Başkent’in “lezzeti” İstanbul’a düşer mi?

Yıllar yıllar önce, minicik bir ofis. Yemeksepeti’nin şimdiki CEO’su Nevzat Aydın, o zamanlar “genç girişimci”. Yemeksepeti’nin ilk röportajı için çok heyecanlı.
Sanıyorum benim gibi, Nevzat Aydın’ın da işin bir gün bu kadar büyüyüp bugünkü gibi bir deve dönüşeceğinden haberi yok...
Uygulamayı yıllardır kullanıyorum. Çok da memnunum. Özellikle geri dönüş sisteminden.
Bir sorun yaşadığınız anda karşınızda hemen bir muhatap bulabiliyorsunuz.
Hatta “Siparişiniz yolda” falan diyen kişi, sırf bizi oyalamak için oraya konulmuş bir robot mu diye merak ettim bir gün, yazdım.
Kanlı canlı, gerçek insan cevap verdi “Yok efendim, ben robot değilim” diye.
Birkaç yıl önce yeni merkezlerini ziyaret etmiştim.
Harıl harıl çalışan bir bilgi-işlem üssü.
Ellerinde öyle veriler toplanıyor ki sadece “lahmacun mu çok sattı, hamburger mi?” gibi datalar değil ellerindeki.
Siparişlerin yoğunluğuna göre mesela şehirde yağmur yağıp yağmadığını...
O gün Kadıköy’den gelen taleplere göre Fener’in maçını tahmin edebilecek hale gelmişlerdi.
Fakat Yemeksepeti’yle ilgili her gelişme memnuniyetlerden ibaret değil elbette.
Daha çok kısa bir süre önce kullanıcılarının verilerini hacker’lara kaptırmakla gündeme geldiler.
Sosyal medyada da restoranlardan alınan komisyonların çok yüksek olduğuna dair şikayetler okuyoruz.
Hatta bunlardan birkaçına CEO Nevzat Aydın bizzat cevap verdi.
Şimdi de Ankara’da belediyenin girişimiyle “Lezzet Ankara” uygulaması başlatıldı.
Belediye esnaftan 0 komisyon alarak üreticiyle tüketiciyi buluşturmayı amaçlıyor.
Bir yanıyla şahane: Böylece rekabet oluşacak, belki bu sayede Yemeksepeti de aynı hizmeti daha ucuza vermenin yollarını arayacak.
Bir yanıyla kötü: Çünkü rekabet özel kuruluşlar arasında olmalı.
Kamunun kaynaklarını kullanarak bir özel girişime karşı rekabet oluşturmak da başka bir haksız durum oluşturuyor.
Diyelim ki terzisiniz. Belediyenin sıfır kârla terzicilik işine girmesini ister miydiniz?
Yani ilk bakıldığında görünenden, biraz daha karmaşık bir durum.
Başkentteki bu yeni girişimin olumlu-olumsuz sonuçlarını hep beraber göreceğiz.
İyi sonuç alınırsa bir an önce başta İstanbul, diğer büyük şehirlere de gelsin.

...Var da mecalim yok...

◊ Düşünce kaburgaları akciğerini parçalamış, aylarca hastanede kalmıştı. Evde tekrar kaza geçirip hastaneye kaldırılan Mehmet Ali Erbil’e kurşun dökesim...
◊ New York’ta buluşup birlikte gece hayatı turuna çıkan Nusret Gökçe ile kankası Mr. Jade’in peşine takılıp mekân mekân stalk’layasım...
◊ Safiye Soyman, 10 koruma faktörlü güneş yağı verip Seda Sayan’ın güneşte kıpkırmızı olmasına neden olmuş. “Yananı görür Allah” diye yoğurt süresim...

PANDEMİ GÜNLÜĞÜ

Randevu alıp da aşıya gitmemek...

Aşı olmak istemeyenler var. Oturur konuşursun, faydaları konusunda sen onu ikna edersin ya da zararları konusunda o seni ikna eder...
Gündelik hayatın olağan bir meselesi haline geldi zaten.
Ama hem aşı randevusu alıp hem de gitmeyenler var ya...
İşte onları anlamak mümkün değil.
Kendin olmayacaksan olma.
Böyle yaparak milli serveti harcıyorsun, başkasının hakkını gasp ediyorsun.
Eğer makul bir mazeret yoksa mümkün olan en sert şekilde cezalandırılmalı.

Evlilik teklif ediyorsunuz, inandıramıyorsunuz

Mutlu bir birlikteliğiniz var. Doğum gününüz geliyor, erkek arkadaşınız sizi yemeğe çıkarıyor. Yemekte cebinden bir kutu çıkarıyor.
İçinde tektaş...
“Seni çok seviyorum, sana çok değer veriyorum. Hayatım boyunca yanımda olmanı istiyorum” diyor.
Zeynep Tuğçe Bayat, Cansel Elçin’in kendisine bu şekilde evlilik teklif ettiğini anlamamış.
“Benimle evlenir misin?”
diye sormadığı için doğum günü hediyesi olarak
kabul etmiş.
Pardon ama Cansel daha ne diyecekmiş?

ŞOPLU MAARİF TAKVİMİ

Deniz Seki’nin bacaklarını geniş açı mı uzattı?

Çıktığı mavi tur tatilinden paylaşım yapan Deniz Seki, fotoğraflarda bacaklarının uzun çıkması üzerine altına şöyle bir açıklama yazdı:
“Sadece geniş açı çekimi. Filtre yok.”
Fotoğraf servisimizin şefi Levent Kulu’ya bunun mümkün olup olmadığını danıştım, işte uzman görüşü:
“Fotoğraf çekilirken kullanılan lens, çekim açısına göre optik bozulmalar meydana getirebilir.
Geniş açı çekimlerinde de yine aynı şekilde ‘yastık’ ve ‘fıçı’ olarak tabir ettiğimiz içe ya da dışarı doğru bozulmalar görülebilir.
Deniz Seki’nin bu pozunu incelediğimde bacaklarının bu açıdan daha uzun görünmesi normal.”