Paylaş
◊ ADALET:
Futbolcu Gökhan Çıra’nın eşi, fenomen Selin Ciğerci yeni aldığı 5 milyonluk Rolls Royce otomobilini paylaşıp altına şunu yazmış: “Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin.” Neden bunu yazmış? Çünkü vaktiyle Kerimcan Durmaz’ın ablası, Dubai’de aynı marka kiralık otomobile Selin Ciğerci’yi bindirmemiş. Açıklama olarak da “Segment meselesi” demiş: Yani o bizim ayarımızda değil. Aradan zaman geçti, şimdi Kerimcan ve ailesi zor durumda ama Selin Ciğerci Rolls Royce kiralayacak değil, satın alacak kadar aldı, yürüdü. İçimden bir oh olsun geçti ama bize ne? Zenginin malı çenelerimizi yoruyor işte.
◊ KAYITSIZLIK:
Popüler gece kulübü Gizli Kalsın’ın sahibi Umut Evirgen ile Tuba Büyüküstün’ün ilişkisi bitmiş. Buna sebep de Cem Yılmaz’ın eski sevgilisi Defne Samyeli’nin kızlarıyla birlikte Umut Evirgen’in evine gitmesiymiş.
Durum, kızlar evden habire fotoğraf paylaşınca ortaya çıkmış.Daha önce de defalarca ayrılıp barışmışlardı; mümkünse Tuba Büyüküstün, Umut Evirgen, Defne Samyeli ve kızları kelimelerini bir süre nadasa bırakmak istiyorum.
◊ ÜZÜNTÜ:
Fenomen model Burak Gacemer’in dünyalar güzeli dokuz yıllık eşi Larissa Gacemer, bir canlı yayına katılmış. Takipçiler ısrarla “Neden çocuk yapmıyorsunuz?” diye üstüne gidince, “Doğuştan bir sorunum var, eşimle denedik ama olmuyor” diye açıklamak zorunda kalmış. Ne zarif kadın, “Size ne!” diye çıkışabilirdi de...
◊ İÇ RAHATLAMASI:
Gönül Yazar, “Pıtırım” dediği ve defalarca ayrılıp barıştığı, 32 yaş küçük sevgilisi Rüzgar Mağden’den tekrar ayrılmış. Eski sevgilisi için “Kibirli, geçimsiz, kavgacı biriydi. İlişki boyunca öyle oynadı ki Oscar’lıktı” demiş. Ha şunu bileydin be Taş Bebek...
Tamam, hayatın boyunca hareketli bir medeni durumun oldu ama artık 83 yaşındasın. Sana bizim, sevenlerinin sevgisi yetmiyor mu ki hâlâ tutkunun, fırtınanın peşinde, çekim alanındasın? Ödüm kopuyor bir yere yığılıp kalacaksın diye.
◊ ŞAŞIRMA:
Şair, yazar, müzisyen, ressam... Bütün sanatçılar başımızın tacı. Hele de Sezen Aksu gibi biri yahut da ‘İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy gibiyse...
Sezen Aksu bundan birkaç yıl önce Mehmet Akif’in Beylerbeyi’inde oturduğu köşkü 350 bin liraya satın almış, üstüne de bir ton tadilat masrafı yapmış. O ev niye Sezen’e düşer, bu zamana kadar niçin kamulaştırılıp müze haline getirilmemiştir, ayrı bir tartışma konusu. Ama eve talip çıkmayınca koskoca İstiklal Marşı’nın yazarının evi, en sonunda güzellik salonu olmuş.
Yani dip boya, röfle, meç falan, çok anlamıyorum ama şu anda o işler yapılıyor. Sezen Aksu’nun hali vakti, hepimizden yerinde olmalı. Niçin girdi bu vebale? Başka formül bulunamaz mıydı?
Yarın öbür gün bir şekilde Sezen Aksu’nun Kanlıca’daki yalısı ağdacı olsa üzülmeyecek miyiz?
◊ KISKANÇLIK:
Bu duyguyu çok uzun zamandır bünyeden attığımı, artık bir daha da beni pençesine alamayacağını düşünüyordum. Mesela Hacı Sabancı yalısında bisiklet kullanırken fotoğraf paylaşmıştı. Bir takipçisi, koronada evde kalmadığı için yorum yapınca “Sakin ol champ, evdeyim” yazmış; gündeme oturmuştu. Zerre pençesine alamadı kıskançlık. Ama geçen gün aynı aileden bu kez Pınar Sabancı yalısının dibine gelen yunusları paylaştı. Bak yunus kırmızı çizgim!
Sabah evinin önüne yunus gelmesi ne demektir ya?
Paylaş