Paylaş
Yazıyı da “Umarım eksikliğin nedeni kırgınlık değildir” temennisiyle tamamlamıştım.
*
Yazıdan hemen sonra telefonum çaldı.
*
Arayan Ali Bey’di.
*
Sesi sakin ama sözleri sitem doluydu.
*
O sözleri noktasına, virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyorum:
‘TOPLANTIYA DAVET EDİLMEDİK’
“Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen Uluslararası FoodFest toplantısına ATSO olarak davet edilmedik. Buna rağmen ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün o toplantıya katılması da kurum kültürüne yakışmayacak bir hareket. Ve maalesef bu tür kurumsal olmayan hareketlerin sahipleri kent önünde küçük düşüyor.”
‘KAMUOYU KARAR VERSİN’
“Biz Antalya için çalışan, yetkisini şehirden, üyelerinden alan ve bu sorumlulukla olgun davranması gereken kişileriz. O yüzden kent adına üzüntü verici bu nahoş durumu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”
‘KENT İÇİN KATKI KOYARIZ’
“Bizim görevimiz kente değer katmak. Bu görevimizi de en iyi şekilde yerine getirmek için gece-gündüz demeden, büyük bir çaba ve heyecanla çalışıyoruz. Şu da hiçbir zaman unutulmasın; biz kentimizi önceleyen her toplantıya şahsi menfaatlerimizi düşünmeden katkı koymaya hazırız.”
*
Bu olaydan yola çıkarak tarafları eleştirmek veya desteklemek benim işim değil.
*
Ama üzülerek görüyorum ki yaşananlar kırgınlıktan da öteye geçmiş.
*
Temennim tarafların bir an önce aynı masa etrafında toplanıp sorunlarını çözmesi.
*
Eğer bu yapılmazsa bundan sonraki sürecin kent adına hiç hayırlı olmayacağını görmek için falcı olmaya gerek yok.
*
Yaşananlarla ilgili Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Ahmet Öztürk’ten şu ana kadar bir yatın gelmedi.
*
Ali Bey’in bu sitemlerinden sonra yanıt gelir mi bilmem.
*
Ama gelirse onların yorumlarına da bir sonraki yazımda yer vereceğim.
*
Umarım sağduyulu bir yaklaşımla kurumlar arasındaki kopukluk bir an önce giderilir ve kazanan Antalya olur.
Paylaş