Can Yaman kırmızı çizgimizdir Onur

Sevgili Onur Baştürk, Can Yaman’ın İtalya’daki popülaritesi hakkında bir yazı yazdı hafta sonu. Fena gömmüş. Orada dur Onur Efendi!

Haberin Devamı

Can Yaman’ın Napoli’de kaldığı otelin önündeki izdihamları, “O otelde kaldığı bilgisi bir şekil uçurulmuş potansiyel hayranlara” diye yorumladı Onur.
Yetmemiş, “Can Yaman’ı taktım kafaya” diyerek devam etmiş: “Neden Instagram profilinde tüm eğitim CV’si yazıyor? ‘Çok havalı eğitimim var’ mesajını mı vermeye çalışıyor?”
Can Yaman’dan bir cevap gelmedi.
Ama kendisi kırmızı çizgimizdir, dilim döndüğünce ben cevaplamaya çalışayım.
Adamın 5.5 milyon takipçili Instagram hesabını incele Onur.
Sadece İtalya’da değil; Arap ülkelerinden Hindistan’a kadar dünyanın her yerinden hayranı var. O yüzden yabancı işlere çok yakıştırıyorum.
Bir Türk starın yurtdışında rağbet görmesinden ancak mutlu olmamız gerekir.
Sonra haber sızdırılsa ne olur?
Seni, beni geç, nice “büyük” ünlülerimiz var ki haberi sızdırsan ne oluur, sızdırmasan ne olur? Öyle kalabalıklar toplayabilir mi otelin önüne?
Can Yaman’ın Instagram hesabında okuduğu okulları yazmasını da eleştirmişsin.
Bankadaki mevduatını yazmamış ki adam. Eğitimsizliğin yüceltildiği bir ülkede...
İpsiz sapsız gezerken Best Model kazanıp ünlü olanların arasında...
Bir insanın, kendini tanımlarken tedrisatından geçtiği kurumları anması ne kadar hoş bir tavır halbuki.
İtalya’da gördüğü teveccühün altında yatan nedenlerden biri de...
Acaba şakır şakır İtalyanca konuşabilmesi
olabilir mi?

Haberin Devamı

Hiç ihtiyacı yok ama...

Ha bu arada....
ABD’de Scoop TV tarafından düzenlenen #TVsTopLeadingMan (Televizyonun star adamı) yarışmasında Can Yaman 64 starı geride bırakarak birinci oldu.
Yani bizim takdirimize de çok ihtiyacı yok zaten.
En yakın rakibi Jensen Ackles’e tur bindirmiş durumda.

Nilgün Bodur’a kızmayınız

“Ölmek istemiyorum” diye kanlar içinde döndüğü o son iki saniyelik görüntü...
Henüz hiçbirimizin aklından çıkmamışken...
Hazır bütün Türkiye kadına şiddete karşı tek yürek olmuşken...
Yazar Nilgün Bodur çıktı, bu olayın üstüne “Erkekleri bu hale getiren kadınlar” diye bir paylaşım yaptı sosyal medyadan.
Kadınlar onu çok kıskanıyormuş da falan filan.
Nilgün Bodur’a kızmamak lazım. Çünkü kuvvetle muhtemel bunlar da kendi sözü değil, daha önce kitabında yaptığı gibi bir yerlerden intihal etmiştir.
Bizim asıl kendimize kızmamız lazım. Kendisine bile faydası olmayan bu kalpsiz insanları niçin yaşam gurusu ilan ediyoruz...
Ne medet umup da baş tacı ediyoruz, seminerlerine, söyleşilerine, imza günlerine gidip kitaplarını satın alıyoruz... Aslında şöyle bir düşününce...
Badeci şeyhin müritlerinden ne farkımız var?

Yazarın Tüm Yazıları