İkinci dönem kaygısıyla belediyecilik yapılmaz

Güncelleme Tarihi:

İkinci dönem kaygısıyla belediyecilik yapılmaz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2024 06:57

KONYAALTI Belediye Başkanı Cem Kotan, Hürriyet Editör Masası’na konuk oldu. Yerel seçim sürecinde en fazla konuşulan, tartışılan belediye başkan adayı olan Kotan, seçim öncesinde yaşadıklarını, belediye başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra geçirdiği 3 ayı ve Konyaaltı hayallerini Hürriyet’e anlattı…

Haberin Devamı

SAHTE EVRAKLA SALDIRDILAR

*Adaylık süreciniz hayli zor geçti. Birçok suçlamayla karşı karşıya kaldınız. Bu dönemi nasıl aştınız?

Hayatım boyunca her eleştiriye saygı duydum. Ama adaylık sürecinde sahte evrak hazırlayıp yüz kızartıcı suçlarla beni itham ettiler. Bir trafik cezası tutanağı değiştirilip tacizle yargılandığım hatta ceza aldığım söylendi. Suçlamalara anında cevap verdik. Avukatlarım konuyu yargıya taşıdı. Antalya basını da son derece sağduyulu davrandı. Bir gazete hariç bu iftiraya kimse prim vermedi. Tutanakta ismi geçen kadın da belge değiştirip bu iftiraları ortaya atan kişiler hakkında şikâyetçi olmuş. Bu işin arkasında olanların vay haline.

*İddialar karşısında motivasyonunuz hiç kayboldu mu?

Asla. Çünkü kendimi doğru anlatabildim. O zaman da ilk olarak Hürriyet’e konuşmuştum. Gerçekleri bir bir anlattım. Zaten evrakın sahte olduğu da hemen ortaya çıktı. Yalanlarla, iftiralarla beni vurmaya çalışanlar aslında daha da güçlendirdiler.

Haberin Devamı

NE YAPACAĞIM BEN?

*3 aydır belediye başkanısınız. Göreve geldiğinizde nasıl bir tabloyla karşılaştınız, bu kısa süre içinde neler yapabildiniz?

Göreve gelir gelmez Tasarruf Tedbirleri Genelgesi ile baş başa kaldık. Ne diyor bu genelge? Kreş, yurt yapamazsın, kiralama yok, inşaat yok… Çocuklarla, gençlerle, yaşlılarla aramıza resmen duvar ördüler. Hatta İller Bankası payımızdan bile kesinti olabileceği söyleniyor. Eee ben ne yapacağım? Oturup kuru kuru maaş mı alacağım? 3 ayda yaşadıklarımıza bakınca geri kalan görev sürem için açıkçası endişe ediyorum.

*Peki, projelerinizi gerçekleştirmek için nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Biz bu işin içinden de çıkarız. Yetişmiş, donanımlı kadrolarımız var. 16 belediye başkanımız var. Şimdi genelgeyi inceliyoruz. Yasal olarak ne yaparız ne yapamayız konusunu masaya yatırdık. Önceliğimiz kreş sorununu aşmak. Çünkü bu konu toplumumuz için çok önemli.

ATIL YERLER KREŞ OLACAK

*Şu anda 4 kreşiniz var sanırım.

Evet. Biz 5 yılda 4 tane daha yapmak istiyorduk. Genelge bunu engelliyor. Ama çözüm yolunu bulduk. Madem kiralama ve yeni inşaat yapamıyoruz o zaman atıl durumdaki alanlarımızı yenileyip kreşe dönüştüreceğiz. Bugün iyi bir kreşin aylık bedeli 20 bin TL. Biz bu hizmeti 4 bin TL’ye veriyoruz. Yani kreş yapamazsak bunun eziyetini dar ve orta gelirli aileler yaşayacak. Kreş yapmazsak kadınlarımız eve kapanacak, çocuklar eğitimsiz kalacak. Bu kabul edilemez bir şey.

Haberin Devamı

*Projelerinizi gerçekleştirebilme konusundaki tek sorun genelge mi yoksa borçlar konusu da etkili oluyor mu?

Göreve geldiğimizde borçlar konusunu da öncelikli gündemlerimiz arasına aldık. Eskiden kanunlar belediyeleri koruyordu. Şimdi ise işçi maaşlarına kadar haciz, bloke koyabiliyorlar. Ben bunu bakan, bakan yardımcıları ve ilgili tüm bürokratlara anlatıyorum. Borç sorununu çözmek için de belli bir plan doğrultusunda hareket ediyoruz.

İkinci dönem kaygısıyla belediyecilik yapılmaz

BU YÜKÜ KALDIRAMAYIZ

*Yakın zamanda personel maaşlarının bile geç ödendiğine şahit olduk. Bu noktaya nasıl gelindi?

Bu işin okulunu okumuş, 10 yıldır belediyeciliğin her kademesinde görev yapmış Cem Kotan olarak belediyemizdeki personel sayısını fazla buluyorum. Semih Başkan’a (Semih Esen) göre bu sayı fazladır ya da fazla değildir. Ben analizleri önüme koyup, belediyenin şu an içinde bulunduğu krizi de değerlendirdiğimde bu yükü kaldıramayacağını tespit ettim. Bu tespiti de önce çalışma arkadaşlarım sonra yerel yöneticilerimiz ve genel merkezimizle paylaştım.

Haberin Devamı

*Peki, şimdi ne olacak?

Her kademede tasarruf yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. İlgili personelimize rica ettik birçok aracı havuz sistemine dahil ettik. Mazottan, çay bardağına kadar tasarruf yapıyoruz. Misafirlerimize götürdüğümüz, belediyede ikram ettiğimiz kuru pastayı bile belediyedeki aşçılarımıza yaptırmaya başladık. Damacana su çok pahalıydı, arıtmaya geçtik. Bu belediye çok kıymetli. Borç altında ezilmesini istemiyorum. Ama her şeye rağmen en son çare olarak personel tasarrufunu uyguluyoruz. Çünkü işsizliğin ne demek olduğunu en iyi bilenlerdenim. Evimde nasıl hassas davranıyorsam belediyeye de aynı özeni gösteriyorum. Şu da bir gerçek; Muhitin Başkan’ın (Muhittin Böcek) Semih Başkan’a devrettiği bir belediye var. Bir de Semih Başkan tarafından bana devredilen bir belediye var. Arada dağlar kadar fark var. Bu da Semih Başkan’ın takdiri. Bunu eleştiremem.

Haberin Devamı

HEP BAŞARILI OLDUM

*Bu zorlu sürece bakınca 5 yıl sonra nasıl bir Konyaaltı hayal ediyorsunuz?

Bugüne kadar aldığım tüm görevleri başarıyla yerine getirdim. Bu konuda da hiç mütevazi olmayacağım. Müdürlüklerim de meclis üyeliklerim de koordinatörlüklerim de böyle geçti. 20 yıldır sürdürdüğüm bu anlayışı belediye başkanlığında da göstermek istiyorum. Halkın konuştuğu, faydalandığı hizmetlerle anılmak istiyorum.

*Belediye başkanlığı için ikinci dönem hayaliniz var mı?

İkinci dönem kaygısı ile belediyecilik yapılmaz. İkinci dönem belediye daha iyi olmalı kaygısı ile yapılmalı. 5 yılda ‘En iyi ne yapabilirim’ demelisiniz. Kişisel kaygılar işin içine girerse başarı gelmez. Hizmet yapıp halkın karşısına çıkacaksınız. Kararı halk verecek.

EKİBİM SAĞLAM

Haberin Devamı

*Sokakta olmayı seven bir yapınız var. Bu tavrınız görev süreniz boyunca devam edecek mi?

Sokakta olmaya devam edeceğim. Soluğum tükense de ekibimin tükenmez. Çünkü bu ekip işi. Uzun bir koşu.  Bu koşuda da ekibime güveniyorum. Çalışma arkadaşlarımın hepsi genç ve yetenekli. Bu ilçemiz için çok önemli bir artı.

*CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le ilişkileriniz nasıl?

Genel Başkanımızla ilişkilerimiz çok iyi. Sürekli temas halindeyiz. Kendisi de Antalya’yı çok önemsiyor. Destek istediğimizde asla geri çevirmiyor. Ankara’nın gücünü devamlı arkamızda hissediyoruz.

GÖÇMEN RAPORU İSTEDİM

*Konyaaltı çok özel bir ilçe. Ancak son dönemlerde göçmen sorunlarıyla gündeme geliyor. Sizin de bu konuda tespitleriniz var mı?

İlçemizdeki yabancılar konusuyla özel olarak ilgileniyorum. Hatta bir derneğimizden rapor istedim. Açıkçası elimizde net veriler yok. Devletin ilgili kademelerinde bu veriler var mı onu da bilmiyorum. Ne kadar göçmen var? Bunlar hangi millete mensup? Bunların hiçbirini bilmiyoruz. Veri paylaşılsa da sokakta başka bir şey görüyorsunuz. Sorun var mı? Kişiye ve yaşadıklarına göre değişiyor.

*Ağırlık Rus ve Ukraynalılarda sanırım.

Evet. Kendi kafeleri, emlakçıları, kuaförleri var. Tabii çok izole olmamaları lazım. Türkçe öğrenmek istemeyen bir gurup da var. Biz bunların aşılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Seçim çalışmasında bir kafeteryaya girdim ismi de yabancıydı. ‘Merhaba’ dedim dönüp bakan yok. ‘Herhalde beni sevmiyorlar’ dedim içimden. Meğer hepsi Rus’muş. Konuşamadan dışarı çıktım. Tabii böyle alanlar da var. Çok izole olunmamalı, uyum süreci doğru şekilde yönetilmeli.

BÖCEK BENİM İÇİN ŞANS

*Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’le nasıl bir iletişiminiz var?

Muhittin Bey’le aramız çok iyi. Aynı anlayış ve prensiplerimiz varken nasıl iyi olmaz ki. Daha da ötesi Muhittin Bey Konyaaltı’nda 4 dönem belediye başkanlığı yaptı. Burayı sokak sokak biliyor. Kafama bir şey takıldığında hemen kendisini arıyor, fikir danışıyorum. O yüzden kendimi diğer belediye başkanlarımızdan bir tık daha şanslı hissediyorum.

‘CEM KOTAN NEREDEN ÇIKTI?’

Boğaçayı bizim için çok önemli. Orada toplumsal eylemler yapıldığında gözaltına alındım. Hani bazen diyorlar ya ‘Cem Kotan nereden çıktı’ diye. Siz otururken ben, Konyaaltı sahillerini, Boğaçayı’nı korumak için gözaltına alınıyordum. Doğanın yüzyıllarca yılda oluşturduğu bir yere gidip müdahale ediyorsunuz, içine beton döküyorsunuz. Bugün o müdahalenin yanlış olduğunu hep birlikte görüyoruz. Şimdi bunu eski haline getirmek için çok büyük bir bütçe gerekiyor. Bütçe olsa da yetmiyor çünkü zaman gerekiyor. Sahil hâlâ eriyor. Yazık oldu, çok yazık oldu.

BAKMADAN GEÇME!