Bu ‘Katar’ da olmaz

Kasımda Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Katar, birçok tezadı aynı anda bünyesinde toplamış bir ülke. Zenginlikle modern kölelik, modernlikle tutucu yaşam, tutuculukla engin bir çoğulculuk... İşte turnuvayı izlemek için bu coğrafyaya gidecekleri bekleyenler...

Haberin Devamı

Öncelikle doğalgazın diyarından tüm dünyaya selamlar.

Bu ülkede yere izmarit atmaya bile çekinirsiniz, çünkü toprağın hemen altında dünyanın üçüncü büyük doğalgaz rezervi yatıyor.

Bütün bu zenginlik daha 50-60 yıl öncesine kadar fakir bir balıkçı toplumu olan 300 bin Katarlıya ait.

Bu ‘Katar’ da olmaz

Bu 300 bin Katarlının eğitimi, rahat villalarda oturması, muazzam gökdelenlerde iş yapması, modern otoyollarda son model ciplerini sürmesi, devasa AVM’lerde alışveriş yapması için ülkede 2.5 milyon kadar da yabancı çalışan var.

Kendi nüfuslarının neredeyse 10 katı. Ama dünyanın her yerinden. Tabii İngiliz ve Amerikalılar üst düzey işlerde. Hintliler, Nepalliler inşaatlarda mesela.

Haberin Devamı

Bir yanda refah ve bolluk, diğer yanda dev bir şantiyeyi andıran ülkede Mısır piramitlerinin inşasını çağrıştıran görüntüler...

Çöl sıcağında çalışırken ölen işçilerin hali dünya kamuoyunun da gündeminde.

En son Norveç Milli Takımı, 2022 Dünya Kupası elemeleri öncesi Katar’da yaşanan bu insanlık dramını protesto etmek için Cebelitarık ile oynadıkları maça “Saha içi ve saha dışında insan haklarına saygı” yazılı tişörtlerle çıktı.

Hepsi hepsi İzmir kadar

Katar, Suudi Arabistan’dan Basra Körfezi’ne doğru uzanan küçük bir yarımada aslında.

Bu anlamda Ege’ye uzanan İzmir’e çok benziyor. Zaten yüzölçümleri de eşit.

Ama bu küçücük toprak parçası ve başkent Doha’ya öyle çok yatırım yapılmış ki, uçaktan baktığınızda çölle deniz arasına sıkışmış bir Manhattan görüyorsunuz.

100’den fazla gökdelen saydım. Bunların bazıları tepelerine şatovari kondurulmuş bol ışıklı, yanardönerli zevksiz yapılar.

Bazıları da Jean Nouvel’in tasarladığı Burj Qatar gibi, batılı mimarların bol parayla fantezilerini gerçekleştirdikleri mimari eserler.

Aralarında çok kıskanıp “Keşke İstanbul’a ışınlayabilsem” dediklerim oldu.

Medeni ve kibar insanlar

Gelelim ülkenin artılarına...

Birincisi, Katarlılar son derece iyi eğitimli ve kibar insanlar.

Haberin Devamı

Hemen hepsinin Londra, New York gibi şehirlerde yılın bir bölümünü geçirdikleri mülkleri var. Çoğu ya Batı’daki üniversitelerde ya da Teksas, Georgetown gibi bu yerlerde şube açmış ve eş diploma veren okullardan mezun.

Dolayısıyla karşılaştığınız herkes şakır şakır İngilizce konuşuyor.

Son derece medeniler. Yanımızdaki kadın gazetecilerden biliyoruz, gece vakti çarşıda iki kadın yalnız dolaştığında dönüp tek bir kişi bile bakmıyor, kimse kimseyi rahatsız etmiyor.

Şehir o kadar güvenli ki laptop’ınızı bankta bırakıp gidin, yarım saat sonra geldiğinizde aynı yerde bulabiliyorsunuz.

Buna karşın erkekler beyaz entarileriyle, kadınlar çarşafla dolaşıyor. Anladığım kadarıyla bu kıyafetler aynı zamanda kendilerini ülkedeki diğer yabancılardan ayırmanın, “Burası bizim” demenin de bir yolu. Adeta bir statü sembolü.

Haberin Devamı

Onun dışında son derece Batılı bir yaşam tarzı sürüyorlar. Gecenin bir vakti ultra lüks 4x4’lerine binip food truck (yemek karavanı) pazarına gelmiş, hamburger ya da pizza yiyen kadınlar görebiliyorsunuz. 

Yabancıların kılık kıyafetine kimse karışmıyor ama kadınlara genel kural olarak omuzları dışarıda bırakacak giysiler tercih etmemeleri tavsiye ediliyor. Yine aynı şekilde otellerin plajlarında bikini serbest ama halka açık plajlarda kadınların haşema giymesi gerek.

Taraftar alanları dışında içki yasak olacak

İçkili servis sadece bazı otellerin teras katlarındaki barlarda serbest. Eskiden daha sıkıymış ama artık buralara Katarlılar da girebiliyor.

Haberin Devamı

Ülkede çalışan bir yabancıysanız, evde içki içebilmek için devletten izin kartı çıkarmanız gerek. Bu kartla sadece tek bir yerden alkol alışverişi yapılabiliyor ama bu da maaşınızın yüzde 30’unu geçmemek zorunda.

Bu sıkı kurallar karşısında mesela daha sabahtan içmeye başlayan İngiliz taraftarlar geliyor aklıma, Dünya Kupası’nda bu iş nasıl olacak diye merak ediyorum.

Bizzat Katar Turizm’in operasyondan sorumlu başkan yardımcısı Berthold Trenkel’e sordum.

Yine otel barlarını hatırlattı, gelecek cruise gemilerindeki barları saydı ve Doha’nın çeşitli yerlerinde oluşturulacak taraftar alanlarından bahsetti.

1-1.5 milyon ziyaretçiyi nasıl zapt edecekler, kafam daha da karıştı. En başta demiştik ya, “Bu Katar da olmaz” dedirten tezatlar ülkesi burası.

 

Yazarın Tüm Yazıları