Paylaş
İstanbu'da yapmış olduğumuz son görüşmeler, epeydir üzerinde durduğumuz bir noktayı kanıtladı. Artık detayları ile ele almaya başlayabiliriz.
Bugün sadece bir başlangıç yapıyoruz.
Faize gelen vergiden dolayı bankacılıkta yeni bir sektör doğuyor. EuroTL ve TL. cinsi Eurobonolar gündeme geliyor. Sanırız önümüzdeki yıllarda konu gündemin bir köşesini sürekli işgal edecek. Bankacılık sektörü de bu arada becerilerini geliştirmek zorunda kalacak.
Bireysel yatırımcıyı da yakından ilgilendiren bu sektör, EuroTL ve Eurobonolar.
Sektörün ortaya çıkışı daha iyi bir ortamda, daha risksiz koşullarda yapılabilirdi. Ama sanırız bir yerde kaçınılmazdı.
Bütün gelişmiş ülkeler bu noktadan geçmiş.
EUROTL
‘‘Yeni’’ bankacılık işlemlerinin kilit enstrümanı EuroTL kavramı.
EuroTL sözcüğü, sanırız ilk kez burada kullanılmış oluyor.
Kavramın, Avrupa'nın yeni parası Euro ile herhangi bir ilişkisi yok.
EuroTL'yi, Eurodolar veya Euromark benzeri bir anlamda kullanıyoruz. (Avrupa para biriminin adını Euro olarak seçmek, bu bakıma ciddi bir kavram kargaşasına neden oldu.)
EuroTL, ilk bakışta insana kolay gelen, ama esasta oldukça karmaşık bir enstrüman. Genç profesyoneller tarafından tam olarak anlaşılması bile sanırız zaman alacak. Bireysel yatırımcının işi biraz daha zor.
EuroTL, faize gelen verginin ortaya çıkaracağı yeni enstrümanların geniş çaplı kullanımını mümkün kılacak bir enstrüman.
Eurodolar, Amerikan ekonomisi için ne kadar önemliyse, EuroTL de bir süre sonra Türkiye için benzer bir konuma gelecek.
Elbette piyasanın yerleşmesi yıllar alacak. Büyük çalkantılar yaşanması durumunda bu süreçte kesilmeler de yaşanabilecek.
EuroTL ile ilgili tanımları sonraya bırakıyoruz.
EUROBOND'LAR
Bu yeni sektörün bir diğer ayağını Eurobond'lar oluşturuyor. Eurobond'ları bu köşede ele alacağımızı bir süredir okuyuculara duyuruyorduk. Bu enstrümanlar 15-20 yıldan beri dünya piyasalarında önemli bir rol oynuyor.
Ama bizim değinmek istediklerimiz, TL. cinsinden, bundan sonra piyasaya sürülebilecek yeni Eurobond'lar veya Türkiye'ye yönelik olmak üzere çıkarılabilecek diğer benzer enstrümanlar.
Bunların yerleşmesi de belli bir zaman alacak.
OFF-SHORE'LAR
Türkiye'de zaten bir off-shore olayı vardı. Buna üç yıl boyunca zaman zaman bu köşede de değindik.
Ama bu off-shore hesapların arkasında yatan mantık vergi'den kaynaklanmıyordu. Olayın kaynağı büyük çapta Merkez Bankası'nda tutulmakta olan ve bankalar açısından faiz kaybına neden olan munzam karşılıklardı.
Şimdi gelişmeye başlayacak sektör ise, bu off-shore'lardan çok farklı.
Aslında olayın boyutunu da bir yerde bu noktadan hareketle görmek mümkün.
Munzam'dan dolayı off-shore'a gitmek bir bankaya bölüşülecek en fazla yüzde 3-4 gibi bir reel faiz fazlası bırakıyordu.
Maliyetleri çıkarın, geride öyle fazla bir şey kalmıyor.
SONUÇ
Ama faize gelen vergiden dolayı off-shore'a gitmek reel faiz cinsinden yüzde 15'lik bir pasta oluşturuyor.
Pasta bu kadar büyük olunca, olay da önemli oluyor.
Evet, Amerika'da, Londra'da veya Tokyo'da olduğu gibi, yeni bir sektör doğacak.
Zaman içinde ele alacağız.
Paylaş