Hazal Kaya’nın süt anneliği

Köyde kadınlar tarlaya, ormana, yaylaya gittiklerinde çocuklarını başka kadınlara emanet edermiş, onlar da çocuklara “gerçek annesi gibi” emzirmek dahil her türlü bakımı yaparlarmış.

Süt emen çocuklar da büyüdüklerinde o kadına “anne yarısı” muamelesi yaparlarmış.

Enis Arıkan, Hazal Kaya’nın da sette hasta bir çocuk için süt anneliği yaptığını açıkladı.

Hatta hasta çocuk zaman içinde iyileşmiş.

Hazal Kaya da mutluluktan gözyaşlarına boğulmuş.

Süt anneliği lafını İzmir depremine kadar epeydir duymamıştım.

Çocukluğumun “hayal meyal kavramlar”ı arasında kalmıştı.

İzmirli bir kadın, depremde kendi çocuğu için yeterince sütünün olduğunu, annesiz kalan bebekler ya da korkudan sütü kesilen anneler için süt yollayabileceğini duyurmuştu sosyal medyadan.

Erkeklerin aklının ermeyeceği, kolay kolay anlayamayacağı bir “kadın güzelliği” bu.

Kendi bebeği için değil, başka çocuklar için de “anne” olmak...

Özdemir Erdoğan’ın tedavi parası benden

Yaptığı müziklere baksanız dünyanın en şeker insanı Özdemir Erdoğan. Fakat ne fırsat, ne sıra bulsa çıkıp Zeki Müren’e sallıyor.
Yok şöyle ahlaksızmış; yok gençlere, çocuklara böyle travma yaşatmış.�
Bugüne kadar kimseden “Zeki Müren travması” yaşadığını falan duymadım.
Çevresinden böyle bir şey duyan var mı?
Bu şikâyetle kendisine başvurulan bir psikiyatrist varsa da çıksın açıklasın.
Homofobi dünyanın medeni toplumlarında tedavi edilmesi gereken bir durum olarak kabul ediliyor.
Özdemir Erdoğan da gitsin, Zeki Müren ile ilgili ne travması varsa bağırsın, çağırsın, anlatsın, ağlasın terapi odasında.
İlk birkaç seansa bizzat sponsorum.
Yeter ki rahmetliyi de bizi de rahat bıraksın.  

Halk leaks

Hhani “bir uçtan bir uca şifrelenmeyle” korunuyorduk?

WhatsApp kullanıcılarının verilerini paylaşma kararı alınca kıyamet koptu.

Neyse ki geri adım attıklarını açıkladılar.

Düşünsenize onca dedikodunun, gıybetin, yalanın, sarkıntılığın, terbiyesizliğin ortalığa döküldüğünü.

Politikacıların “Wikileaks” olayı gibi, ortaya “halk leaks” dökülecekti. Ohoo o, neler neler... Bence çok daha eğlenceli, şamatalı olurdu.

Ama bu şamatadan Hindistan, Türkiye gibi “şanslı” ülkelerin dışında, birinci dünya ülkelerinin vatandaşları mahrum kalacaktı.

AB vatandaşı olduğu için Fransızın, İtalyanın yazışmaları korunacak, sadece bizimkiler ifşa olacaktı.

Niye?

Bizim de kişisel haklarımız, mahremiyetimiz yok mu?

Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler yargı ayağa kalkmalı...

Demet Özdemir’in kaç arkadaşı kaldı?

Oğuzhan Koç ile ilişkisi “anlaşılınca” önce Yağmur Tanrısevsin çıkarmıştı Demet Özdemir’i takipten.
Şimdi ilişki hepten ortaya dökülünce Oğuzhan Koç’un iki önceki sevgilisi Zeynep Koçak da Özdemir’i takipten çıkarmış.
Halbuki ona ne değil mi? Aradan kaç sene, kaç kişi geçmiş...
Bu gidişle Oğuzhan Koç’la ilişkisi yüzünden Demet Özdemir’in hiç arkadaşı kalmayacak.