Paylaş
İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak, uçakta kedisi nedeniyle hostesle birbirine girdi, karakolluk oldu.
Havalimanı karakolu Dilan’ın yabancı olduğu bir yer değil zaten. Bundan 1 sene kadar önce de limanın CIP salonunda telefonda yüksek sesle konuştuğu için birbirinden bağımsız dört ayrı kişiyle karakolluk olmuştu.
Hiç birbirini tanımayan insanlar durduk yere bir olup Dilan’ın üstüne yürümüşmüşler...
Bu son olaydaysa kafeste yolculuk etmesi gereken kedisini kucağına aldığı için hostes tarafından uyarıldığını ve sonra işin fiziksel saldırıya, “Seni döverim, lenslerini oyarım” gibisinden hakaret ve tehditlere vardığı anlaşılıyor.
Gerçi Dilan bir açıklama yaptı.
Dolaşımdaki videonun olayın sadece sonunu gösterdiğini, o aşamaya nasıl gelindiğinin bilinmediğini söyledi. Konuyu hayvan haklarına falan bağlamaya çalıştı ama nafile.
Gördüğümüz kadarı da bize yeter, hosteslerin bütün soğukkanlılığına rağmen Dilan’ın nasıl saldırgan bir tavır sergilediği ayan beyan ortada.
Tıpkı 1 hafta kadar önce kabinde sağı solu yumruklayıp “Benim 10 tane fabrikam var” diye böğüren erkek yolcu gibi. Acaba tanıştırsak çok mu iyi anlaşırlar, yoksa hepten birbirlerini mi yerler?
Her ikisinin de THY’nin “kara liste”sine girdiği söyleniyor.
445 KİŞİ LİSTEDE
Havacılık uzmanı arkadaşım Tolga Özbek’e bu kara listenin ne menem bir şey olduğunu sordum.
Kara liste uygulaması 2014’te bağımsız milletvekili Muhammed Çetin’in uçakta olay çıkarmasıyla başlamış. Şu anda kara listede 445 kişi varmış.
Bunların bir kısmı geçici, bir kısmı kalıcıymış. Kara listeyi THY içinde kurulan bir komite oluşturuyormuş. Dilan Çıtak hakkında henüz bir açıklamaları olmamış ama muhtemelen o da kara listeye girermiş. Çünkü bu tür olaylar yüzünden havayolları rötar yapıp büyük zarar ediyormuş.
Keşke Dilan da geçen yılkiolayda girseymiş, bu olay olmayacaktı böylece.
Toplu taşımadaki kurallara riayet etmeyenler, mümkünse ya özel jet tutsun ya da yürüsün bir zahmet.
Hatta tek tek havayolları değil, nasıl bankaların ortak kara listesi var, mesela THY’de olay çıkaran kişi hiçbir Star Alliance üyesi havayoluna binemese...
İKİSİ DE ŞİKÂYETÇİ
Dilan babasıyla son kavgasında sırf İbrahim Tatlıses’in kızı olduğu için işlerine takoz konduğunu, kimsenin şiddet yanlısı bir babanın kızına iş vermek istemediğini beyan etmişti.
Hani şu İbrahim Tatlıses’in kafasına kumanda fırlattığı kavga...
Peki “İmparator”un bundan şikâyetçi olmaya hakkı var mı? E yok tabii.
Çünkü bir kelime vardı neydi o: Soy... soy... soo... soyaçekim!
Ama komik olan şu: Her ikisi de birbirinden şikâyetçi.
Yoksa Wanda’dan mesaj mı?
Şarkıcı Simge Sağın’ın kafasına Gaziantep konseri sırasında önce buket çiçek, sonra telefon fırlatıldı.
Hadi çiçeği anlarım: Sahneye atmak istersin, tutar sanatçının kafasına denk gelir. Ama en azından yaralamaz. Peki telefon!
Bir değil, iki değil; sahnelere yabancı cisim fırlatılması bir süredir müzik dünyasının gündeminde.
İnsan böyle bir şeyi niye yapar ki? Sevmiyorsan gitme konserine. Kimse kafana silah dayayıp kuyruğa/kalabalığa sokmuyor ki.
Acaba o anda mı kızıp telefonu fırlatıyor, yoksa planlı mı? Öyle ya telefon hem pahalı, hem içinde atanı ele verecek bilgiler var.
Belki de sırf bu iş için önden dandik bir telefon satın alıyorlar.
Halbuki Simge de öyle kolay kolay nefret edilmeyecek, çıtı pıtı, hanım hanımcık bir kız.
Acaba diyorum, Simge’nin adı “Aşkın Olayım” şarkısı nedeniyle Icardi’yle anılıyordu ya...
GS’li futbolcuyla yeniden barışan eşi Wanda Nara, Türkiye’deki uzantıları vasıtasıyla Simge’ye bir mesaj yollamış olmasın?
Sadece Kayserili değil herkes kaçar
Kayseri’de çiftçilik yapan F.D.’ye kız tarafı evlenmeden önce şu şartları koşmuş:
◊ Söz kesiminde kahve fincanı içinde sıfır bayan otomobili anahtarı;
◊ Nişandan önce 200 bin liralık yüzük;
◊ Düğünden önce 3+1 ev, 30 burma bilezik;
◊ Evin içinin şu şu şu eşyalarla döşenmesi;
◊ Bir de dünyaca ünlü bir telefon markasının son çıkan modeli...
Damat, “Bunları siz bana alın, ben size iç güveyisi olarak geleyim” diyerek evlenmekten vazgeçmiş.
Bunun için Kayserili olmaya, hesap kitaptan anlamaya gerek yok. Kim olsa kaçar öyle gelinden.
Yalnız beni en çok vuranı, “söz kahvesinin içinde araba anahtarı” fantezisi. Ben hâlâ tuz koymakta takılıp kalmışım.
Paylaş