Güncelleme Tarihi:
Listemde elbette Finike de vardı.
Amacım fotoğraf çekip ilçede kısa bir tur yapmaktı.
Limanda çay içerken sosyal medyamda bir fotoğraf paylaştım.
GASTRONOMİDE SINIF ATLAMIŞ
Açık ve net ifade edeyim; Atay Bey’in hangi partili olduğu beni ilgilendirmiyor.
Ama her milletvekilinin doğduğu, büyüdüğü kentle bu kadar yakından ilgili olmasını isterdim.
Öyle olsaydı uzak ilçe, yakın ilçe demeden sorunlarımız çok daha kolay çözülür, hayatımızı kolaylaştıran birçok projeye ‘merhaba’ derdik...
ŞAŞIRDIM KALDIM
Finike gezisi sonunda ilçe merkezinde biraz soluklandım, öneri üzerine sokak arasındaki bir restoranda balık yedim.
Net söyleyebilirim ki İstanbul da bile böyle lezzetli balık yememiştim.
Yani Finike gastronomi açısından da keşfedilmemiş bir cennet bence...
RESTORASYON BÖYLE OLMALI
Finike caddelerinde gezerken gözüm bir sokağa takıldı.
O kadar güzel evler vardı ki arabayı durdurup fotoğraf çekmeden edemedim.
Atay Bey bu sokağın özel olarak restore edildiğini söyledi.
Çalışmasını da Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram yapmış.
Gerçekten çok beğendim.
Keşke Finike’nin her sokağında böyle evler olsa...
SANKİ CENNETTEN BİR KÖŞE
İlk durağımız olan ‘Turkuaz Köy’e portakal bahçelerinin içinden geçerek ulaştık.
Burası için cennetten bir köşe desek bence az kalır.
“Türkiye’de butik turizmin nasıl yapılmalı?” derseniz örnek olarak burayı gösteririm.
Atay Bey’in de butik turizmi desteklediğini ve projeler ürettiğini biliyorum.
O yüzden hem gezdik hem sohbet ettik. Atay Bey, şunları anlattı:
FİNİKE DOĞAL KALMALI
“Butik turizm konusu çok önemsiyoruz. Çünkü Finike doğal kalmalı. Biz burada Sufi yolu, Yörük yolu, Likya yolu projeleri ile turizmi destekleyip Batı Antalya’da özgün bir turizm konsepti oluşturmaya çalışıyoruz. Bu tür özel yerlerde kitle ve kütle turizminden vazgeçilmeli. Finike’nin geleceği butik turizmde.”
Açıkçası bir hükümet temsilcisinden doğanın ranta karşı korunması konusunda bu kadar net ifadeler duymak, hatta bu amaçla özel projeler ürettiğini görmek beni fazlasıyla mutlu etti.
LIMYRA YENİDEN DOĞACAK
İkinci durağımız Finike, Turunçova ve Sahilkent sınırındaki Limyra Antik Kenti oldu.
Açıkçası bu ziyaret beni utandırdı.
Çünkü 18 yıldır bu kentte gazetecilik yapmama rağmen ilk kez bu antik kente ayak bastım.
Daha önce bu özel yeri gezmediğime de inanın bin pişmanım.
Çünkü M.S. 6. yüzyılda yapılan ‘Ptolemaion Kilisesi’ni, sular altında kalmasına rağmen tüm ihtişamını koruyan ‘Sütunlu Roma Caddesi’ni ilk kez gördüm.
Limyra, zaman zaman depremler yüzünden zarar görse de yeniden inşa edilmiş.
Bizans egemenliği sırasında da piskoposluk merkezi olarak kullanılmış.
Atay Bey, 1970 yılından beri Avusturyalı arkeologlar tarafından kazılan antik kentle ilgili çok önemli projeler hazırlandığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’la bizzat görüştüğünü hatta yakın zamanda Bakan Bey’in de katılacağı bir gezi planlandığını anlattı.
Anladığım kadarıyla Limyra Antik Kenti’ne kısa süre içinde çok ciddi yatırımlar yapılacak.
Antik kentin girişine karşılama alanı oluşturup bölgedeki tiyatronun da ayağa kaldırılması planlanıyormuş.
Sadece antik kent değil çevresindeki Kafi Baba Türbesi için de çok özel bir proje hazırlanmış.
Umarım bu özel çalışmalarla Finike’ye ve tabii Antalya’ya daha çok turist gelir.
ÖZELLER GERİDE KALMIŞ
Finike-Kumluca yolunda gözüm yeni yapılan hükümet konağı, adliye ve devlet hastanesine takılmıştı.
Manzaraya bakıp “Bu kurumlarda çalışanlar ne kadar şanslı” diye iç geçirmiştim.
Vaktimiz kısıtlı olduğu için sadece Finike Devlet Hastanesi’ni gezebildik.
Hastanenin başhekimi Op. Dr. Yücel Kurt da sağ olsun bize eşlik etti.
Gerçekten özel hastaneleri geride bırakan bir yapı oluşturmuşlar.
Deniz manzaralı, son teknoloji ile donatılmış hasta odalarını görünce Finike’de yaşamasam da inanın çok mutlu oldum.
İLÇENİN SİLÜETİ DEĞİŞMİŞ
Finike merkezde gezerken yapımı yeni tamamlanan Eroğlu Nuri Camii’ne de uğradık.
Bu cami için gerçekten çok emek vermişler ama değmiş.
Caminin konumu o kadar güzel ki Finike’nin silüetinde şimdiden yer edinmiş.
Caminin drone fotoğrafları da kartpostallara basılacak kadar güzel.
Ne diyelim elinize, emeğinize sağlık.