Paylaş
◊ Yıllarca bir soyadı ikileminde bıraktınız bizi. Adını-soyadını ters kullanan baban Rutkay Aziz mi, sen misin?
- Senelerdir bu soruya cevap veriyorum, anlaşılamadı bir türlü! (Gülüyor) Babamın asıl ismi Aziz Ünal Rutkay. Soyadımız Rutkay haliyle...
◊ Bu bilindik soyadı... Kariyerinde avantaj mı oldu, dezavantaj mı?
- 20’sindeki Doğa’ya sorsaydın isyan ederdi zaman zaman. Ama şimdi 44 yaşındaki Doğa olarak bir nimet gibi bakıyorum. Dünyaya bir etiketle geldiğim gerçeğini değiştiremeyiz. Çok severek taşıdığım Rutkay soyadı hayatımı güzelleştirdi, bana değer kattı. Ben hep güzelliklerini yaşadığım için oğlumuzun adını da Rutkay koyduk.
◊ Oyunculuğunu ilk kez izleyecek biri olsa... Filmini mi görmeli, tiyatroya mı gelmeli?
- Tiyatro sahnesinde bir günümü anlatsam çok kısa yol kat ederim, rol kesmeme bile gerek kalmaz. (Gülüyor) En iyi bildiğim yer orası. O kadar iyi hissediyorum kendimi.
◊ “Güldür Güldür Show”da en eğlendiğin kısımlar: Ezbere bölümler mi, doğaçlamalar mı?
- Biliyor musun hiç ayırmam. 9 senedir işe değil, aşka gidiyorum. Sahiden! Her hafta sil baştan başlayan bir yolculuk bizimkisi. Doğaçlamalar o an çakan ateş gibi oluyor. Sönüp hikâyeye kaldığın yerden devam edebilmen lazım. Hep bir heyecan, hep bir heyecan...
ÇOK KONUŞTUK, ÇOK ANLATTIK BİZİ BİRBİRİMİZE...
◊ Hayatın bir film olsa müzikal mi olurdu, komedi mi?
- Komedi... Gülmenin gücüne, güldürmenin ilacına inanıyorum. İki insan arasındaki en kısa mesafe birlikte gülebilmek bence. En sevdiğim şey, üzgün bir dostumun yüzünden gülücük çıkarmak. Hayatımı anlatacaklarsa çoluk çocuk kahkaha atsın isterim.
◊ 30 Ekim, Akrep kadını... Nesinden daha çok çektin: Zaman zaman hata kabul etmeme huyu mu, her olayın altında bir şey arama eğilimi mi?
- Akrep kadını mı? Bugün hangi çileyi çekiyoruz? (Gülüyor) Şüpheci ve sorun arayan biri hiç olmadım. Tuhaf şekilde, burcumun karamsarlığının aksine, neşeye ve enerjiye düşkünüm. Ama ters taraflarının hepsini de taşırım. “Dostumun dostu dostum”dan tut, içime doğan her şeyin zamanı gelince gün yüzüne çıkmasına kadar... Hislerimin ve içgüdülerimin efendisiyim diyebilirim.
◊ Kerimcan Kamal ile evliliğinden iki çocuğun var. Anne olmak insanı hayata karşı daha mı cesur yapıyor, daha mı kaygılı?
- Ay nasıl güzel soru... İkisi de! Hep cesurdum, hep kaygılıydım zaten. Aynı anda iki evladım olunca katlarıyla çarpılmaya başladı bu durum. Bunca yıl neden bu kadar tez canlı olduğumu düşünürdüm. Çevrem “E bir dur artık, e bir otur artık” der dururdu. Sebebi evlatlarımmış. Şimdi anlıyorum, aklım, bedenim 40 yaşta gelen ikizlerime hazırlamış beni. Yorucu gelen özelliklerim nimetlerime dönüştü. “Kaygılı, cesur Doğa” senin anlayacağın... Tam da beni tanımlıyor.
◊ Birbirinizi nasıl tavladınız: Göz kaçırarak mı, göz süzerek mi?
- Direkt göz göze gelerek aslında. Çok konuştuk, çok anlattık bizi birbirimize... Ama çok da sustuk birlikte. Kerimcan bana nazaran sessiz, sakindir. Benim için enfes bir sınavdı.
◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi,
kayıtsızlık mı?
- Aşk sandığın her ilişki hem nefret hem kayıtsızlık aslında. Hakiki aşkı bulduğunda kalbinde ikisini de barındırmıyorsun. En azından bende olaylar böyle gelişti.
◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkın kötü bitmesi mi?
- Âşık olamamak en kötüsü olmalı. Yoksa her güzel şeyin bir sonu var.
◊ Bir yemek olsan: Tatlı mı, tuzlu mu?
- Tatlı... Tatlı tatlı yer, içer, güleriz.
◊ Bir renk olsan: Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
- Tez canlı ve kıpır kıpırım ya, bana kırmızı yakışır sanki.
◊ En çok hangi dekoltene güvenirsin: Sırt mı, bacak mı?
- Her ikisini de severim ama her ikisine de pek güvenmem. Sıcacık bir gülümsemeye daha çok güvenirim.
◊ Hangisini tercih edersin:
Tek başına ağlamak mı, birinin omzunda ağlamak mı?
- Tek başıma ağlamak ve ağlamak. Kimse beni benden iyi tanımaz.
Çare bende yani.
◊ Peki affetmek mi, unutmak mı?
- Affederim ama unutmam. Ee, Akrep burcuydum, değil mi?
HAYAT BİLGİSİ
Bir: Mahcup olmayacaksın
İki: Muhtaç olmayacaksın...
◊ Sence hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
- Güzellik emekle kazanılabilecek bir şey bence. Tıpkı para gibi. “Gönlün, hayallerin güzel olsun” deyip geçelim bunu.
◊ Hangisinin aklını okuyabilmek isterdin: Sevgilinin mi, en büyük düşmanının mı?
- İkisini de istemem. Hislerimle ilerlerim.
◊ Zaman makinesi icat ettin, nereye giderdin: Geçmişe mi, geleceğe mi?
- Geleceğe. Geçmiş geçmişte kaldı. Geleceği aşırı merak ediyorum.
◊ Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi?
- Kimin hatırıymış bu? Önce onu bir sorgularım...
◊ Renk körü olmak mı, tat duyusunu yitirmek mi?
- Renk körü olmak çok acı olsa gerek.
◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?
- Gevezeye! Oburlara bayılırım, bırak yesin, içsin.
◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?
- Getirir ama iki şartla... Bir: Mahcup olmayacaksın. İki: Muhtaç olmayacaksın.
KÜÇÜK KEYİFLER
Kedi özgürlük, köpek bağımlılık
◊ Twitter mı, Instagram mı?
- Benim için tamamen ayrı mecralar, ayrı dikkatler. Twitter gazetemiz gibi, maskesiz halimiz, fikir ve duruşlarımızın er meydanı. Twitter’da belli toplum kuralları var. Trafik kurallarına uyar gibi hassasiyetle yaklaşıyorum. Cümlelerimi, fikirlerimi dikkatli ve akılcı bir yolla paylaşıyorum. Okumadan, araştırmadan her yoruma katılmıyorum mesela.
Instagram ise bir oyun yeri sanki. Kızlarla toplaşmak gibi. Kahve için buluşmak, “Bak şunu okudum, bunu dinledim, hoş bir yere gittim, sen de gitsene, saçım nasıl olmuş?” gibi... Daha kontrolsüz, daha samimi.
◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?
- Orman. Denizi uzaktan görsem de olur. Ömrümü ormanlarda geçirmek isterim.
◊ Bodrum-Gümüşlük mü, Çeşme-Alaçatı mı?
- Denize ilk Çeşme Dalyan’da girdim. O yüzden vazgeçemem Çeşme’den.
◊ Hangi üçlü seninki:
Rakı-balık-Ayvalık mı,
kebap-şalgam-Adana mı?
- Rakı-balık-Çeşme. Ayvalık’ta hiç içmedim daha.
◊ Gündoğumu mu, günbatımı mı?
- Gün doğarken hüzünlü biri olurum hep. Ama batarken neşelenirim.
◊ Tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu?
- Tren yolculuğu. Çocukluğum Ankara treninde geçti. Bana babamı ve turneleri hatırlatır.
◊ Tavla mı, satranç mı?
- Tavla! Pisleşmeye açık! (Gülüyor)
◊ Kedi mi, köpek mi?
- Her ikisi de. Kedi özgürlük, köpek bağımlılık.
◊ Biraz yoldan çıkmak istedin: Mantı mı, iskender mi?
- İkisini de sevemedim bir türlü...
GÜNDELİK HALLER
Teyze kalk, tesisleri gezeceğiz!
◊ Ayaklarına kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
- İyi bir filmin görsel olarak anlatımı daha zengin olur tabii.
◊ Yatılı misafirin horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısın, uykusuz mu kalırsın?
- Horlayan misafir eve kabul edilmemektedir. Açık sözlüyüm.
◊ Uçakta/otobüste omzunda uyuyan bir teyze var... İttirir misin, hostese mi şikâyet edersin?
- Direkt: “Teyze kalk, tesisleri gezeceğiz!”
POPÜLER ŞEYLER
Sezen yüreğimi yumuşatır
Ajda karar aldırır
◊ Hangisiyle aynı projede yer almak isterdin: Hayranı olduğun Marlon Brando mu, Clint
Eastwood mu?
- Elbette Marlon. Öldüğü gün bir Kaş tatiliydi, mehtap karşısında yas tutmuştum.
◊ Yeşilçam’dan: Tarık Akan mı, Ediz Hun mu?
- Elbette Tarık Akan. Başımın tacı, değerli abim. Hayatımın bir bölümü demek benim için. Çok şey paylaştığım için. Daima Tarık Akan.
◊ Türkan Şoray mı,
Filiz Akın mı?
- Sultanlar ayrılamaz. Nokta.
◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?
- Bunun cevabı şöyle: Sezen yüreğimi yumuşatır, Ajda karar aldırır.
◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
- Eyvah! Bunu sorma bana. Evlatlarıma 3 aylık olduklarından beri onların sözleriyle, cümleleriyle sesleniyorum. İkisi de baş tacım. Hazinelerim, dahası haritalarım.
HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI...
◊ Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı?
- Pozitif.
◊ Mantık mı, içgüdü mü?
- İçgüdü.
◊ Az tanıdığın birine... Telefon açmak mı, mesaj atmak mı?
- Mesaj.
◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?
- Sabah.
◊ İstanbul’un... Anadolu Yakası mı, Avrupa Yakası mı?
- Hep Avrupa!
Paylaş