Bir kahve alır mısın gezi zekâlı?

Yan masanın adı Galileo. Bir diğeri Michael Moore. 26 yaşındaki genç mekân sahibinin dünya tarihinde muhalif bulduğu kişilerin isimleri. Hepsine 20-30 yaşlarında genç insanlar serpilmiş. Hayat, en Karaköylü haliyle kafenin önünden akıp duruyor.
Hepi topu 30 kişilik küçücük bir kafe Press. Özelliği, içindeki bir sürü küçük detayla Gezi protestolarını hatırlatması. Kütüphane ağaç şeklinde mesela. Tuvaletin kapısı hapishanelerin demir kapıları gibi yapılmış. Tabakaltı kâğıtlarda sloganlar: “Buradaki insanların fikirlerinden müesesemiz sorumlu değildir”. Vitrine yakın bir salıncak bile var.
Bu mütevazı kafeye bir dekor konsepti ararken aklına Gezi protestoları gelmiş Anıl Doğan’ın. “Uzaklara gitmeye ne gerek vardı ki, tam da yakınımızdaki o günlerden esinlendim” diyor. Ama protestolar sırasında kendisi burada değilmiş. “Londra’da School of Economics’te siyaset mastırı yapıyordum o sırada. Trafalgar Meydanı’nda toplanıp elimizde pankartla destek verdik İstanbul’da yaşananlara” diyor.
Anıl’la, dükkânına koyduğu küçük detayları konuşurken aklım Gezi günlerine gidip geliyor: En tutulan tatlıları ‘kırmızı kadife’, Kırmızılı Kadın’a yapılan ve yüz binleri çileden çıkaran o muameleyi hatırlatıyor. Sanki o siyah demir kapının ardında çırılçıplak genç kızlar sorgulanıyor. Tabak altlarına yazdıkları sloganlar şehrin bütün duvarlarının koca bir mizah dergisine benzediği o günleri, o sıcak haziranı gözümün önüne getiriyor.
Ama en ağırı, sanki o salıncakta tek kaş Berkin’in gülümseyen sureti sallanıyor. Sanki keskin bir gaz kokusu burnumdan girip kaşlarıma kadar bütün suratımı yakıyor. Yok, yaşlandığım için değil; gözlerimin dolması işte bu gaz kokusundan...

Haftanın her günü 11.00-22.30 arası açık. Kahveler 5-10, tatlılar 13-16 lira. (0212) 244 12 92

Beyaz yakalı avlama mekânı olarak Fulya

35’ine yürüyen ve hâlâ evlenemediği için yaşlanan yumurtalarının derdine düşmüş bekâr bir kadın arkadaşımın ağzından aynen aktarıyorum, belki hemcinslerinin işine yarar: “Kızlar şu sıra evlenebilecek bütün beyaz yakalı erkekler Fulya’da. Bir sürü spor merkezi var, Acıbadem, Moi’nin yerine açılan Mac, Fulya Teras gibi yerlerde akşamları spor yapıyorlar. Doğru adresler, spordan önce kahve içtikleri Robert’s Cafe ve spordan sonra alışveriş yaptıkları Carrefoursa ve Real. Çarp alışveriş sepetini, koy muhabbeti. Çocuklu dul baba arayanlarsa cumartesi-pazar doğru Ihlamur Kasrı’na...”

Pilotlara neler oluyor?

“Değerli yolcularımız, şu anda Manyas Kuş Cenneti altımızda... Sol tarafta oturanlar Çanakkale Boğazı’nın güzelliğini görebilir... Sağ tarafımızda Marmara Denizi ve Marmara Adası var... İstanbul için alçalmaya başladık. Ne şanslı bir uçuş: Sağımız Karadeniz, solumuz Marmara...” Sanki kokpitte pilot değil Saffet Emre Tonguç oturuyor. Türk pilotlarının “Eeeeaah” diye gıcırdaya gıcırdaya başlayıp en yatak odası sesleriyle anons yapmalarına alışmıştık. Son numaralarıysa 10 bin feet’ten yaptıkları animeli/cilveli bu anonslar. Ne yalan söyleyeyim benim çok hoşuma gidiyor.

Dersaadet’te yaşıyorsun peki bunları biliyor musun?

Suadiye’de Crampon adında bir futbol barı açıldığını... Sloganlarının “Nizami olan her gole seviniriz” olduğunu... (0216) 372 09 09
LedApple adlı bir K-pop (Kore popu) grubunun dünyayı kasıp kavurduğunu... Bu akşam Taksim Bronx Pi’de çıkacaklarını... (0531) 384 80 80
Nişantaşı’nda şehrin ilk kokteyl barının açıldığını... Abdi İpekçi ahalisinin Pop’ta kokteyl kuyruğuna girdiğini... (0542) 445 00 12