Bastığın o şeye ayakkabı deyip geçme

Çağla Şıkel ile gündeme gelen 200 bin liralık spor ayakkabı tartışması, “giymelik değil, koleksiyonluk ayakkabıları” gündeme taşıdı. 200 bin bir şey değil, 7 milyon ödenen ayakkabı var.

Haberin Devamı

Oğlunun istediği ayakkabının 200 bin lira olduğunu gören Çağla Şıkel, çareyi ayakkabının fotoğrafını Amerika’daki tanıdıklarına atıp “Daha ucuzu var mı” diye sormakta buldu.

Haklı olarak, çocuğun 13 yaşında ve gelişme çağında olduğunu, bugün aldığı ayakkabının seneye ayağına olmayacağını söylüyor.

Alışveriş görüntülerinde Kuzey’in denediği ayakkabıyı çıkarıp kendi ayakkabısını giydiği görülüyor ve anne-oğul birlikte dükkândan çıkıyorlar.

Yalnız dikkatinizi çekerim, ayakkabının fiyatı 2 bin değil, 20 bin değil, 200 bin! Nike’ın Air Jordon 1 adlı özel serisiymiş. Haliyle fanusta falan sergileniyor.

Ayakkabılar bir nevi sanat eseri muamelesi görüyor.

Bu ayakkabı çılgınlığı aslında büyük mesele ve koleksiyonerleri, tacirleri, açık artırmaları falan var. Türkçeye “pabuç kafalı” olarak çevirebileceğimiz “sneakerhead” deniyor bu tiplere. Hatta aynı isimle dizisi bile çekildi. “Sneakerheads”, efsanevi bir spor ayakkabıyı elde etmek için dalavereye giren Devin’in bu tutkusuna nasıl yenik düştüğünü anlatıyordu.

Haberin Devamı

Bastığın o şeye ayakkabı deyip geçme

Mesela Louis Vuitton, ünlü müzayede evi Sotheby’s ile iş birliği yaparak modacı Virgil Abloh imzalı 200 özel üretim Louis Vuitton-Nike Air Force 1 spor ayakkabıyı açık artırmayla satışa çıkardı. 200 ayakkabı için 2000 dolarlık açılış fiyatı belirlendi. Açık artırma sonunda ayakkabı 352 bin 800 dolara (yaklaşık 7 milyon lira) satıldı.

Hakeza Adidas’ın Prada, Gucci ve Swarovski gibi markalarla iş birlikleri oldu.

Bunların yanında Golden Goose’un mücevher markası Swarovski ile yaptığı iş birliği ucuz bile kalıyor. Ayakkabının beyazından 250, pembesindense sadece 100 çift üretildi ve 46 binden satışa sunuldu.

Bu parayı ödüyorsunuz ama hiç olmazsa üzerinde değerli taş var.

Böyle giymelik değil seyirlik ayakkabılar satışa çıkacağı zaman mağazaların önünde geceden başlayan kuyruklar oluşuyor.

Mağazayı-kuyruğu geçin, başka ilginçlikler de var: Brooklyn merkezli tasarım stüdyosu MSCHF tersten de giyilebilen bir spor ayakkabı üretti.

Haberin Devamı

Hiçbir mağazada yoktu ve sadece MSCHF uygulamasını indirenlere satılıyordu.

En güçlü yanınızın en zayıf olduğu o an

Prof. Dr. Sevil Atasoy, Adli Tıp Enstitüsü’nün kurucularından ve başkanlarından. Üstelik bu görevi babasından devraldı, yani aileden adli tıpçı. Zaten gazetemizde de uzun yıllar “Delil Avcısı” köşesinde gerçek cinayetlerin ayrıntılarını, katilin nasıl ortaya çıkarıldığı anlatan yazılar kaleme aldı. Kısacası işi; suç ve ölüm üzerine...

Atasoy, haberler.com’un YouTube kanalına konuk oldu ve en büyük pişmanlığını açıkladı: 

Annem ve babam ölürken yanlarında değilim. Aynı hastanedeydim ama onların gözlerini kapatışını izlemedim. Ben kapının dibindeydim. Onların başındaki hekimler bana ‘kaybediyoruz’ diye baktılar ama ben içeri girmedim. Pişmanım ama yapamadım.

Haberin Devamı

Hayat ne ilginç değil mi? Düşünsenize, ölüm sizin uzmanlık alanınız, en güçlü olduğunuz yanınız. Ama anneniz ve babanız son nefesini verirken yanlarında olamıyorsunuz, bu sizin en büyük zayıflığınıza ve pişmanlığınıza dönüşüyor...

Gelin olmuş gidiyorsun

Komedyen İbrahim Büyükak yeni filmi için gelinlik giydi, sosyal medyada trend oldu.

İnsanımız pek seviyor böyle kadınların erkek, erkeklerin kadın kılığına girmesini.

Bastığın o şeye ayakkabı deyip geçme

Madem yeri geldi, o vakit gelinle ilgili güzide atasözlerimizden bazılarını hatırlayalım:

◊ Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla...

◊ Gelinim oynayamaz, bahanesi yerim dar...

◊ Sarımsağı gelin etmişler, 40 gün kokusu çıkmamış...

Zamanda iki güzel yolculuk

Haberin Devamı

Bülent Ersoy’un yıllar önce kayıt ettiği ama yayınlanmamış şarkılarından albüm yapıldı. Dijital platformlara bugün düşecek “Bir İhtimal Daha Var” adlı albümde “Akşam Dönüşü”, “Zaman Var ki”, “Kederli Günlerimde”, “Yemeni Bağlamış” gibi şarkılar var. Özellikle “Yemeni Bağlamış”a acayip yükseldim.

Serdar Ortaç da sevilen şarkılarını akustik olarak yeniden seslendirdi. “Serdar Ortaç Akustik Vol 1” isimli albüm de bugün itibarıyla dijital platformlarda. Farklı bir sound ile yeniden seslendirilen şarkılara akustik konser tadında klipler çekilecek. “Volume 1” dendiğine göre bunun devamı da gelecek.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları