Ali'nin Meyhanesi

Salih UÇAR

Değerli dostum Meriç Bayraktaroğlu, artık bizden biri.

Eğlence dünyasının en renkli simaları arasında yeralan Meriç, bildiğiniz gibi iki yol önce Ally'nin Halkla İlişkiler müdürü olarak geldi Antalya'ya. Bizler de o zaman tanıştık. Geçen sezonu İstanbul'da geçirdi.

Bu dönemde dostluğunu hiç kesmedi bizimle. Her zaman olduğu gibi şiirli fakslarını ihmal etmedi bizlerden...

Meriç, Filiz Limon ile birlikte Ally'nin Halkla İlişkiler Departmanı'nı yürütüyor. Geçtiğimiz günlerde ise kendi mekanını da açtı. Ali'nin Meyhanesi...

Antalya'ya bambaşka bir renk getirdi. Şimdi hem halkla ilişkileri yürütüyor, hem de kendi işini.

Oturacak yer yok

Geçen gece yeni meyhanenin havasını soluyalım dedik.

Hafta içinde en sakin olabilecek akşamı seçerek meyhanenin yolu

nu tuttuk. İçeri girdiğimizde ise yanıldığımızı anladık.

Kimi ararsan var. Oturacak yer bulmak imkansız. Meriç bize imkanları zorlayarak bir yer ayarladı. Devamında da sitem ‘‘Neden haber vermeden geldin. Sen hep böyle ansızın gelirsin...’’

Sahnede Aliço var. Meyhanenin salaş havası değişmemiş. Dedikodulu'da olduğu gibi. Ancak sadeleştirilmiş.

Ön masalarda Birol'u gördüm. Bir grup arkadaşıyla Antalya gecelerine olan özlemini gideriyordu. Onların yanındaki masada ise Vahit Tansoy, Sibel Gül ve güzeller güzeli kardeşi Özlem Gül vardı.

Ali'nin Meyhanesi, bence bir eksikliği doldurdu. Ally'nin içerisinde çok özel mekanlar var ama meyhane yoktu. Meriç'in işletmeciliğinde bu mekanın, bu eksik noktayı kapatacağına inanıyorum.

Sevgili Meriç, önümüzdeki günlerde eğlence dünyasına bir de sürpriz hazırlıyor. Bekleyip görelim.