Demirkubuz’un hata kabulleniş şekli

Miray Daner, Burak Dakak, Cem Davran gibi ünlü isimlerin yer aldığı yapım, babasının zoruyla nişanlandığı için evden kaçan Hicran’ın hikâyesini konu alıyor.

Dikkatli bir izleyici, sosyal medyada Demirkubuz’u da etiketleyerek şöyle sordu:

“Hocam, aynı sekansta, uzak ve yakın çekimde Hicran’ın saçının farklı olmasının özel bir sebebi var mı?”

Yönetmene “Hocam” şeklinde hitap eden, bunu direkt bir hata olarak nitelemeden, “Acaba özel bir sebebi var mı” diye soran, son derece saygılı, profesyonel ve nazik bir soru bu.

Demirkubuz hatasının zaten farkında mıydı, yoksa bu soruyla mı fark etti, bilinmez.

Ama hatadan hazzetmeyen her mükemmeliyetçi sanatçı gibi ıvırıp kıvırmadı, fakat hırçınlaştı:

“Ne sebebi olacak? Çekim hatası!” diye cevap verdi takipçisine.

O duyguyu bilirim az biraz.

Yanlışa bahane bulmak, örtbas etmeye çalışmak yerine, kabullenip kendine kızmak, kendine hırçınlaşmaktır bu aslında.

“Sebep mebep yok işte, düpedüz hata yapmışım!” demeye getiriyor.

Sevelim, sayalım bu özelliği taşıyan, taşıyabilen insanları.

Hırçınlıklarını da hiç üzerimize alınmayalım, dertleri sizinle-benimle değil, kendileriyle onların.

Knightsbridge’in yeni Türk’ü

Knightsbridge semti için “Londra’nın Nişantaşı’sı” demek yanlış olmaz sanırım. Hele son yıllardaki zengin Arap hücumu açısından kıyaslandığında.

Bütün lüks markaların yanı sıra bizimki dahil birçok ülkenin başkonsolosluğu da burada bulunur.

Sokaklarda özel üretim spor otomobiller falan. Şehrin bu ünlü semtinde diplomatik temsilciliğimizden başka bir gastronomik temsilcimiz var artık:

Temeli bir buçuk asır önce İstanbul-Bahçekapı’da atılan Hafız Mustafa 1864.

1000 metrekarelik mağazanın açılış törenine Lordlar Kamarası üyesi Lord Syed Kamall da katılmış. Kamall ve eşi bu tatlıları ilk kez Türkiye’de tatmışlar, şimdi Londra’da da bulabilecekleri için çok mutlularmış.

Can’ın 17 binlik kareleri

Oyunculuk kariyerine İtalya’da devam eden Can Yaman, İspanyol hayranlarıyla buluşmak için bu ülkeye gitti, bir seminer verip ardından da bol bol fotoğraf çektirdi.

Can’ın seminerine katılıp fotoğraf çektirmenin bedeli 17 bin lira.

Biliyorsunuz, Can Yaman İstanbul’daki ofisi aracılığıyla kazancının vergisini Türkiye’ye ödüyor.

O yüzden her kuruşu helali hoş olsun diye geçiriyor insan içinden.

Alişan’ın sabah eğlencesi

Alişan sabah evden çıkıyor, eşi Buse Varol’a da elini öptürüyor. Nereden mi biliyoruz? Çünkü bunu çekip sosyal medyada paylaşıyor.

Karı-koca arasında bir espri deseen... Komik değil.

Eşlerin birbirine ihtimamı deseen... Bu mu göstergesi?

Bir yerinden tutup çengelliyle iliştirmeye çalışıyorum, yok. Neresinden tutsan olmuyor.

Ne borçmuş arkadaş

Serdar Ortaç kumarda kaybettikleriyle alakalı yine açıklama yaptı: 10-15 ev, Ali Sami Yen’in yanında 11 katlı gökdelen...

Şu andaki evinin de daha borcu bitmemiş. Yahu kaç kere bitmişti o borç hani?

Hatta orkestra arkadaşlarına vasiyet etmişti falan?

Değme muhasebeciye kafayı yedirtir Ortaç.