Paylaş
Türkiye bir liselinin yaptığı Atatürk paylaşımının infialini yaşıyor. Ünlüler, siyasiler açıklama üstüne açıklama yapıyor; beddua eden de var, sınır dışı edilmesi gerektiğini savunan da.
Be çocuk! Çocuk diyorum çünkü 18 yaşının altında, hukuken çocuk sayılır henüz.
Öbür taraftan çocuk da değil.
Fatih’in İstanbul’u fethetmeye hazırlandığı, Atatürk’ün teğmen olup Libya’dan Çanakkale’ye vatan savunmaya giriştiği yaşlarda.
Böyle büyük tarihi karakterle kıyaslamak da haksızlık tabii...
Ama Anadolu’da olsa artık yavaş yavaş kız bakılmalık yaşa gelmiş bu delikanlı.
Atatürk olsa ne yapardı diye düşündüm.
Asla ve asla tutuklatmazdı bence.
Çocuklara ve gençlere bayram hediye etmiş Atatürk bence “Getirin o çucuğu bana” derdi.
Alır, yurt gezilerinden birine götürürdü.
Yakılmış, yıkılmış vatanı gösterip o ana kadar yapılanları, yapmak istediklerini, hayallerini anlatırdı. Birinci vazifesinin neden Türk istiklalini ilelebet müdafaa etmek olduğunu izah ederdi.
Bunun için muhtaç olduğu kudretin damarlarındaki
asil kanda mevcut olduğunu söylerdi.
Ve emin olun o genç, bambaşka bir milli şuurla bakardı hayata, ülkesine ve milletine.
Eğer bugün bunu gençlerimize aşılayamıyor, bu bilinci kazandıramıyorsak kabahat o çocuklarda değil.
Bizde.
O genci derhal salınız, yerine hepimizi tutuklayınız.
Alkışlar gençler!
Yürek yakan bu örneğin yanında içimizi ısıtan, hepimizi gururlandıran gençler de var.
Hep kötüye odaklanmayalım, buyurun, haftanın ilham veren üç genci...
◊ Malatya’dan Melisa Metin:
Malatya’da temizlikçi olarak çalıştığı hastanenin tıp fakültesini kazandı. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrin Servisi’nde temizlik personeli olarak çalışıyordu. Maddi durumu nedeniyle hem çalışıp hem okuyacak. Allah zihin açıklığı versin Melisa.◊ İstanbul’dan Suat Batuhan Esirger:
Geliştirdiği projeyle James Dyson Vakfı ödülü kazandı. “ForestGuard 2.0” projesi, orman yangınlarını gerçek zamanlı olarak tespit eden, yapay zekâ tabanlı, uydu bağlantılı bir sensör. 5 bin sterlin de ödül almış. Güle güle harca Suat.
◊ Diyarbakır’dan Sena Kızılaslan:
7 yıl önce zayıflamak için başladığı karatede sadece bu amacına ulaşmakla kalmadı, milli takıma alındı. İsviçre’de 1 altın, 2 de bronz madalya kazandı. “Ülkem adına gururlandım” diyor. Asıl sen bizi gururlandırdın Sena!
Gidemeyeceğime üzüldüğüm iki etkinlik
◊ 30 Eylül’de Antalya Regnum Carya’da yapılacak Rus Murat Gassiev ile İsveçli Otto Wallin’in kapışması... Yaman müsabaka olacak, çünkü Rus olanın şimdiye kadar 30 galibiyeti, 1 mağlubiyeti ve 23 nakavtı var. İsveçlinin kariyerindeki tek yenilgiyse Dünya Boks Serisi Şampiyonu Tyson Fury’ye karşı. Onu da jürinin aldığı kararla kaybetti.
◊ Yine 30 Eylül’de Kapadokya’daki Rox Cappadocia’da yapılacak Türk-Arjantin şefler buluşması... Devasa bir mangal kurulacak ve Kuruçeşme Alaf’ın şefi Murat Deniz Temel ile üç Güney Amerikalı şef ızgara partisi yapacak: Bıldırcın, kuzu sosis, dana kaburga, cağ kebabı, dana uykuluk, balık kaburgası... Tam bir etobur rüyası!
Görgüsüzlüğü anlatsa da bilsek
Dilan Polat, “2. Sayfa”da görgüsüz olmadığını açıklamış:
◊ Üzerimdeki kombin 350 bin TL.
◊ Türk kahvemi altın tozuyla içiyorum.
◊ AVM’de 750 bin TL harcadığım oluyor.
◊ Kocamdan şimdi de tekne istedim.
Bunları söylemek görgüsüzlük değilse, görgüsüzlük neye denir onu bir anlatsa ya Dilan Polat...
Paylaş