Paylaş
Ocak ayının ilk pazarına bu isim veriliyormuş. 2 Ocak’ı kaçırdık tabii ama ocak uzun. Daha bunun 9’u, 16’sı, 23’ü, 30’u var... Var, var da çöpçatan siteleri bunu söylerken astrologlar tam tersini salık veriyor.
Yılın en çok flört edilen ayının ocak olduğunu biliyor muydunuz? Bunun nedeni, yalnızların yeni bir yılla birlikte yeni bir ilişkiye başlama isteğiymiş.
Üfürme değil, sayılar konuşuyor: Arkadaşlık sitesi OkCupid’in verilerine göre; 2 Ocak’ta kullanıcı etkinliğinde yüzde 70’lik bir artış yaşanmış.
Ocak ayının bu ilk pazarına “flörtöz pazar” adı veriliyormuş.
2 Ocak’ı kaçırdık tabii ama ocak uzun.
Daha bunun 9’u, 16’sı, 23’ü, 30’u var...
Var, var da çöpçatan siteleri bunu söylerken astrologlar tam tersini salık veriyor.
Efendim aşk ve güzellik gezegeni Venüs geriliyormuş, daha da ay sonuna kadar gerileyecekmiş.
Böyle dönemlerde yeni bir ilişkiye başlamak sıkıntılı olurmuş. Buluşma, tanışma gibi şeyleri şubata bırakmak daha iyiymiş.
Modern zamanlarda flört bile ne zor oldu arkadaş. Sanki borsaya giriyoruz...
Yine de aklınızda olsun
◊ Her 4 kişiden 3’ü yazım kurallarına çok dikkat ediyormuş, imla hatası olan mesajları çekici bulmuyormuş. Allah’tan Demet Akalın evlendi...
◊ Yeni bir aşka hazır olduğunu belirtenler, emin olmadığını belirtenlerden daha çekici geliyormuş insanlara. Desenize İrem Derici yaşadı!
◊ Soru sormak, espri yapmaktan daha etkiliymiş. İletişimi kuvvetlendiriyormuş. Komedyenler “out”, yarışma programı sunucuları “in”...
Nicolas Cage’in saadeti
Japon Riko Shibata ile beşinci evliliğini yapan Nicolas Cage üçüncü kez baba olmaya hazırlanıyor.
Bütün dünya basını olayı 57 yaşındaki aktörün 31 yaşında oğlu olduğunu vurgulayarak gördü.
Aslında bir çeşit yadırgama bu. Fakat artık alışsak iyi olur, insan ömrü uzadıkça ilişki, evlilik, çocuk, kardeş gibi konuların yaş aralıkları da genişliyor.
Erkekten kadına ya da kadından erkeğe yaş farkı...
İleri yaşta çocuk sahibi olmak...
Kardeşler arası yaş farkı gibi örnekler...
Gittikçe çoğalarak gündemimizde olacak.
Başıma bir şey gelmeyecekse...
Kimi arasam “Ben Covid oldum, karantinadayım” diyor günlük.
Kimi sülale boyu karantinada. Biri sevgilisine bulaştırmış, o kardeşine, o da kuzenine...
Kimi de aynı evin içinde yaşıyor, biri pozitif, öbürüne geçmiyor.
Aralarında kuralları en takmayan da var, kendine, korunmasına acayip dikkat eden de.
Yeterince titiz davranmadığı için çok eleştirilenler, onları eleştirip yakalananlarla şimdi ince ince mavra da yapıyor.
Başıma bir şey gelmeyecekse yazayım: Ben daha Covid olmadım.
Kurallara riayet ettim ama bir Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da değilim sonuçta.
Çember darala darala böyle birkaç arkadaş kaldık. Acaba diyoruz, atlattık da farkında mı değiliz?
Derken İngiliz Telegraph’ın haberi geldi: Toplumun yüzde 15’inde Covid’le savaşan T hücreleri ortalamanın üzerindeymiş.
Bu kişilerin bağışıklık sistemleri Covid’le nasıl savaşacağını çoktan biliyormuş.
Temiz 1 haftalık yeni geyik konusu: Yoksa biz o yüzde 15’lik T grubunun içinde miyiz?
Sen ne güzel bir insansın
Evde ailece geçirdikleri en güzel vakitlerin, elektriğin kesildiği zamanlar olduğunu söyleyen oyuncu Tolga Çevik...
“Muhabbet başlıyor” diyor; “Özge anlatıyor, ben konuşuyorum, çocuklar soru soruyor. Bir bakıyoruz 2.5 saat geçmiş.”
Çocukluğumu, yakılan mumları, gölge oyunlarını falan hatırladım.
Haklısın Tolga Çevik. Bir ailenin en organik halleri, kendisini elektronikten/dijitalden soyutladığı anlar.
Paylaş