Paylaş
07.30: THY’nin cumartesi günleri sabah 07.30’da Şanlıurfa’ya direkt uçuşları var. İstanbul’dan yaklaşık iki saatlik bir uçuşla Urfa’da oluyorsunuz.
09.30: Havaalanından şehir merkezine 45 dakikalık bir yolculuk gerekiyor. Urfa deyince aklınıza çorak, sarı bir yer gelebilir. Çınar, söğüt yok ama yol boyunca uçsuz bucaksız fıstık, badem ve çam ormanları görüp şaşırıyorsunuz.
10.00: Kente giriş yaptığınız Karaköprü mevkii, şehrin modern kısmı. Buradaki lüks mahalle ve konutlarda görece hali vakti yerinde insanlar oturuyor.
10.30: Ciğerle kahvaltıyı ertesi güne bırakın. O, ayrı bir ritüel ama daha erken gitmek lazım. Günün ilk öğünü için, mutlaka isot ve peynirle yaptıkları omleti tadabileceğiniz bir yer seçin.
11.00: Göbeklitepe şehrin yarım saat dışında. Ören yerini gezip, buranın bulunmasıyla insanlık tarihinde ne değiştiğini öğrenmeniz de bir saat sürüyor. Demek ki öğle yemeğine iki buçuk saatiniz var.
13.30: Bakın şimdiden Urfalı olmaya başladınız. Burada zaman, bizim bildiğimiz anlamda akmıyor. Her şey öğünler ve ne yenileceği arasında planlanıyor.
14.00: Sembol gibi bilinen ocakbaşlarından birinde kebap yeme vakti: Lahmacun, içli köfte, çöp şiş, böbrek, dalak, ciğer... Ve mutlaka şıllık tatlısı.
16.00: Çarşıyı gezip yediklerinizi yakmanın, isot, pulbiber gibi alıverişler yapmanın tam sırası. Gezinizi Gümrük Han’da bitecek gibi planlayın. Burada müthiş Urfa simitlerini tadın, kendinize çay, kahve, mırra ısmarlayın.
18.00: Yürüyerek Balıklı Göl’ü ziyaret edin. Gündüz ayrı, hava karardıktan sonra ışıklandırılınca başka bir güzel oluyor.
19.00: Bir an evvel akşama hazırlansanız iyi edersiniz. Urfa’da geceler erken başlayıp erken bitiyor. Manici gibi otellerde düzenlenen sıra gecelerinden birine katılın.
20.00: Sıra gecesinde edebinizle ne kadar oturabilirseniz o kadar iyi. Çünkü nasılsa en sonunda dayanamayıp halaya katılacaksınız.
00.00: Şahane yemekler, güzel müzikler, tarih, mimari, yürüyüş, yolculuk derken yoruldunuz tabii. Güzel bir uyku çekmenin tam sırası çünkü yarın kahvaltıda ciğer faslı var.
09.00: Pazar günü erken kalktığınıza değecek: Sabah sabah İbrahim Tatlıses eşliğinde kesilen soğanlar ve inanılmaz lezzette ciğer...
12.00: Halfeti bir buçuk saat mesafede. Göle varınca teknelerle baraj gölü turu yapıp doğaya ve batık minareli köye hayran kalacaksınız. Merak etmeyin gölün sonu yine yemek.
14.00: Göl üzerindeki yüzen lokantalarda ızgaralar yine sizi bekliyor. Ama artık Gaziantep’e Urfa’dan daha yakınsınız.
16.30: Göl üzerindeki keyfinizi isterseniz bir yarım saat daha uzatabilirsiniz. Çünkü Antep’ten İstanbul’a uçuş 19.45’te.
Paylaş