Paylaş
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren ve ünü sınırları aşan Göbeklitepe, dünyanın buluştuğu bir nokta haline gelmiş.
*
Yanlış anlaşılmasın, Göbeklitepe sadece uzmanları kendisine çekmiyor.
*
Eğitimli, eğitimsiz herkes bu alanın gizemini merak ediyor, merak bir süre sonra hayranlığa dönüşüyor.
*
Elbette, bu yazıda uzun uzun Göbeklitepe tarihi anlatacak değilim.
*
O işi zaten bilim insanları yapıyor.
*
Ben ise küçük notlarla deneyimlerimi paylaşacağım.
Dedim ya, Göbeklitepe ilgisi çığ gibi büyümüş.
*
İlgi büyümüş ama ne yerel yönetim ne de Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bu yükün altında kalmamış.
*
Neden bu yorumu yaptım, hemen anlatayım…
*
Göbeklitepe, Şanlıurfa merkeze yaklaşık 22 kilometre uzaklıkta.
*
Merkezden, Göbeklitepe Örenyeri’ne kadar jilet gibi yollar yapılmış.
*
Karşılama merkezi deseniz adeta çiçek gibi.
*
Kafeteryalar, dinlenme ve sergileme alanları çok iyi planlanmış.
*
Özellikle sergileme alanına parantez açmak lazım.
*
Kazı alanına gitmeden önce mutlaka buraya uğramalısınız.
*
Çünkü bu alanda Göbeklitepe’yle ilgili yazılı ve görsel bir şölen var.
*
3 boyutlu videolar, ışık ve ses gösterileri, alandaki eserlerin replikaları…
*
Kazı alanına ise özel servislerle birkaç dakikada ulaşabiliyorsunuz.
*
Servisten indikten sonra, tüm kazı alanını ayağınız toza, toprağa değmeden ahşap bir yolu takip ederek geziyorsunuz.
*
Elbette ki alanı rehberle gezmenizi tavsiye ederim ancak yapılar önündeki bilgilendirme tabelalarının da son derece anlaşılır hazırlandığını söylemem lazım.
Gezi, fotoğraf çekimiyle birlikte yaklaşık 40 dakika sürüyor.
*
Zihninizde kalan etki ise çok uzun süre devam ediyor.
*
Şu da çok önemli bir gerçek; arkeolojik eserleri gün yüzüne çıkarmak kadar, doğru sergilemek ve korumak da önemli.
*
İşte bu bütünlüğün çok güzel bir örneğini Göbeklitepe’de gördüğüm için çok mutluyum.
*
O yüzden başta Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
YARIN: Karahantepe Notları…
Paylaş