Paylaş
◊ 12 Haziran, İkizler erkeği... Nesi daha zor: Çabuk sıkılma özelliği mi, değişken ruh halleri mi?
- 12 Haziran’da doğdum ama İkizler değilim. Ameliyatla aldırdım. Yerine bir burç kokteyli yaptılar. Ferahladım. Yoksa çekilecek ızdırap değil İkizler olmak. Sen iyisin de o mendebur ikizin hep işleri karıştırıyor.
◊ ODTÜ’de psikoloji eğitimi aldın. İllüzyon yaparken işe yarıyor mu, hiç alakası yok mu?
- Temel psikoloji, özellikle de algı psikolojisi bilmeden sihirbazlık yapılamaz. Yapılırsa karikatür olur. Sahneye sihirbaz diye çıkarsın, maymun olarak inersin.
◊ Susam Sokağı’nın senaryo yazarlarındansın. Tarafını seç: Kurabiye Canavarı mı, Kırpık mı?
- Kurabiye Canavarı benim tek kahramanım. “Süper gücünüz ne?” diye soruyorsun elemana “Kurabiyeeee” diyor. Susam Sokağı’nı yazdığımı duyan biri dedi ki “Abi, benim çocukluğum onu izlemekle geçti”. Benim çocukluğum da onu yazarak geçti. Bıdıdıktım Susam Sokağı’nı yazarken.
◊ Bilgi Ünivesitesi’nde “Kaos Yönetimi” üzerine yüksek lisans dersleri verdin. Hakikaten böyle bir ders var mı, kaostan mı besleniyorsun?
- ODTÜ Psikoloji’den sonra bilim felsefesi yüksek lisansı yapmıştım. Kaos Kuramı o zamandan beri ilgilendiğim bir konu. Bilgi Üniversitesi’nde de Kaos Kuramı’nın uygulamalı bilimlerdeki karşılığını anlattım 8-9 sene. Kaos hayatın temelidir. Tabii ki hepimiz kaosun çocuklarıyız, ondan besleniyoruz.
HEP KAFAMA BİR ŞEYLER DÜŞÜYOR
◊ Hangisi daha kıymetli: Afife Jale’de “Olağan Mucizeler” adlı oyununuzla aldığın “en iyi yazar” ödülü mü, SİYAD Ödülleri’nden “Kız Kardeşler” filmine gelen “en iyi yardımcı erkek” ödülü mü?
- “Olağan Mucizeler”le Afife aldım. Çok değerli benim için. Las Vegas şovlarımdan sonra da Merlin aldım. O da mühim. Hayatımda gerekli gereksiz bir sürü ödül aldım ama SİYAD en değerli ödüldür. Çünkü işten en iyi anlayan insanlar verir onu: Sinema yazarları.
◊ Senaryo kursu veriyorsun. Peki kendi hayatın film olsa... Fantastik bir macera mı olurdu, romantik bir komedi mi?
- Romantik değil ama komedi. Bildiğin Buster Keaton komedisi üstelik. Hep kafama bir şeyler düşüyor ve ben şuursuzca dingildek dekorların arasında yürümeyi sürdürüyorum. (Gülüyor)
◊ Peki filmi kim çekerdi: “Mutluluk” filminde oynadığın Abdullah Oğuz mu, “Bir Zamanlar Anadolu’da” filminde oynadığın Nuri Bilge Ceylan mı?
- Tabii, ben o filmde sadece oynamadım. Filmin senaristiyim. Kim çekerdi? Nuri Bilge çekerdi tabii. Çünkü mizah anlayışımız aynı. İkimiz de çok komiğiz. Tek sorun, kimse gülmüyor.
◊ İlk numaralarını babanızdan öğrenmişsin. Şimdi üç çocuğun var. Kendi çocuğunu illüzyonla aldatmak daha mı kolay, daha mı zor?
- Ben enayi bir çocuktum, benimkiler numaralarımı yutmuyor maalesef. “Aslan Baba” filan diye gaz veriyorlar ama ben anlıyorum yemediklerini. Şapkadan tavşan çıkarttım, küçük kız Yakut “fena değil” dedi.
◊ Gösterilerin yanında TV programları da yaptın. Canlı yayın mı, canlı seyirci mi?
- Sahnede gördüğüm seyirci sayısı muhtemelen Napolyon’un asker sayısından fazladır. Canlı yayın da çok yaptım ama seyirci dediğin seninle aynı salonda olacak, nefesini duyabileceksin. Offf, daha büyük keyif var mı dünyada, bilmiyorum.
◊ Merhumlardan hangisi daha büyük sihirbaz: Zati Sungur mu, “Mandrake” lakaplı Mehmet Ertuğrul Işınbark mı?
- Tek büyük sihribaz Zati Sungur. Seçenek yok ki.
◊ Peki ya dünyada: David Copperfield mı, Chris Angel mı?
- Copperfield, bizim işin Ara Güler’i. O başka bir kategori. Criss Angel sihirbazlığı öğrenirse bir yerlere gelebilir. Pek ihtimal vermiyorum ama. Benden sonra dünyanın en iyi ikinci sihirbazı kim derseniz, Boris Wilde.
“Copperfield, bizim işin Ara Güler’i . O başka bir kategori. Criss Angel sihirbazlığı öğrenirse bir yerlere gelebilir. Pek ihtimal vermiyorum ama. Benden sonra dünyanın en iyi ikinci sihirbazı kim derseniz, Boris Wilde.”
HAYAT BİLGİSİ
Tipsiz ve çulsuz olduğum için...
◊ Mantık mı, içgüdü mü?
- Mantık. İçgüdü, eksik algoritmanın fiyakalı bir ifadesi bana göre.
◊ En iyi tekne kiminkidir? Kendininki mi, arkadaşınınki mi?
- E tabii ki kendi teknem. Beklerim. 98 buçuk metre. Ataköy Marina’da demirli. Adı “Görgülü 5”.
◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?
- Para saadet getirir mi bilmem ama saadet para getirmiyor.
◊ İstanbul’un Anadolu Yakası mı, Avrupa mı?
- Avrupa tabii. Karşıya karşı demelerinin bir sebebi var, değil mi?
◊ Hangisinin manzarası daha güzel: Boğaz’ın Anadolu Yakası’ndan Avrupa’nın mı, Avrupa’dan karşının mı?
- Kadıköy’ün eski adı “Körler Ülkesi” malum. Demek ki, Avrupa’dan karşıya olmalı manzara da.
◊ Kiminle komşu olmak isterdin: Marilyn Monroe mu, Brigitte Bardot mu?
- Brigitte almayayım. Hayvan çok severim de, kedisi köpeği çok onun. Komşuluk zor olur.
◊ Sence hangisi daha avantajlı: Zengin ve çirkin doğmak mı, fakir ve güzel doğmak mı?
- Efendim zengin var, zengin var. Güzel var, güzel var... Tipsiz ve çulsuz olduğum için buna yanıt vermem zor benim.
◊ İmkân olsa hangisini seçerdin: Tüm müzik aletlerini çalabilmek mi, bütün sporları yapabilmek mi?
- Tüm müzik aletlerini çalmak riskli. Yeteneksizsen milletin kafasını şişirmek de var. Ben efendi efendi bütün sporları yapayım.
ÖZEL MESELELER
Ajda her şeye iyi gelir
◊ Eski bir hatıranın yadına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?
- Ajda her şeye iyi gelir. Geldiği gezegenden senin için getirip sakladığı bir hediye mutlaka vardır.
◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkın kötü bitmesi mi?
- Kimseye âşık olamamak daha kötü ya. Kötü bitse de hiç olmazsa aşkı tatmış oluyorsun öbüründe. Kukumav kuşu gibi oturacağıma, bodoslama aşk diyorum.
◊ Hangisinden daha çok korkarsın: Yalandan mı, yılandan mı?
- Valla yalandan hiç korkmam. Sihirbaza yalan söyleyip yırtabileceğini düşünecek kadar şuursuz birini izlemek bana sadistçe zevk veriyor. Ayrıca yılan da severim. Şahane hayvan.
◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi kayıtsızlık mı?
- Aşkın karşıtı kayıtsızlık. Nefret hiçbir şeyin karşıtı değil bence. Olsa olsa insanın kendisine karşı olmasıdır.
◊ Hangisini tercih edersin: Tek başına ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı?
- Tek başına. Birisi olunca hadi bakalım bir de onu teselli et. Bir sürü mesai...
POPÜLER ŞEYLER
Şirin Baba’nın nefesi daha kuvvetli
◊ Hangisinin dizeleri daha sihirli: Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
- Şair hayatı öyle de anlatır, böyle de. Kanmamalı insan. Şair olarak ikisini de sevmem ama Orhan’cıyım ben.
◊ Hangisinin nefesi daha kuvvetli: Asterix’teki Büyücü mü, Şirin Baba mı?
- Şirin Baba. Ama ne kadar şirin o adam, o tartışılır işte.
◊ Hangisine daha çok güldün: “Niyazi Gül Dörtnala”da sihirli formül arayan Ata Demirer’e mi, “Hokkabaz” filmindeki Cem Yılmaz’a mı?
- Ata Demirer’e daha çok güldüm. Niyazi Abi’nin şuursuzluğu enfes.
◊ Gurmelerden... Vedat Milor mu, Mehmet Yaşin mi?
- Vedat Abi’yi tek geçerim. Budur.
◊ Cem Karaca mı, Barış Manço mu?
- E, Cem Karaca. Toplandık neyi tartışıyoruz anlamadım. (Gülüyor)
GÜNDELİK HALLER
Üzerinize afiyet evde televizyon yok
◊ Evdeki halini hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?
- Pijamam olsa ikincisini tercih edebilirdim. Mevcut şartlarda ilki çünkü evde televizyon da yok üzerinize afiyet.
◊ Ayaklarına kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
- İyi bir roman tabii. Film seyretmek benim için mesleki bir çalışma gibi oluyor.
◊ Komşunun mangal partisinde köfteleri beğenmedin. Tabakta bırakmak mı, çaktırmadan köpeğe vermek mi?
- Kendim yemeğeceğim şeyi ilkesel olarak köpeğe veremeyeceğim için tabakta bırakırım.
◊ Eve yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısın, uykusuz mu kalırsın?
- Prensip olarak yatılı misafir sevmem. Horlarsa da uyandırırım.
KÜÇÜK KEYİFLER
Twitter ne ki? Seçim anketi bürosu...
◊ Gündoğumu mu, günbatımı mı?
- Ben günü batırmayı daha çok seviyorum. Sanki bir dahlim varmış, bir emek harcamışım gibi hissediyorum.
◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?
- Gece planlarım ben. N’apayım, kafam gece çalışıyor.
◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?
- Orman-ağaç-temiz hava. Ama kolayını buldum, deniz kenarındaki ormanlara gidiyorum.
◊ Bodrum mu, Çeşme mi?
- 40 katır alayım diyor ve Bodrum’u seçiyorum. Bana manevi mutluluklar yaşatıyor. Fiyatlar sebebiyle aç kalıyor, böylelikle arınmış oluyorum.
◊ Hangi üçlü seninki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?
- Ama çok kazık soru bu! Bunu pas geçeyim müsaadenle. Rakı-balık-Ayvalık iyi de, aç kalıyoruz abi. Gece Ayvalık tostuyla bitiyor hep, nasıl oluyorsa.
◊ Tavla mı, satranç mı?
- Satranç tabii. Levent Erim bir dövdü beni tavlada, ikrah ettim, o derece. Tiksiniyorum artık tavladan. ◊ Twitter mı, Instagram mı?
- Instagram. Twitter ne ki? Seçim anketi bürosu...
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydın... Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?
- İkisinden de tedricen vazgeçiyorum zaten.
HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI...
◊ İstanbul’un… Kokuları mı, sesleri mi?
- Sesleri.
◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?
- Gevezeye.
◊ Zorla güzellik olur mu, olmaz mı?
- Olmaz.
◊ Zaman makinesi icat ettin, nereye giderdin: Geçmişe mi, geleceğe mi?
- Geçmişe.
◊ 25 yaşına dönmek mi, Dolmabahçe Sarayı mı?
- İkisini de istemem ya.
Paylaş