Paylaş
Bülent Ersoy, Mustafa Keser ve Yıldız Tilbe’yi buluşturan “Benzemez Kimse Bize” programı yayına girdiği andan itibaren sosyal medyanın gündemine oturdu.
Bu üç isim yan yana gelince ortaya 90’lar vari bir şenlik çıkacağı aşikârdı ama bu kadarı da beklenmiyordu.
Bir kere Bülent Ersoy, biraz Safiye Soyman biraz da Seda Sayan olarak çıktı ekrana.
Yüzünde nasıl bir değişiklik yapmışsa zaman zaman kendinden çok bu iki ismi andırıyordu.
Arada konuşmaları da “flulaşınca” içkili olup olmadığı tartışılmaya başladı.
Hatta bu konu sosyal medyadan programa da taşındı; Diva “Bir yudum bile içmedim, içsem söylerim” açıklaması yaptı.
Şahidi de Yıldız Tilbe: Çok heyecanlandığını söyledi Bülent Ersoy’un.
Bununla birlikte bir ara koltuğun kenarına başını koşan Bülent Ersoy’un aksine Yıldız Tilbe her zamanki gibi enerjikti.
Hatta her zamankinden biraz daha enerjik.
Olduğu yerde zıp zıp zıpladığına falan tanık oldu seyirciler.
Tabii bütün bu süreçte de Mustafa Keser’in şaşkın bakışlarına...
Programın 90’ları hatırlatması sadece isimlerden dolayı değildi.
Teknik olarak da o yılları anımsatan aksaklıklar yaşandı. Konukların kaş-göz hareketleriyle reji ve orkestraya bir şeyler anlatmaya çalıştığı anlar...
Hangi mikrofonda ses var, hangisinde yok, birbirine karıştırmalar...
Ve bolca bipleme/ses kesilmesi yansıdı ekrana.
Artık o biplemelerde ağzından neler çıktıysa bir ara “Son program, kovulduk” dediği duyuldu Bülent Ersoy’un.
Bize yıllar sonra bile hatırlanıp izlenecek...
Caps’leri, videoları yapılacak, bu tatta nostaljik bir gece yaşattıkları için her üçüne de teşekkürler.
Oyuncu aslına benzemeli mi?
Yönetmen Göksel Gülensoy, 3 yıl önce Alzheimer’dan kaybettiği kayınvalidesini film yaptı. Ne vefalı, değil mi? Film, 21 Eylül’de Alzheimer Haftası’nda gösterime girecek.
Kayınvalide Sadan Ünüvar’ı Canan Ergüder canlandırdı.
Gülensoy’un, Canan Ergüder’i seçmek için çok ilginç bir nedeni var:
Onlarca oyuncunun fotoğrafını analiz etmiş.
“Çene yapısı, elmacık kemikleri, yanak hatları ve burun detaylarını bilimsel yöntemlerle karşılaştırdık.
Sadan Hanım ile Canan Ergüder arasında yüzde 90 gibi yüksek bir oranda benzerlik tespit ettik” diyor.
Eminim Canan Ergüder şahane bir iş çıkarmıştır. Ama seçimin buna göre yapılması bana göre tuhaf.
Canlandırılan kişi herkesin zaten tanıdığı, yüzünü bildiği biriyse oyuncunun gerçek kişiye en azından biraz benzemesi, onu andırması beklenir.
Mesela Bergen filmi için Farah Zeynep Abdullah, tip itibarıyla da cuk oturdu. Hakeza Müslüm filmindeki Timuçin Esen’i hatırlayın.
Ama yine Bergen filminden örnek verelim, ünlü şarkıcıya önce kezzap atan, sonra da öldüren kocasını Erdal Beşikçioğlu canlandıracak.
Gerçek katil Halis Serbest’i pek andırmıyor ama şimdiden çalışmaya başlamış, inanılmaz bir karakter izleyeceğiz gibi görünüyor.
Sen ne güzel bir insansın
◊ Sık sık bitpazarından paylaşım yapan oyuncu Şebnem Bozoklu... “Hızlı tüketimin doğaya zarar verdiğini biliyorum. O yüzden ikinci el ama az kullanılmış kıyafetleri tercih ediyorum” diyor. “Stil” diye seninkine deriz!
◊ İhtiyacı olan öğrencilere ayakkabı alabilmek için hafta sonları inşaatlarda amelelik yapan ilkokul müdürü Ertan Çekiç... Destek vermek isteyenler için: Çekiç, Edirne Mithatpaşa İlkokulu’nda.
◊ Setlerde kullanılan makyaj malzemelerinin “cruelty free” (hayvanlara eziyet edilmeden üretilmiş) olması konusunda meslektaşlarını hassasiyete davet eden oyuncu Çağlar Ertuğrul... “Hatta bir reklamı bu yüzden reddettim. Gerçi bir arkadaşım kabul etmiş yerime” diyor.
Paylaş