Paylaş
Cuma günü yaşadığım bir olayı aktarayım.
Döviz piyasalarındaki volatiliteyi anlatması bakımından da ilginçti.
ÖĞRENCİ
New York saatiyle 16.30'da eski bir öğrenci Avrupa'dan telefonla aradı. Daha masters programını yeni bitirmiş, 3 ay önce dünyanın en büyük bankalarından birisinin İsviçre'deki şubesinde iyi bir iş bulmuştu.
Uluslararası büyük bankaların İsviçre'deki şubeleri daha çok ‘‘bireysel bankacılık’’ alanında çalışır. Bizim öğrenci de öyleydi.
Bireysel bankalar büyük para sahiplerine hizmet veren yerler. Örneğin, Brezilya'dan bir müşteri telefonla arar. 30 milyon doları, hisse senedinden bonoya geçirir. Veya başka bir işlem yapar.
Bizim öğrencinin işi bu emirleri yerine getirmek. Gerekirse sorulan teknik soruları cevaplamak. Bankanın bu konuda neler düşündüğünü müşterilere aktarmak... Zevkli ve geleceği olan bir iş.
Cuma günü telefonu açtığımda tedirgin bir sesle sordu:
‘‘Biliyor musun ne oldu?’’
İçimden ‘‘Aman’’ dedim, ‘‘Bu kadar uğraştan sonra bizimki kendisine bulduğumuz işi kaybetti’’.
Ama işini kaybeden bizim öğrenci değildi.
DOLAR-YEN PARİTESİ
Üç gün önce büyük bir müşteri aramıştı. 50 milyon dolar satıp karşılığında yen almak istiyordu.
Dolar-yen paritesi 130'larda iken.
Bizim öğrencinin, birisi müdür, diğeri müdür yardımcısı iki deneyimli ‘‘üstü’’ var. İşlemi onaylamış, 50 milyon doları almışlar, yen'leri satmışlardı.
Ama söz konusu olan bir ‘‘trading bölümü’’ değil. Bireysel bankacılık bölümü. Kısa süreli de olsa pozisyon tutma izinleri yok. Aldığını hemen elden çıkarma, pozisyonunu sıfırlama zorunda. (Diğer bir deyimle, kurum yenleri bir yerden alıp müşterisine satarak arada bir ‘‘spread’’ ve bir de komisyon geliri elde etmeye çalışıyor.)
İki deneyimli müdür de bunu biliyor. Hemen 50 milyon dolarlık yen almak için piyasaya giderler.
Karşıdan bir trader kendilerine yen satmak için teklif verir. Ama iki müdür bir de bakar, teklif edilen fiyattan işlem yaparlarsa 3 bin dolarlık bir zarar yazacaklar.
‘‘Biraz bekleyelim’’ derler. Aradan 15-20 dakika geçer.
Dolar tepetaklak yüzde 5 aşağı...
Fiyat aramak, işlem yapmak için zaman bile kalmaz. 20 dakika içinde 50 milyon dolar üzerinden 2.5 milyon dolarlık zarar yazılır.
‘‘Ne yapalım’’ diye Londra'ya danışmaya karar verirler. Londra, New York'a danışır. Bu arada yine zaman kaybedilir. Yen, bir yüzde 3 daha düşer.
Zarar 4 milyon dolara ulaşır.
EVVELSİ GÜN
Bizim eski öğrenci cuma günü sabahın 7.30'unda da her zaman olduğu gibi işine gider. Saat 09.00 olur. Salona iki koruma girer. İki müdüre yaklaşır, kulaklarına bir şeyler fısıldarlar.
Müdürler yerlerinden kalkar. Odayı terk eder.
İşlerini kaybetmişlerdir.
New York 4 milyon dolarlık zararı affetmemiştir.
SONUÇ
Finansal piyasalarda iş bulmak gençlerin ilk seçeneği. Piyasalar iyi maaş ödüyor. Sizi çekici bir ortamda çalıştırıyor. İş zevkli, çalışma arkadaşlarınız yetenekli.
Daha ne istersiniz?
Ama bir de işin bu yönü var.
Doğru hesap
YUKARIDA anlattığım olay geçen hafta döviz piyasalarında yaşananlara küçük bir örnek. Yatırımcılar bu olayın çok daha büyük boyutlarda başka uluslararası kurumlarda da tekrarlanmış olabileceği olasılığını gözardı etmemeli. Hesapları ona göre yapmalı.
Paylaş