Paylaş
*
Nasıl mağdur olunmasın ki?
*
Ne idiği belirsiz bu tipleri fazla değil 1 saat gözlemleseniz işin vahametinin fazlasıyla farkına varırsınız zaten.
*
Antalya Valiliği’ne 10 adım mesafedeki sözde dondurmacılar, turistin kafasına zorla fes giydirip, aynı nezaketsizlikle dondurma satmaya çalışıyor mesela.
*
Veya Dönerciler Çarşısı’nda bir anda karşınızda beliren hanutçular, iki kolunu açıp yolunuzu kesiyor, zorunlu istikamet gibi çalıştıkları iş yerlerini işaret ediyor.
*
Çakma parfümcülerin yöntemleri daha da vahim.
*
Nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama bölgeye gelen turist kafilelerini bu tipler karşılıyor.
*
Rehberler ne yapsın?
*
Onlar da yılmış, korkmuş!
*
Kimse sesini çıkarmıyor, kazıklanan kazıklanıyor, şanslı olan bir süre daha yoluna devam ediyor.
*
O süre çok kısa ama.
*
Çünkü parfümcülerden kurtulanlar bir süre sonra Kazım Özalp Caddesi’nin kadrolu dilencilerine yakalanıyor!
*
Peki, sadece turist mi mağdur bu işten?
*
Elbette hayır.
*
Bu kenttin havasını soluyan herkes aynı çileyi çekiyor…
SİSTEM KURULMUŞ, KEYİFLER GICIR
3 gün bu tipleri izledim.
*
O kadar pervasızlar ki!
*
Hiçbir şey umurlarında değil.
*
Kendilerine göre bir sistem kurmuşlar, keyifleri yerinde.
*
Zaten kimse de bunlara ses çıkaramıyor.
*
Ses çıkmadıkça kontrolü iyiden iyiye ele almışlar.
*
Üzgünüm ama kamu kurumları adam akıllı bu işin üzerine gitmezse korkarım ki karşımıza çok daha ağır sonuçlar çıkar.
*
Benden söylemesi…
SABİT NOKTALAR OLMALI
Mesela neden Kalekapısı veya Cumhuriyet Meydanı’nda sabit zabıta veya polis noktaları yok?
*
Bu kadar mı zor hassas noktalara yabancı dil bilen personel görevlendirmek?
*
Yaşananlara rağmen neden caydırıcılık artırılmıyor?
*
Bu soruları yalnız ben değil bu kentin iyiliğini düşünen herkes soruyor aslında.
*
İnşallah sorumlu kurumlar hem sorularımızı yanıtlar hem de bugünden tezi yok çözüm için harekete geçer…
Paylaş