Bravo Trabzon!
Karadenizli hayvanseverler harika bir proje geliştirdi. Her okula bir sokak köpeği veriyorlar, hayvanlara çocuklar bakıyor. Kesik pati haberleriyle çok üzülmüştük, ilaç gibi geldi. Peki ya Türkiye’nin geri kalanı? Ya dünya? Siz bu satırları okurken Çin’de dünyanın en büyük gaddarlıklarından biri yaşanıyor: Yulin Köpek Yeme Festivali.
İşte bize böyle zeki insanlar lazım: Yani var olan bir sorunu herkes için iyi bir şeye dönüştürebilecek parlak dimağlar...
Trabzon’da sokak köpekleri okullara dağıtılmaya başlandı. Her okulun bir köpeği olacak; onlara öğrenciler bakacak.
İşin bir ucunda çocuklara hayvan sevgisi aşılamak var. Diğer ucunda sahipsiz hayvanlara bir okul dolusu “sahip” kazandırmak...
Emeği geçen herkesi tebrik ederim. Bütün Türkiye’de yaygınlaşması dileğiyle.
***
Trabzon’da bunlar olurken dünyadaki hayvanseverlerin gözü kulağı Yulin’de.
Yulin, Çin’in Vietnam sınırına yakın, 6 milyonluk bir şehir. 1990’larda “ekonomiye katkı” sağlaması için bir festival başlatıyorlar: Köpek Yeme Festivali.
Seyyar kasaplar, pazarlar kuruluyor, nohut-pilav gibi seyyar arabalarda kızarmış köpekler var, her yıl ortalama 10 bin köpek yiyorlar.
Yulin halkı yapılan sokak röportajlarında “Bize köpek pişirmeyin diyenler de inek, koyun yemesin o zaman” diyor.
Bir açıdan haklılar tabii: Kuzu pirzola şahane, oğlak çevirme harika da biz köpek yiyince niye kötü?
Böyle bakınca yazarımız Vedat Milor’u kuzu düşmanı ilan etseler, yeridir.
Tam bir kültürel fark. Ama burada asıl önemli olan, medeniyet farkı.
***
Çünkü Yulinlilerin şöyle tuhaf bir inancı var: Köpek ne kadar acı çekerek ölürse o kadar lezzetli olur.
Bu yüzden hayvanları ağaca asıp canlı canlı derisini yüzüyorlar, diriyken kaynar kazana atıyorlar, sopalarla döve döve öldürüyorlar.
Çocuklarınızın yanında izlemeyin, YouTube’da öyle videolar var ki uykunuz kaçar.
Bizde bari en azından hayvanlara en az acı çektirerek kesme medeniliği var.
***
Şu anda Yulin’de insanlığın yaptığı en büyük gaddarlıklardan biri yaşanıyor. Yarına kadar sürecek. Görüntüleri izledim, köpek türüne karşı insan olmaktan utandım.
Çinli hayvanseverlerle birlikte bütün dünya ayakta. Durdurulması için, başta change.org gibi platformlarda kampanyalar yürütülüyor.
Belki bir imza da siz atmak istersiniz...
Bu hafta duyduğum en komik laflar
◊ (Obez bir arkadaşım) Benim aslında fazlam yok. Bana ödem büyüsü yaptılar...
◊ Bir dahaki seçimlerde de’leri da’ları ayırma derdinden kurtarmayı kim vaat ederse ona oy vereceğim.
(Bir gazeteci!)
Haftanın temennileri
◊ Haftanın annesi: Siren Ertan hamile olduğu çocuğunun kalbinin zayıf olduğunu öğrenince çok duygusal bir Instagram paylaşımı yapmış. Benim de kız kardeşim kalbi delik doğmuştu.
TEMENNİ: Allah analı babalı büyütsün...
◊ Haftanın aşkı: Cem Yılmaz, “Defne’ye (Samyeli) uzaktan hayran hayran bakardım” demiş. “Âşık olmak salaklıktır” derken zeki birinden duymak iyi geldi.
TEMENNİ:
Allah bir yastıkta kocatsın...
Lüzumsuz meraklar
◊ Burak Özçivit ve Fahriye Evcen, Papermoon’da görüntülendi. Sizce de Burak biraz kilo almamış mı? Acaba almaya devam eder mi? Ödem büyüsü olmasın sakın?
◊ Mustafa Sandal’dan ayrılan Emina Jahovic bir haftada şeftali göbekten ince belliye dönmüş. Acaba kimsenin bilmediği yeni bir yöntem mi keşfetti?
