Paylaş
Koronaya yakalanıp iyileşen Fatih Terim’in hastaneden çıkınca yaptığı paylaşımı gördünüz mü?
Ben acayip etkilendim. 66 yıllık ömrünün muhasebesini yapmış Terim.
O 66 yıl ki pişmanlık duyulacak, nedamet getirilecek bir roman hiç değil.
Genç yaşından itibaren spor ve sağlık dolu.
Apoleti genelkurmay başkanı gibi: Devlet nişanları, ödüller, kupalar...
Tutku, rekabet, yurtiçinde-yurtdışında başarı dolu yıllar: İmparator, Grande...
Mutlu bir evlilik, pırıl pırıl iki kız evlat.
Güzel bir hayata sığdırmak isteyebileceğiniz ne varsa: Ün, para, tatmin...
Ama sonra bir gün bir musibet oluyor, koskoca imparator memalikini yönetirken neleri yanlış...
Yanlış değil de belki, eksik yaptığını fark ediyor.
Bu süreçten çok şey öğrendiğini söylüyor.
“Daha çok affedeceğim, daha az üzülmeye çalışacağım” diyor.
Ne demek: Değmez bu kadar hırpalamaya, hırpalanmaya...
“Daha çok kıymet bilecek, aileme ve sevdiklerime daha çok vakit ayıracağım” diyor.
Neymiş: Vakit kıymetli ama en değerlisi sevdiklerinle geçirdiğin.
“Ürettiğim her şeyin bana daha çok huzur vermesini sağlayacağım” diyor.
Yani: Ne kadar hürmet, öncelik, para, imkan sağlarsa sağlasın yaptığın şey sana huzur getirmiyorsa bir şeyler yanlış.
Seç-beğen-al: Koca bir hayattan biriktirilmiş kelimelerle kurulmuş bilgece cümleler.
Artık kim, hangi kısmını alır; kararlarına, hedeflerine, bildiği ya da bildiğini sandıklarına ne kadarını monte ederse.
Sağlık Bakanı hiç boşluğa düşmüyor
Fahrettin Koca’nın önceki gece kayıplar konusunda açıklama yaparken sesinin titremesi, sanırım benim gibi herkesin de içini titretti.
O anda orada olsam sarılırdım.
Ama bakan aynı zamanda hekim de olduğu için, hiç boşluğa düşmüyor, çok bilinçli.
Bir bilgi vermek için kendisine fazla sokulan bir görevliyi “Bana çok yaklaşma” diyerek uyardığı yansıdı mikrofona.
Kabul, sarılmayalım ama bilsin yeter: Bu işin en başından beri duygusu bize çok geçiyor.
Uşak Valisi’nin sert tavırları
Sağlık Bakanı kendi doğallığı içinde nasıl empati yaratıyorsa tam aksi bir örnek Uşak Valisi Funda Kocabıyık’tan geldi.
Korona denetlemesi sırasında insanlara “Düzelt! Herkes! Hadi!” şeklinde bağırdı.
Gerçi bir açıklama yapıp yanlış anlaşıldıysa affını diledi ama geçmiş ola.
Biz bu ikinci tekilde konuşan buyurgan tavrı nerede görsek şak diye tanıyoruz.
Paylaş