Savaş Özbey

Aferin Işın, bir sen eksiktin!

17 Şubat 2021
Dünyanın medeni bir ülkesinde oryantal yapan sunucunun başına bu gelmez, işinden olmazdı. Herkes gülüp geçerdi. Hande Sarıoğlu kendi deyişinle biz erkeklerinin yarattığı “siyah”a hoş geldin. Merak etme; sana dünyayı dar eden o siyahlığın içinde kendimiz de varız. Bu arada Işın Karaca... Cuk oturdun, istersen baş köşeye geç.

Bayılırım dansöze, hele güzel dans edene.

Allah biliyor da vermiyor: İmkânım olsa salonun bir köşesini pist yaparım, uyuyayım, uyanayım, 7x24 oynasınlar orada. 

8+8+8 vardiyalı. Hepsi sigortalı...

Oryantal yaparken videosunu paylaşıp işinden olan spor spikeri Hande Sarıoğlu için çok üzüldüm bu yüzden. Sanatına saygımdan değil.

Videosunu izlediniz mi? Bence kötü dans ediyor. Tam yapacakken işi hafife alır bir havası var, Ahmet Hakan’ın dediği gibi, danstan ziyade “şebermeye” giriyor.

Üzüntüm hayat tarzına saygımdan.

Ne olacak yani: Kimi Gangnam dansı yapar, kimi oryantal, kimi rap...

İsteyen de koyar paylaşır, oyuncu Fırat Çelik’in yeğeniyle yaptığı disko şovlar karantinanın en karanlık günlerinde hepimizi mest etmedi mi?

Yazının Devamını Oku

En zor 14 Şubat geçmiş olsun

16 Şubat 2021
Kimse çaktırmıyor ama en zor Sevgililer Günü’nden birini yaşamışız. Karantinayı ilişkisi için avantaja çevirenler de var elbette ama çoğunluk ya ayrı düşmekten ya da çok dip dibe olmaktan şikâyetçi. Özel alan yetersizliği gibi sebeplerden 40 yıllık evlilikler bile çatırdamaya başlamış.

Nişantaşı’nda kameralara yakalanan Aleyna Tilki, “Sevgililer Günü’nü nasıl geçireceksiniz?” sorusuna “Ben ve ben olacağız” diye cevap verdi. N’apsın kızcağız? Sevgili bu, sorulunca cebinden çıkarıp gösteremezsin ki. Yoksa yok işte...
Bir Sevgililer Günü’nü daha atlattık, kurtulduk. İlişkisi olanlar, birini bulmuş olmanın verdiği “haklı bencillik”le sevgilisini ve mutluluğunu sergiledi, biz de elimizde telefon, kaydır kaydır seyrettik.
Yetmiyormuş gibi ideal çift seçmeleri yapıldı, Burak Özçivit-Fahriye Evcen’cilerle Kaan Yıldırım-Hadise’ciler ikiye bölünüp birbirine girdi. Elimde istatistik yok ama bu tür şeylerle uğraşanların çoğu da sevgilisi olmayanlardı bence.
Aynı gün Hürriyet Pazar’da Melis Çalapkulu’nun çok ilginç bir araştırması yer aldı.
Çalapkulu, çiftler ve uzmanlarla konuşarak “Pandemi ilişkilerimizi nasıl etkiledi?” sorusunun peşine düşmüş.
Kimse çaktırmıyor ama en zor 14 Şubat’lardan birini yaşamışız.
Karantinayı ilişkisi için avantaja çevirenler de var elbette ama çoğunluk ya ayrı düşmekten ya da çok dip dibe olmaktan şikâyetçi.

Yazının Devamını Oku

Çirkinlik insanı geliştirir

15 Şubat 2021
Leman Kültür’deki stand up gösterilerinin namı kulaktan kulağa yayılırken “1 Erkek 1 Kadın” dizisinin senaristi olduğunu öğrendik. Ama asıl patlamasını YouTube’daki “Konuşanlar” adlı talk show’uyla yaptı; pandemi günlerinin neşesi oldu; “yeni Cem Yılmaz” olarak anılmaya başladı. Şimdi yoluna Exxen platformunda devam ediyor. İkilemli soruların bu haftaki konuğu sevilen komedyen Hasan Can Kaya.

◊ Sahne almak mı senaryo yazmak mı?
- Dönem dönem değişiyor... Ne yazdığıma veya ne sahnelediğime bağlı. Ama genel olarak sahne almak.
◊ Canlı seyirci mi canlı yayın mı?
- Kesinlikle canlı seyirci! Direkt performans testi...
◊ Evdeki haliniz: YouTube-Instagram-telefon mu, pijama-terlik-televizyon mu?
- Pijama-terlik-bilgisayar. Çünkü evde durduğum bütün vaktim senaryo yazarak geçiyor neredeyse.
◊ İstanbul’un... Anadolu yakası mı Avrupa yakası mı?

Yazının Devamını Oku

Emina Jahovic’in ne acelesi varmış anlamadım

14 Şubat 2021
Emina Jahovic, nafaka alamadığı eski eşi Mustafa Sandal’ın evine ve ofisine haciz yollamış. Hesaplarına da tedbir koydurmuş. Tabii ki hukuki hakkı. Hele de söz konusu olan “çocukların nafakası” gibi hassas bir meseleyse... Ama içinde bulunduğumuz salgın koşullarında iki ay nedir ki? İki yetişkin insan kafa kafaya verip bu meseleyi çözememişler mi?

10 yıllık evliliklerini iki yıl önce bitirmiş ama “dostça” ayrılmışlardı.

Bu ayrılık sonucunda Jahovic’e ülkesi Sırbistan’da bir ev alınmış, kendisine ve oğullarına da 25 bin lira nafaka bağlanmıştı.

“Düzgün boşanabilen” nadir çiftlerdendiler.

Jahovic eski eşi için “Ben evliliğimde kötü bir tecrübe yaşamadım, sadece ayrıldım” diyordu.

Üstelik işleri de iyi gidiyordu. Daha yeni, “Yaemina Beauty” adında bir kozmetik markası çıkarmıştı Sırp şarkıcı.

Ama Mustafa Sandal cephesinde her şey o kadar parlak yürümüyordu.

Müziğe uzun süre uzak kalmıştı. Tam Zeynep Bastık’la yaptığı “Mod” düeti falan derken işler açılacaktı...

Herkes gibi onun da omzuna pandemi çöktü. Konserler iptal, mekânlar kapalı derken müzisyenler en olumsuz etkilenen gruplardan biri.

Yazının Devamını Oku

Tünel’e doğru birkaç insan göreceksin; şaşırma...

13 Şubat 2021
Onlarca kafe, bar, sahne, meyhane... 10 sene öncesi daha iyiydi ama daha geçen yıla kadar hâlâ kent nabzının attığı, müziğin kahkahaya karıştığı canlı bir bölgeydi Asmalımescit ve onun birbirini kesen dört-beş sokağı. Semtin pandemideki ve hafızalarımızdaki halleri arasında hızlı bir tura var mısınız?

Arabadan Şişhane’deki The Marmara Oteli’nin önünde iniyorum. Günün ve gecenin her saati bir tıkanıklık olan bu küçük meydan bomboş. Eskiden sağ tarafta Pera Taksi’nin sıra sıra arabaları dizilmiş olurdu. Şimdi altı-yedi araç ya var ya yok. 

Fakat taksi parkının hemen yanındaki Pera Palas her zamanki gibi ışıl ışıl. Zaten işgal günlerinde bile sönmemişti ışıkları...

Niyetim, Oteller Sokak’tan Asmalımescit Caddesi’ne bağlanmak. Solda, Balyoz Sokak’ın bir köşesinde Art On İstanbul sanat galerisi var. O da Pera Palas gibi ışıl ışıl ama meydan gibi bomboş. Karşısı The Junction Pub. Otel içinde olduğu için açık. Masalarda tek tük turistler...

Oteller Sokak’taki börekçi-tostçu-pideci faal. Eksik olan, sokağın bitimindeki Ece Bar ve hemen karşısındaki Koridor kulüpten gelen neşeli uğultu. Koridor’un kaldırımındaki smirting’çilerin kahkahaları, karşısındaki Ece’nin masalarından yükselen müdavim kahkahalarına karışırdı. Şimdi sanki hiç açılmamışlar, hiç var olmamışlar, o sohbetler, o geceler hiç yaşanmamış gibi. Zurna-darbuka çalıp para isteyen Romanlardan da eser yok.

Kıyamet filmi gibi

Koridor’un kapısında bir afiş... Bir ucu kopmuş, rüzgârda sallanıyor. Aslında bir bilgilendirme broşürü: ‘Virüs Riskine Karşı 14 Kural’. Kıyamet filmlerinde eski bir gazete uçuşur, manşeti ‘Zombi İstilası’ falan olur ya... Onun gibi.

Yazının Devamını Oku

Hande Erçel gülüp geçmeli

12 Şubat 2021
Hande Erçel fotoğrafını paylaşıp altına “bazlama surat” yazan sosyal medya fenomeni Lütfü Alp Kılınç’a açtığı ilk davayı kazandı. Manevi tazminat davası 25 Şubat’ta.

Mahkeme “bazlama” benzetmesini hakaret olarak kabul etti.

Hande Erçel’in bu işin böyle hukuki olarak peşine düşmesinin en başından beri yanlış olduğunu düşünüyorum.

Çünkü “bazlama” lafından bu kadar rahatsızsa bile davalarla konuyu gündemde tutuyor, her seferinde tekrar yazılıp çizilmesine neden oluyor.

Baksanıza ben bile şu son yazıda üç kere “bazlama” demişim.

İkincisi ve daha önemlisi, biraz nasıl desem... Dışarıdan özgüven eksikliği gibi görünüyor.

Sen ekranların tescilli güzelisin. Adın, Türkiye’nin en yakışıklı jönlerinden biriyle anılıyor. Markaların yüzü oluyorsun...

Böyle bir şeye bu kadar takılıp kalmak yerine gülüp geçebilir, hatta yüzyılımızın iletişim kurallarına daha uygun şekilde, durumla dalga bile geçebilirdin.

Ben olsam #bazlama1, #bazlama2 diye en güzel fotoğraflarımı koyduğum bir seri bile yapabilirdim.

Yazının Devamını Oku

Et sevenle sevmeyenin veganlığı bir mi?

10 Şubat 2021
Keşke veganlık bamya, pırasa, karnabahar yemeyerek olsaydı mesela. Bekara boşanmak kolay, en başa beni yazın derdim. Ama biz etoburlar, et yemedikçe doyduğunu hissetmeyenler için mesele iki misli çetrefil.

Zülal Kalkandelen Cumhuriyet’teki köşesinde geçen hafta yazdığım vegan kasap yazıma değinmiş; “Vegan kasap, vegan döner, vegan sucuk demeye ne gerek var, veganlar neden etobur terminolojisini yeniden üretiyor?” diye sorduğum bazı soruları “kafa karışıklığı” olarak nitelendirmiş.

Olabilir, bu konuda kafamız çok karışık, kimse kusura bakmasın ama bir süre de öyle olmaya devam edecek.

Çünkü veganlık biz etoburların önüne baş etmemiz gereken ciddi hayat duruşu sorgulaması getiriyor.

Hele de doğaya saygılı ve hayvansever bireylersek...

Hem kuzuyu seveceksin hem pirzolasını...

Olacak iş mi?

Hem Yulin’de köpek yeme festivali düzenliyorlar diye Çinlilere kızacaksın hem kendin her hafta sonu mangal yapacaksın... İnsanın kendine izah etmesi zor.

Hem “

Yazının Devamını Oku

Omurilik elmacığı

9 Şubat 2021
Bak bunları tıp fakültelerinde falan okutmazlar, iyi dinle. Soğan, beynin sol lobunda yer alır, içinde bir de cücüğü vardır. Bu cücük erkeklerde daha küçük olduğu için “erkekler ağlamaz”. Elmacık ise kendini koruma içgüdüsünden sorumlu.

"Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasında programa joker olarak bağlanan bir doktorun omurilik soğanıyla ilgili basit soruyu bilememesi üzerine başlayan tartışma devam ediyor.

Neden tartışma?

Çünkü mesela Ahmet dün, Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözüne gönderme yaparak, “Gel de kendini emanet et” diye yazdı.

Buna mukabil karşı blokta doktora yüklenilmemesi gerektiğini, bu tür “halk terimlerinin” tıp eğitiminde yeri olmadığını savunan meslektaşları var.

Konu bu kadar dallanıp budaklanınca genel halk sağlığı açısından bazı “ilmi” verileri açıklamak, kitleleri “aydınlatmak” tıbbi bir zorunluluk oldu.

Arkadaşlar kafamızın içinde hem soğan hem de sarımsak var.

İkisi de mevcut.

Soğan, duygularımızdan sorumlu.

Yazının Devamını Oku