Enfraruj

Haberin Devamı

Köfte kokulu disko

GEÇEN yıl Portesco olarak hizmet veren ve bu yıl Cafein adını alan mekanın manzarası tek kelimeyle muhteşemdir. Akdeniz manzarasında eşiyle, arkadaşıyla sohbet etmek isteyen birçok insanın tercihidir Cafein. Ally'nin VIP'ı olarak bilinir. Önceki akşam gazeteci arkadaşlarla oturuyoruz.

ETV'nin haber koordinatörü olarak Antalya'ya gelen ünlü haber spikeri Rana Elik ve Ally Halkla İlişkiler Müdürü Meriç Bayraktaroğlu da yanımızda. Meriç'in kış aylarında yapacağı sürprizlerden ve Rana'nın Antalya'daki yaşamından konuşuyoruz. Tam sohbetin ortasında müzik başlıyor.

‘‘Ankara misket’’ çalıyor. Hayır hayır, teyp falan değil. Capcanlı müzik. Klarnet ve darbuka sesi Yat Limanı'nda inliyor.

Masadaki herkes birbirinin yüzüne bakıyor. Ally'de ise Yunanlı Angela Dimitrou'nun o süper parçası 'Margarites' yükseliyor. Hemen limandan da oyun havaları... Antalya gibi bir dünya kentinde, en güzel manzara eşliğinde ve en gözde eğlence mekanında zorunlu olarak 'Misket' dinliyoruz. Bir tarafta yabancı pop, diğer tarafta oyun havaları. Bunun bir çözümü olmalı. Bu kadar sese nasıl izin veriyorlar diye düşünürken ikinci şoku yaşıyoruz.

İKİNCİ ŞOK

Bu kez de aşağıdaki seyyar satıcılardan yükselen köfte kokusu geliyor burnumuza... Adam, Yat Limanı'nda surların hemen yanında dört tekerli bir araba koyarak başlamış köfte pişirmeye. Köfte-sucuk kokusu nereye gidiyor diye düşünen yok. Hemen yanımda oturan Meriç ise çıldıracak gibi. ‘‘Bunun bir çözümü mutlaka olmalı, ama ne?’’ diyor kendi kendine... Evet, gerçekten içler acısı. Dünyada bir eşi daha bulunmayan Kaleiçi gibi bir yerde seyyar satıcıların sayısı her geçen gün mantar gibi çoğalıyor. Ama kimsenin umurunda değil. Gazeteci ordusunu çağırarak gece baskınları yapıp, boy boy reklam yaptırmak olmuyor demek ki.

Bu konuda radikal kararlar alınması gerekir. Aksi halde, insanların eğlencesini köfte-sucuk kokusuyla zehir etmeye ve diskoda zorunlu 'Misket' dinletmeye kimsenin hakkı yok.

Yazarın Tüm Yazıları