Paylaş
Gösteri dünyasındaki “bebeler” tartışması yine alevlendi. Fenerbahçe Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda konser veren Hadise fotoğraflarını paylaştı ve altına da “Ne diyordu Norm Ender? Bebeleri pistten alalım...” yazdı. Hoppala kime şimdi bu laf?
Sosyal medyada göndermenin Aleyna Tilki’ye olduğu yorumları yapıldı. Demeye kalmadan aynı salonda konser veren Ece Seçkin de konser fotoğraflarını paylaşıp bu kez altına “Ezhel de ‘Bebeler her boku biliyolar, boşuna yapıcan bize lolo’ diyerek yanıtlamıştı” yazdı.
Hadise’nin lafı kime, tam belli değil ama Ece Seçkin’in rap’çilerin atışması üzerinden verdiği bu cevabın Hadise’ye olduğu kesin.
Ece’nin Hadise’ye cevap vermesi normal. Çünkü cevap hakkı doğuyor. Asıl mesele, Hadise’nin durduk yere neden böyle bir kışkırtmaya girdiği ve herkesi mi, yoksa belli bir kişiyi mi hedef aldığı meselesi.
Eğer o kişi söylendiği gibi Aleyna Tilki ise zamanlama örtüşüyor. Çünkü Tilki konser veremediği için ağlamaklı, hatta bazen sinkaflı açıklamalar yaptığı bir süreçte. Bu yüzden menajeri Haluk Şentürk’le de birbirine girmiş durumda.
“Ölmemi, yok olmamı istiyorlar” diyerek engellendiğini söyleyen Aleyna’ya cevap veren Şentürk, “Aleyna kendi kendisinin katili” açıklaması yaptı ve genç sanatçının şımarık istek ve tavırlarla kariyerini baltaladığını anlattı Müge Dağıstanlı’ya.
Şimdi önümüzdeki üçgenin bir köşesinde “Beni engelliyorlar” diyen Aleyna var.
Bir köşesinde “Bebeleri pistten alalım” diyen Hadise duruyor.
Bir köşesindeyse her ikisinin de menajeri olan Haluk Şentürk bulunuyor.
Şentürk esas olarak Hadise’nin menajeri. Aleyna Tilki’yle yaşadığı gerilimde acaba Hadise ondan yana mı tavır aldı da bebeler çıkışını yaptı?
Eğer öyleyse bu göndermenin hedefi kesinlikle Aleyna. Şu durumda Ece Seçkin ne oluyor? Hariçten gazel okuyor pozisyonuna düşüyor.
Sinan Akçıl’ın “laga luga”ları
Sinan Akçıl çocuk sahibi olmak istediğini açıkladı: “Özel hayatımda yeni kararlar aldım. Artık laga luga aşklar yerine ciddi bir ilişki yaşamak istiyorum. Yeniden evlenmek ve baba olmak en büyük arzum...”
Günaydın’dan Tuba Kalçık’a konuşan müzisyen, “Laga luga ilişkilerle geçireceğim zamanı, çocuğumla geçireceğim vakitten çalıyorum diye düşünüyorum” diyor.
Bu açıklamada bazı sorunlu şeyler var bence. Her şeyden önce kimsenin tuttuğu yok Sinan Akçıl’ı.
Elbette ki evlensin, çoluk çocuğa karışsın. Hatta gelenekçi bir yapısı olduğunu söylüyor, geç bile kalmış. Artık 41 yaşında.
Anadolu’da değil çocuk, torun sahibi olanlar var bu yaşlarda. Hatta aynı kadınla, Burcu Kıratlı’yla iki kez evlenip boşanmışlığı da var. Keşke en azından ikinci kez evlenirken iyi düşünseymiş bütün bu temel meseleleri.
“Çok âşığım, Burcu’dan çocuk istiyorum” gibi açıklamalar yapmıştı o sıra. Şu ana kadar yaşadığı ilişkiler hakkında da “laga luga”dan daha iyi kelimeler bulabilirmiş Sinan.
Karşısındakine olduğu kadar kişinin kendisine de saygısızlık bence.
Komşi’nin memurlarıyla nasıl olacak?
Yunan adalarına kapıda vize uygulaması tartışılıyor. Tek giriş mi, çok giriş mi, ucuz mu, pahalı mı, Türk turizmine etkisi ne olur...
Ben başka bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum, o da adalardaki Yunan sınır birimleri.
Mykonos, Santorini, Rodos, Paros, Kos gibi birçok adayı gördüm.
En son geçen yaz yine Kos ve Leros’a gittim.
Resmen eziyet çekiyorsunuz limanlarda.
Giriş yapabilmek için saatlerce güneşin altında pasaport kuyruğunda bekletiyorlar insanları.
Bazen tek bir gişe açık oluyor. Bir keresinde şuna bile denk geldim:
İki memur var ama tek damga. Pasaportu inceledikten sonra gidiyor yan masadan damgayı alıyor. Sonra öbürü gelip alıyor. Bir de hem elleri, hem sistemleri yavaş.
Günü birlik gelmişsin, vaktin yarısı kuyrukta geçiyor. Mesela o adadan başka adaya aktarma yapacak yolcu var, beklemekten feribotunu kaçırıyor.
Bir de bütün bunlar önceden alınmış hazır vizeyle yaşanıyor. Vizeyi bir de kapıda verdiklerini düşünemiyorum.
O kapılarla olmaz bu iş. Yunanistan’ın derhal personel, kapı ve damga sayısını artırması lazım.
O yavaşlıkla zaten şimdi başlasalar yaza anca yetişir.
Paylaş