Enfraruj

Daha çok ağlarız

MANOLYALARIN, hanımelilerin, palmiyelerin kucakladığı, Beydağları'nın zirvesinden kopup gelen rüzgarın durup bakakalacağı Gizli Bahçe, yemek kültüründe de olduça iddialı.

Akşam yemeği için terastayız. Akdeniz manzarasının en güzel izlenebildiği bu güzel mekanın tek kusuru, dar bir alanda kısıtlı kalması. Bice Restaurant kapandığı için günlerdir süren üzüntüm, Gizli Bahçe'nin terasını görünce biraz olsun hafifledi.

Aynı manzaraya hükmediyor. Yemek kalitesi de birbiriyle yarışacak kadar güzel. Kızarmış ekmek, zeytinyağlı enginar ve kırmızı şarap başlangıç tercihim. Masadakiler ise seçeneklerini beyaz şaraptan yana kullanıyor.

Nedendir bilmem, böyle Akdeniz akşamlarında kırmızı şarap hiç şüphesiz ilk tercihim olmuştur.

İLK TERCİHİM

Mevsim salata ve fırında makarna izliyor, başlangıçtakileri... Ana yemekte ise Turhan Gürdoğan'ın tercihi mantar soslu levrek balığı geliyor. Bu gecenin de sürprizi oluyor.

Mantar soslu levrek, gerçekten bir harika. Levreğin bu kadar lezzetli olanını ilk kez tadıyorum. Finalde ise tatlı var.

Bu arada gece boyunca bize eşlik eden orkestra ve solistin repertuarı manzara ve mekanla uyum sağlıyor. Genel Müdür Gürdoğan'ın uzun süre önce keşfettiği ve Gizli Bahçe'ye taşıdığı solist ve orkestranın müziği mükemmel. İnsanı alıp, bu güzelim Akdeniz manzarasından bile uzaklaştırıyor, çok uzaklara götürüyor.

Ama geçen gün yazdığım bir konu vardı. Yat Limanı'ndan gelen müzik. Çok merak ediyorum. Bu kentin hiçbir yöneticisi, akşamları çıkıp da limanda dolaşmıyor mu? Birilerinin bu duruma 'dur' demesi gerekiyor. Aksi halde, nefis bir akşam yemeği için Kaleiçi'ni seçen insanların gecesini zehir etmeye kimsenin hakkı yok. Böyle giderse daha çok ağlarız...