Fedon bile mevsimini şaşırdı

Bütün doğa etkilenir de her yıl denize girişiyle yaz sezonunu açan Fedon etkilenmez mi bu iklim değişikliğinden?
Fedon bile bu sene denize erken düştü.

Bodrum-Torba’daki iskelesinden elinde rakı kadehiyle suya atladığı görüntüleri paylaşıldı ünlü tavernacının.
Normalde bu görüntüleri gören çanta, mayo, terlik gibi eksiklerini gidermeye koşardı.
Bu sene öyle olmadı. Çünkü seçimin 14 Mayıs’ta olacağı uzun süredir belliydi.
Bu tarihten önce kimse deniz kenarlarına tatile koşmayacak.
Hatta seçimin ikinci tura kalma ihtimaline karşı 28 Mayıs’ı da boş tutanlar var.

“Küfür ve özür”ler havada uçuşuyor

Cumartesi oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinin yankıları sürüyor.
Beşiktaş’ın 3 puanla ayrıldığı maçın ardından Ertan Saban’ın küfürlü tezahürata katıldığı bir video ortaya çıktı. Oyuncu, maç izlediği ahbaplarıyla birlikte bir tezahürata katıldı. Bu halleri, sosyal medyanın özellikle de Cimbom camiasının tepkisini çekti.
Tepki gösterenlerden biri de Şahin Irmak’tı. Küfürlü tezahürata o da küfür ederek cevap verdi, Saban’a “y.vşak” diyen bir paylaşım yaptı.
Neyse ki her iki taraf da özür diledi.
Önce Saban olayla ilgili “Gerçekten bütün samimiyetimle özür dilerim” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Irmak da “Dün kendime yakıştırmadığım bir laf ettiğim için Ertan Saban’dan özür dilerim. Zira tenhada edilen özrün bir kıymeti yoktur...” diye açıklama yaptı sosyal medyadan.
Olay tatlıya bağlandığına göre sessizce dağılabiliriz ama...
Acaba bu kadar da ciddiye almasak mı arkadaş arasında maç heyecanıyla yapılan tezahüratları? Dünyanın her yerinde böyle, biraz eril bir dili var futbolun.
Seveni de aslında biraz bunu tercih ettiği, böyle stres atıp rahatladığı için bu kadar sevmiyor mu futbolu?
Yoksa ne işi var, su balesine gider...

Allah yarı zamanlı Mısır’da kocatsın

Sevgili oldular, ayrıldılar, damat milyarder değilmiş, barıştılar, meğer damat gerçekten milyardermiş, bekarlığa veda partisi, bir parti daha, nikâha abla katılmıyor, meğer artık Şeyma’nın hayatında olmayacakmış ve nihayet: Marakeş’te nikâh...
Mısırlı milyarder sevgilisiyle evlenen Şeyma Subaşı artık Bayan Alsaloussi.
Memleketimize, Mısır başta olmak üzere bütün Orta Doğu’ya ve insanlığa geçmiş olsun. Kurtulduk. Kurtulduk, hatta biraz da kısa ve acısız oldu.
Bunca üzüntünün (bkz: Deprem), bunca sıkıntının (bkz: Ekonomi), bunca stresin (bkz: Seçim) üstüne bir de Şeyma’nın düğünü fazla gelebilirdi üzerimize.
Hanımefendinin Acun’la evlenirken yaşattıklarını hatırlayın. O şatafatı,
o başa kakmayı, o göze sokmayı...
Bu sefer daha sakin geçti sanki ya da bu yoğun gündemde biz yeterince ilgi gösteremedik Şeyma’nın düğününe.
Allah yeni çifti bir yastıkta, en az yarı zamanlı Mısır’da ve mümkün mertebe seyahatlerde/uzaklarda kocatsın.

Ver üç tane, tavşankanı olsun!

Şişli’nin eski belediye başkanı ve CHP’nin Erzincan milletvekili adayı Mustafa Sarıgül, seçim bölgesindeki bir kahvede müşterilere çay servisi yaptı.

Ve tabii ki bunu sosyal medyada paylaştı.
Biz Sarıgül’ü Şişli’deki başkanlığından biliriz. Katılmadığı cenaze, kıymadığı nikâh, karşıdan karşıya geçirmediği yaşlı, parkta topaç çevirmediği “müstakbel seçmen” bırakmamıştı.
Böyle bire bir siyaseti tercih ediyor Sarıgül.
Erzincan’ın nüfusu da malum, Şişli’den az.
Şehirde çay servisi eksik kalmış, sırtına masaj yapılmamış, tansiyonu ölçülmemiş, doğum günü/evlilik yıldönümü tebrik edilmemiş kimse kaldığını sanmıyorum.
Kız isteme, söz, nişan katılmadığı tek bir program olduğunu da.
“Çay dağıtmasını da, toplarken üst üste koymasını da, marka almasını da bilirim. Merak etme evlat!” diyor Sarıgül.
Yalnız başkan elini korkak alıştırma, tavşankanı olsun çaylar. Bak tepsidekilerden biri çok açık olmuş.

Sınır ötesinden hemcins müdahalesi

Demet Akalın, Met Gala sonrası düzenlenen partiye katılan Kendall Jenner’ın kostümünü eleştirdi:
“Korkunç! G.tü açınca n’oluyo anlamadım...”

“Burası Türkiye, gelenek-göreneklerimiz” falan diyerek başta Gülşen olmak üzere meslektaşlarının kostümlerini çok eleştirdi Akalın.
Yahu Kendall’ı evinde, plajda, havuzda falan görsen üzerinde zaten o bikini olacak, elbise melbise de olmayacak.
Beğen-beğenme kadının bir tarzı var.
Türkiye’dekiler bitti de sıra “gelenek-göreneklerimiz” diye Amerika’dakilere mi baskı kurmaya geldi?
Hanımlar söyler misiniz, hemcinslerinizin kılığını/kıyafetini eleştirme hırsınız nerede bir son, bir sınır bulacak?
Küreselleşme böyle bir şey işte.
Dünyanın öbür ucundaki bir partide giydiğiniz, dünyanın bu yakasındaki bir başka sanatçıya söz hakkı veriyor.
Kendall’ın da ne kadar umurundaysa tabii.
Duyup duymamak, ciddiye alıp almamak, cevap verip vermemek, siz ve keyfinizin kahyası arasındaki bir mesele.