Paylaş
Bodrum Havaalanı’ndaki TAV Primeclass lounge’unda pazar akşamları 17.00-21.00 arasında happy hour eğlencesi başladı.
Neden pazarları? Çünkü hafta sonu kaçamağı için de gitseniz, yaz tatili için de gitseniz dönüşler genelde pazar gününe denk getiriliyor. İnsanlar “Bodrum’dan ayrılmanın hüznü”nü daha az yaşasın istiyorlarmış.
Lounge’daki ikramların yanı sıra DJ’ler müzik yapıyor, tatilciler uçağa binip evlerine dönmeden son bir sosyalleşme yaşıyor. DJ’ler de her ay değişecek. Bu ay DJ Tankut kabin başında.
Bence güzel fikir. Ama daha da güzeli, bu eğlenceye ünlü sanatçılarının eserlerinin eşlik etmesi. Mesela önümüzdeki 1 ay boyunca ressam Devrim Erbil’in yedi tablosu sergilenecek salonda. Sonra da başka başka sanatçıların...
Böylece yolculuk, yolculuk olmaktan çıkıyor, sanatın, gastronominin, dans ve müziğin birleştiği bir deneyime dönüşüyor.
Sırf bu happy hour’lar için bile havaalanına daha erken gitmek isteyecekler olacağına eminim.
Havaalanındaki bu eğlenceye lounge’dan faydalanma hakkı olan TAV Passport kart sahipleri, anlaşmalı bankaların müşterileri ücretsiz, onun dışındaki diğer yolcular ücret mukabilinde katılabiliyor.
Yılın partisine hazır mıyız?
Kelebek’in perşembe akşamı vereceği yaz partisine iki gün kaldı, haftalardır yaptığımız hazırlıklar artık son aşamada. Pantene’in sponsorluğunda, Mandarin Oriental Bosphorus ev sahipliğinde gerçekleşecek gece için hepimiz çok heyecanlıyız.
Partinin hashtag’i #kelebekyazı.
Sahne ve ekranların en sevilen isimlerinin, cemiyet hayatının bilinen yüzlerinin katılacağı gecede her şeyin muhteşem olması için tüm ayrıntılar düşünüldü.
Bir tık spoiler vermem gerekirse sahnede Su Soley ve Buray, DJ setinin başındaysa Doğuş Çabakçor olacak.
Hadi artık perşembe olsun!
AFAD’ın uyarı mesajı
Pazar öğle bir restoranda oturuyoruz. Bütün telefonlar aynı anda tuhaf tuhaf ötmeye başladı. Bilimkurgu filmi gibiydi, ne olduğumuzu şaşırdık.
Meğer AFAD’ın meteoroloji uyarısıymış.
Taşkın, sel, heyelan gibi acil durumlarda vatandaşları 112 çağrı merkezine yönlendiriyordu mesaj.
Kısa bir süre sonra aynısı tekrar oldu.
Ankara’daki sel felaketi de düşünüldüğünde tabii ki faydalı bir bilgilendirme ama bunu insanları ürkütmeden yapmanın bir yolu yok mu?
Kendi düşen ağlamaz
Seren Serengil genç kalabilmek için cildine bebeklerin sünnet derisinden elde edilen kök hücre naklettirdiğini açıkladı.
“Alloblast” adlı yöntemi uygulayan doktoruyla bir video çekerek duyurdu bu durumu.
Hiç mi akıllanmıyor?
Kendisi değil miydi güzelleşmek uğruna operasyon geçirip hayatını riske atan?
Mide ameliyatı geçirdikten sonra ‘Dumping Sendromu’na yakalanan? Hızla kilo kaybettiği için “Öleceğim, beni kaybedeceksiniz” diye açıklamalar yapan?
Artık böyle şeyler denemektense, her normal insan gibi sporuna, beslenmesine dikkat etse, gençliğini, formunu öyle korumaya çalışsa daha doğru değil mi?
Kendi düşen ağlamaz derler. Sonra karşımıza çıkıp “3 ayım kaldı, 4 ayım kaldı” diye kimsenin sinirini bozmasın.
Bülent Ersoy’un okuma alışkanlıkları
Bülent Ersoy, “eski sevgilisi Berk Yılmaz’la yeniden bir araya geliyor” haberlerine karşı kesin konuştu.
“Ben okuduğum kitabı bir daha okumam. O kitabı bir kere okurum, bir daha da rafa kalkar, geçmiş olsun...” diyerek iddiaları reddetti.
Hatta kendisini izlemek için İzmir’den Çeşme’ye gelen eski kayınvalidesi Şehnaz Yılmaz’ı da böyle bir şeyin yakışık almayacağını söyleyerek İzmir’e geri göndermiş.
Bülent Ersoy “Aynı kitabı bir daha okumam” diyor ama daha önce birkaç kez ayrılıp barışmıştı Berk Yılmaz’la. Yani Diva’nın sağı solu da pek belli olmaz.
Beni asıl hayrete düşüren eski kayınvalidenin kendini bu kadar parçalaması.
Düşünüyorum, düşünüyorum aklıma bir neden gelmiyor.
Herhalde tamamen duygusal...
Paylaş