Paylaş
Daha önce de yazdım; ATB Başkanı Ali Çandır ve ekibinin yaptığı en iyi işlerden biri YÖREX’i Türkiye’ye kazandırmak oldu.
*
Dile kolay 11 kez bu fuarı düzenliyorsunuz, her yıl başarıyı artırıyorsunuz, 12’nci fuar için de gün sayıyorsunuz.
*
Bu kent YÖREX’e sahip çıktı sonra da bayrağı Anadolu’ya devretti.
*
Yalan yok, bazı dönemler YÖREX’in misyonunu tamamladığını, artık yeni şeyler üretmenin zamanın geldiğini de düşündüm.
*
Ama bunu düşündüğümde YÖREX’e safi fuar olarak bakıyordum.
*
Sonra anladım ki YÖREX sadece bir fuar değil.
*
YÖREX bir kültür.
*
YÖREX bir sahiplenme.
*
YÖREX Anadolu’nun bir haykırışı.
*
YÖREX emeğin, alın terinin vücut bulması.
*
En önemlisi de YÖREX kalitenin, güvenin bir yansıması.
*
O yüzden bu fuar hep yaşamalı.
*
Belki şekil değiştirebilir, sınırları da aşabilir ama özünden hiç koparılmamalı.
YÖREX toplantısında Ali Bey şu bilgiyi verdi:
“YÖREX başladığında AB’de tescilli coğrafi işaretli ürünümüz yoktu. Günümüzde TOBB’un desteğiyle 14 ürünümüz tescillendi. 7 ürünümüz askıda, yani tescil için gün sayıyor. 39 ürünümüz ise başvuru, yani inceleme aşamasında.”
*
Coğrafi işaretin önemini bize kavratan YÖREX’tir.
*
Bu anlayışın meyvesi de yukardaki rakamlarda gizli.
*
Ali Bey bu işe inatla sahip çıkıyor.
*
“İnatla” diyorum çünkü bu işler öyle kolay olmuyor.
*
Ha deyince fuar yapamıyorsunuz.
*
O yüzden bir kez daha ATB’ye teşekkür ediyorum…
ATF'NİN YÜKÜ PAYLAŞILMALI
Bu kent için çok önemli olduğuna inandığım bir fuar daha var: “Antalya Turizm Fuarı”
*
ATF yarın başlıyor.
*
Dolu dolu bir programı var.
*
Fuarda 35 ülkeden 25 binin üzerinde turizm profesyoneli ağırlanacakmış.
*
Bu organizasyon tanıtım açısından da çok önemli.
*
Antalya Turizm Fuarı kurucusu Selçuk Meral hakikaten insanüstü bir gayretle hazırlıkları tamamladı.
*
Bu buluşmada sektör adına çok önemli işlerin başarılacağını düşünüyorum.
*
Bakın Selçuk Bey ATF’yi nasıl anlatıyor:
“Aslında çok sancılı bir dönemde Antalya Turizm Fuarı’nı gerçekleştiriyoruz. Ama ilk başta olduğu gibi o inançla, o tutkuyla hiç yılmadan devam ediyoruz. Bunun da meyvesini alıyoruz. İnananların sayısı gittikçe artıyor ve artık dünyada da ATF’nin kendi tadı, kendi adı olan bir organizasyon olarak hepimizin ve şehrimizin gurur duyabileceği bir marka oldu.”
*
ATF daha da iyi olmalı.
*
Bu işin yükü sadece Selçuk Bey’in omuzlarına bırakılmamalı.
*
TÜROFED, AKTOB, otel sahipleri hatta ilgili bakanlıklar da elini taşın altına koymalı.
*
Bakın o zaman nasıl bir tablo ortaya çıkıyor…
SAPLA SAMAN KARIŞTI
Bu kente PR yapmayı çok ama çok yanlış anlayanlar var.
*
Bir marka yaratacaksanız, ya da bir markayı daha güçlü hale getirecekseniz sapla samanı birbirine karıştırmamanız lazım.
*
PR yapıyorsanız olayın öznesi siz olamazsınız.
*
“Sen, ben, bizim oğlan” diyemezsiniz.
*
Dernekçilikle PR yapmayı birbirine karıştıramazsınız.
*
Bunları yaparsanız temsil ettiğiniz kurumlara alaşağı edersiniz.
*
Ha derdiniz markayı değil kendinizi parlatmaksa o başka…
Paylaş