İn kız o sunaktan

Beğenelim, beğenmeyelim... Bizden ya da değil... Bu coğrafyada bizden 2 bin 500 yıl önce yaşamışlar.

Haberin Devamı

Neresi orası? Muğla, Bodrum. Antik tiyatro.
Bugün bir sinema açmak kaç para? İşte adam o zaman koca mermerleri taşıtıp yaptırmış amfitiyatroyu.
O dönem uçak yok, helikopter yok, vinç yok. Ortasına da kimi lahit diyor, kimi altar diyor, bir sunak yaptırmış. Ya kendisine, ya karısına/kocasına, ya anasına/babasına, ya evladına kızına/oğluna... Aradan yüzyıllar geçmiş.
Roma geçmiş, Bizans geçmiş, Osmanlı geçmiş, artık Türkiye Cumhuriyeti.
1970’lerde bir grup Türk tarafından restore edilmiş tiyatro.
O gün bugündür de birtakım etkinlikler, çoğunlukla da konserler için kullanılıyor Bodrum Antik Tiyatrosu.
Ama devamlı ortasındaki bu tarihi eserle gündeme geliyor.
İn kız o sunaktan

Burada konser yapıldıkça, yok “Teoman üstüne yattı”, yok “Yıldız Tilbe üzerinde tepindi”, yok “Göksel yaslandı” haberleri...
En son Melike Şahin...
Arkadaş eğri oturalım, doğru konuşalım: Bundan 2 bin 500 yıl önce ya da bundan 2 bin 500 yıl sonra... Kim ister ki bu kadar önem verdiği bir yerde böyle bir “sanat” yapılmasını? Hangimizin gönlü razı olur?
Azıcık saygı mı göstersek?

Kim sevmez?

Haberin Devamı

Ünlü şarkıcı İrem Derici, Çeşme konseri öncesi gazetecilere verdiği beyanatta “genç erkeklerden” hoşlandığını itiraf etmiş. Derici, reklamcı kızı. Zaten oradan miras yeteneğiyle, yıllardır “magazin manşeti” sultanı.
Cem Belevi, Lider Şahin, Atakan Işıktutan vs...
Genç, güzel erkek sevdiğini bilmeyen de yok. Zaten kim sevmez ki genci, güzeli?
E ama bu açıklama biraz “temposuz” kaçmadı mı?
Dersine eskisi kadar çalışmıyor mu İrem?

Kime benziyor?

Dünyaca ünlü Fransız aktris Brigitte Bardot, bize yazdığı sokak hayvanları mektubuyla gündemde.
Gençken ne güzeldi, bilirsiniz.
Fakat bu son haberlerde kullanılan fotoğraflarına bakınca...
“Birine benziyor. Çok benziyor ama kime... Kime” derken, sonunda buldum galiba.
Sizce de benziyorlar mı...

İn kız o sunaktan
Brigitte Bardot - Neşe Karaböcek

Haberin Devamı

Daltonlar modası

Paris’teki 33’üncü Olimpiyat Oyunları’nda milli takımımızın Vakko tarafından tasarlanan kostümleri eleştiri oklarının hedefinde.
O şeritli kıyafetlerin çok moda olduğunun farkındayım elbette. Ama yine de hapishaneden yeni kaçmış Daltonlar gibi değil mi sizce de?

İn kız o sunaktan

Yıldız Başgan sen bitanesin

Meğer geçen sene söylemiş, bu yıl yeniden dolaşıma girmiş. Şimdiki fiyatlarla bile bulunmaz vaat.
Yıldız Tilbe demiş ki:
“Emekli maaşları 150 bin, işçi maaşları 200 bin lira olmalı.
Gıda ucuz ve sabit fiyat olsun.”
Hay ağzını öpeyim be Yıldız Tilbe!
Keşke hayatın gerçekleri de senin gönlün kadar zengin olsaydı.
Birtakım tarihi fikirlerini hiç sevmiyorum ama ekonomi konusunda tam arkandayım.
Yağmasan da gürle...

 

Yazarın Tüm Yazıları