Paylaş
‘‘Gerçekleri kabullenmezsem bana zararı dokunmaz!’’
Veya şöyle de diyebiliriz:
‘‘Bir sorun varsa ağza alma. Başkaları da almasın... Sorun kendi kendine ortadan kalkar.’’
JAPON BANKA SİSTEMİ
Bir yazıda yazmıştık. Japonların kendi bankacılık sektörlerine bakış yöntemi (bir zamanlar) şöyleydi:
‘‘Ben sorun yok dersem, siz sorun yok derseniz. O zaman sorun yoktur.’’
Bu yöntem uzun yıllar çalıştı.
Sonunda ne oldu?
Japon bankacılık sektörü, bırakın Japonya'yı, dünya ekonomisinin en büyük sorununa dönüştü.
Öyle ki, Amerikan bürokrasisi bir süredir Japon bankacılığı konusunda proje üretir hale geldi. Japonya'nın bu sorunu nasıl çözebileceğini Japonlara iletir durur. Olurdu-olmazdı tartışması devam eder gider.
Japon Meclisi, bankacılık sorunları konusunda olumlu bir adım atar. Nikkei'den, Dow Jones'a bütün endeksler yükselir. Ama bir süre sonra alınan tedbirlerin sorunu çözmeye yetmeyeceği anlaşılır. Borsalar düşer.
Bu da devam edip gider.
Bazı sorunlar Japonya'da uzun yıllar gündem dışında tutulmuştur. Ağza alınmamıştır.
‘‘Ben almazsam, sen almazsan...’’
İşte buralara gelinir.
Neyse, biz Japonları bir kenara bırakalım. Gelelim konumuza. (Nedense iki gündür aynı şey oluyor. Yazıyı ilgisiz bir konuyla başlatıyoruz. Esas konuya geçinceye kadar bir de bakıyoruz, yazının sonu gelmiş. Garip. Garip ama, bir süre böyle devam edecek galiba.)
BİR AÇIKLAMA
Reel faizler neden yüksek?
Bir açıklama şu:
‘‘Çünkü krediler geri çağrılıyor. Bankalar özel şirketlerden kredileri geri alıyor, götürüp Hazine bonosuna yatırıyor. Çaresiz kalıp, kredi peşinde koşan özel şirketler de faizlerin yükselmesine neden oluyor.’’
Elbette doğru tarafları var. Ama...
Eğer kaynaklar özel şirketlerden çıkıp Hazine bonosuna kaysaydı, o zaman Bono faizlerinin düşmesi gerekirdi. Oysa bono faizleri aylardır düşmedi. Yükseldi.
BİR BAŞKA AÇIKLAMA
O zaman... Reel faizler neden yüksek?
Bir de şu açıklamayı deneyin:
‘‘Yabancılar Türkiye'den 5 milyar dolar çektiler. Merkez Bankası rezervleri 25 milyar dolardan 20 küsur milyara düştü. İçeride kaynak azaldı. Faizler yukarı gitti.’’
Bu da kısmen doğru.
Ama...
‘‘Brezilya'dan 5 değil, en az 35 milyar dolar çıktı. Brezilya'nın rezervleri neredeyse yarı yarıya azaldı. Oysa Brezilya reel faizleri yine de yüzde 30. Ayrıca faizler düşme trendinde.
O zaman Türkiye'de neden yüzde 44? Ve çakılmış kalmış. Oynamıyor?
Demek ki açıklama yine de yeterli değil.
SONUÇ
Finansal krizler yaz yağmuru gibidir. Psikolojiye dayalı olabilir.
Reel krizlerin ise gerçek nedenleri vardır.
Bu nedenler bazen daha önceleri izlenmiş olan yanlış politikalardır.
Paylaş