Yeni hükümetin bir yönü

Salih NEFTÇİ

Yeni hükümetin kuruluşu aşamasında dikkatleri çeken iki nokta var.

Birincisi, hükümetin yapısı konusunda. Piyasalar açısından önemi olan bir soru şu: Hükümet, teknokratları da kapsayacak mı? Bu nokta şu an için gündemin ilk sıralarında değil.

Kamuoyu, ANAP-DSP-DYP veya bunun benzeri bir seçenek üzerinde duruyor. Diğer olasılığı fazla gerçekçi görmüyor. Elbette, hükümetin kurulması gecikirse bu değişir.

Biz bugün dikkatleri çeken ikinci nokta üzerinde duracağız.

SEÇİM

Piyasalar açısından şu an için önemli olan siyasi partilerin kurduğu bir koalisyonun seçim olayına nasıl yaklaşacağı.

Nisan ayında veya daha erken seçime gidecek bir hükümetin kurulma olasılığı arttığında piyasalar olumsuz tepki veriyor.

Hükümetin uzun ömürlü olacağı gündeme geldiğinde tepkiler olumluya dönüyor.

Demek ki bugünlerin kritik noktası yeni hükümetin seçime bakış şekli.

Burada siyasi partilerin çıkarı aynı gibi görünse de, aslında farklı.

Sırayla gidip kendi görüşlerimizi özetleyelim.

ERKEN SEÇİM

DSP'nin savunduğu fikirlere katılmayabilirsiniz. Ama bu parti konusundaki genel kanı, hükümet deneyiminden belli bir başarı ile çıktıkları yönünde. Gerek ciddiyet, gerek temizlik açısından toplumda iyi bir imaj bırakmış oldukları sanırız bir gerçek.

DSP, hele Sayın Ecevit başbakanlığında bir hükümet kurulursa, seçimlerin bir an önce yapılmasına fazla karşı çıkmayabilir.

ANAP'ın durumu değişik olabilir. Bizce hükümetteki performansları daha zayıftı. Ama son olaylar sırasında ANAP ve özellikle de Sayın Yılmaz pozitif puan aldı. İyi bir rüzgâr yakaladı. Gerek ‘‘çetelerle savaş’’ olarak adlandırılan konu, gerekse İtalya'da yaşananlar, ANAP'ın prim yapmasını sağladı.

Bu ‘‘hava’’ dört ay dayanır mı? Bir şey söylemek zor. Ama ANAP ve Sayın Yılmaz en azından şu anda gidilecek bir seçime sanırız olumlu bakıyor. ‘‘Prim’’i oya dönüştürmek istiyor.

Koalisyon partilerinin seçim karşısındaki tutumu (bizce) böyle. Gelelim muhalefete.

MUHALEFET

Muhalefetteki partiler de seçim istediklerini tekrarlayacaklardır. Ama bizce gerçek istekler farklı.

CHP'nin yakında yapılacak bir seçime sıcak bakacağını sanmıyoruz. Elbette teşkilat bunu isteyebilir. Ama muhalefetteki bir partide teşkilatlar her zaman yeni seçim ister. CHP'nin üst yönetimi ise olaya farklı bakacaktır.

Eğer kamuoyundaki hava değişmezse, birkaç ay içinde gidilecek bir seçim CHP açısından çekici değildir.

DYP de aslında benzer bir durumda. Eğer hükümete girebilirlerse, seçimin geciktirilmesi işlerine gelecektir. Son yıllarda kamuoyu karşısında yapmış oldukları hataları düzeltecek, imajlarını değiştirecek bir çizgi izlemeleri fırsatı doğacaktır.

Kalıyor FP.

FP her zaman seçim ister.

SONUÇ

Hafta başında kurulacak bir DSP-ANAP-DYP koalisyonunun uzun ömürlü olması mümkün diye düşünüyorduk. Şimdi ise Meclis'te seçimlerin bir an önce yapılması yönünde bir hava var gibi görünüyor.

Ama piyasalar açısından önemli nokta şu:

Seçimler konusundaki ibre, anlaşılan gelip gitmeye devam edecek.

Bu da yüksek volatilite demek.