Piyasalar toparlıyor

Son günlerdeki gelişmeleri irdelediğimizde mali piyasalardaki likidite sıkıntısının hafiflemekte olduğunu ve özellikle ABD'deki riskli kredilerden kaynaklanan dalganın normalleşmekte olduğunu görüyoruz. Zaten gerek global piyasalar ve gerekse Türkiye piyasaları bu gelişmeleri fiyatlamış durumda.

Haberin Devamı

Bu arada ABD’de önceki gün açıklanan Eylül tüketici güven endeksi beklentilerin altında 99,8’e düştü. Bununla birlikte yine Amerika’da ikinci el konut satışları Ağustos ayı için yüzde 4.3’lük bir düşüş gösterdi. Ancak bu kötü verilere karşın ABD’de 18 Eylül’de faizlerde yapılan 50 baz puanlık indirim sonrasında piyasalar FED’in Ekim toplantısında da bir indirim beklemeye başladılar.

FED’in ekonomik durgunluğu ve finansal sorunları aşmak için düşürdüğü faiz oranlarının açıklanan son verilerden sonra tekrar bir faiz indirimi beklentisi doları iyice güçsüzleştiriyor.

FED’in faiz düşürmesi ve özellikle düşüş beklentisine bağlı olarak global piyasalarla birlikte Türkiye mali piyasaları da oldukça pozitif bir havaya girdi ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ivme kazandı. Bunun yanında hazine bonosu ve devlet tahvilleri yatırımcılara para kazandırdı, Euro/Dolar paritesi tarihsel değere ulaştı. Ayrıca $/YTL paritesi de 1.22’nin altına indi.

Haberin Devamı

Bütün bunların yanında JP Morgan’ın Türkiye hisse senetlerinin portföylerdeki ağırlıklarını normalin altına çekmesi piyasayı hiç ilgilendirmedi. Ayrıca yine JP Morgan’ın 2008’in zor geçeceğini belirtmesi de genelde kısa vadeli düşünen yerli yatırımcıyı hiç korkutmadı. Bu arada yeni gelişme, IMF ile Türkiye arasında 2008 Mart ayında tamamlanacak olan faiz dışı fazla göstergesine dayalı stand-by anlaşmasının bu tarihten sonra döviz rezervine dayalı program şeklinde yürütülmesinin beklenmesi. Uluslararası piyasalardaki dalgalanmaya karşı dış borçların ödenmesini garanti altına almayı planlayan bu program çerçevesinde, Türkiye’nin belli bir döviz rezervini garanti edeceği ve rezerv performansının da 6 ayda bir göz geçirileceği bekleniyor.

Bu çerçevede sonuca gelirsek 1.22’nin altına gelen $/YTL paritesinin daha aşağı gitmekte zorlanabileceği, İMKB 100 endeksinin kısa dönemde en fazla 56 bin 300 olan tarihsel değere ulaşabileceği, bir direnç noktası olarak görülen bu değerin mevcut koşullarda aşılmasının zor olacağı düşünülüyor. Önümüzdeki günlerde İMKB’de volatilitenin artması beklenmekle birlikte, pozisyon alırken yabancıların da alış ve satış yönündeki hareketlerine dikkat etmek gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları