Paylaş
Bazı kadınların boşandıkları eşlerinin soyadlarını ısrarla kullanmaya devam etmesi ilginç.
İki nedeni var:
Birincisi, evliyken oluşturulan “marka” ismin, sonra boşanınca hadi sıfırdan yeniden tanıtılmasının zorluğu.
Böyle örnek çok.
İkincisiyse eğer erkek tarafı daha “saygın” bir aileye mensupsa o payeyi boşandıktan sonra devam ettirme arzusu.
Böyle örnek de çok. Ama açılan dava ilk.
Kadının evlenirken kendi soyadını muhafaza etmesini nasıl destekliyorsak...
Boşandıktan sonra erkeğin soyadını çekebilme hakkını da öyle savunmamız lazım.
Eşitlikse eşitlik: Sen soyadınla gelebiliyorsan ben de soyadımla giderim.
O kadar basit!
Tımarhanede bu hafta
◊ Şovmen Tolga Çevik, katıldığı bir YouTube programında, gösterisine eşofmanla gelen bir genci nasıl herkesin önünde madara edip hakkını verdiğini anlattı. Bravo...
- Ne bravosu ya! Şovuna frak mı giyip gelecekti? Elbette bir etkinliğe katılmak için en takdir edilecek kıyafet değil. Ama en azından yeni nesilden biri olarak kafasını telefondan kaldırıp gelmiş. İş, onu kazanmak.
Lütfedip geldiyse gereken aşağılamak, arkasından konuşmak değil; o salondan çıkarken aklında bir fikir bırakmak.
“YouTube öncesi son kuşak biz” de gidince... Hâlâ hayattaysan boş salonlara yaparsın atarını.
◊ Yeliz Yeşilmen’in yolda araba sürerken başına iş gelmiş. 120 kilometre benzini varken birden bire bitmiş. Ama sonra Allah’ın mucizesiyle 10 kilometre daha gidebilmiş. Bu konuyla ilgili gözyaşları içinde bir paylaşım yaptı.
- Yelizciğim, ne benzin birden buharlaştı ne de Allah katından sana ekstra benzin gönderildi. Göstergen bozuk, hepsi bu. Git bir göster, bizi de rahat bırak. Ha bir de...
Bir gün hakikaten başına bir mucize gelirse, lütfen bunu, devamlı ekranda saç-baş düzeltip nasıl göründüğüne bakarak anlatma.
◊ Deniz Seki dünyanın en güzel kadını olduğunu iddia etmiş. Özgüven iyi bir şey tabii. Bence de insana fazladan 10 puan katıyor. Ama “Erkek olsam bana âşık olurdum” diye devam etmesi?
- Yapma Deniz, din kardeşiyiz. Kabul, elbette güzelsin ama sana âşık olan erkeklerle yaşadıklarını yine en iyi sen bilirsin. Acaba bu kadar güzel olmasa mıydın, ne?
◊ Murat Dalkılıç, Hürriyet Cumartesi’ye verdiği röportajında “Bu camiada doğru ilişki için iki taraf da ünlü olmalı” dedi. Öyle mi ya sahiden?
- Kast sistemi, sosyal tabakalaşmanın bir formudur. UNICEF ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında 250 milyon insan kast ayrımcılığından etkilenmektedir.
Özünde sınıf ayrılıklarına dayanır. Muratım, şarkılarında söylediğin gibi: Hani uydurup gelecektik uysa da uymasa da? Eğer gerçekten böyle düşünüyorsan... Senden ne köy olur, ne kasaba!
Paylaş