyon kişi taşıyorlarmış.
Mono cable
yani tek halatta dünyanın en uzun teleferik hattı Bursa’daki Uludağ teleferiğiymiş.
Teleferik saniyede 6 metre hızla gidiyor, 9 kilometrelik parkur yaklaşık yarım saat sürüyormuş.
Geçen yıl teleferikleri özel etkinlikler için de kiralamaya başlamışlar.
İsteyen evlilik teklif etmek, isteyen doğum günü kutlamak, isteyen parti vermek için kiralayabiliyormuş.
En çok Arap turistler ilgi gösteriyormuş.
Kabini kapatıyorsunuz, ister alakart yemek, ister kokteyl...
Senede yaklaşık 200 çift teleferikte evlenme teklif ediyormuş.
Kabini kiralayınca orası artık sizin otel odanız gibi.
Bir tek sigara içmek yasak.
Firma yetkilisi Oğul Atasoy’un söylediğine göre “flight fantasy” yani uçuş fantezisi yapanlar da olmuş.
Özellikle Uludağ partilerinden dönüşte...
Bakalım daha neler duyacağız... İnsanoğlu rakım tanımıyor!
Türk Jetgiller kimler olurdu?
Yeni bir çağa mı giriyoruz, eski çağlara geri mi dönüyoruz emin değilim: Müteşebbislerin hırsları/hayalleri, devletlerin rekabetinin tekrar önüne geçti. Mesela insanlığın uzaydaki geleceği artık ABD-SSCB yarışının çok ötesinde.
E-ticaretin babası, 150 milyar doların üstünde servete sahip, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos 2024’te Ay’da yerleşim kurmak istiyor.
Paypal’ın ve Tesla’nın sahibi Elon Musk’ın hedefi daha büyük: Mars!
Peki uzay konusunda bu öncü iş insanlarına acaba Türkiye’den kimler katılır diye düşündüm...
Aklıma “Jet-Fadıl” geldi; ışık hızıyla soğudum.
Boşanamayan bir halk
Biri çok başarılı bir basketçi, diğeri çok bilinen bir model.
Evlenirken her şey çok iyi.
İbrahim Kutluay ile Demet Şener...
Biri çok ünlü bir müzisyen, diğeri çok tanınan bir oyuncu-sunucu.
Evlenirken her şey çok iyi.
Kaan Tangöze ile Seçkin Piriler...
Bunlar en son örnekleri. Liste yapsan akşama kadar uzar.
Evlenirken her şey fevkaladenin fevkinde ama ayrılırken kanlı/bıçaklı, kavgalı/dövüşlü, mahkemeli/davalı...
En okumuşundan en ünlüsüne, en cool’undan zenginine bu toplum neden efendi efendi, düzgünce boşanamıyor/ayrılamıyor?
Paylaş