Enflasyon beklenenin altında

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Türkiye ekonomisinin dünyada bu aralar gerçekten istisnai bir yeri var.

Dün açıklanan enflasyon rakamları birçok bakımdan bunu gözler önüne seriyor.

Önce deflasyon olayına bakalım.

DEFLASYONİST BASKILAR

Deflasyon derken bu kavramın birçok çeşidi olduğu unutulmamalı. Şu an için söz konusu olan özellikle Japonya'da kendisini gösteren ama Çin, Hong Kong gibi önemli ekonomilere de bulaşmış olan yumuşak bir fiyat hareketi.

Genel fiyat seviyesinde, küçük ama devamlı bir düşüş. Talep yetersizliği, artan tasarruf ihtiyacı, düşen üretim, yavaşlayan yatırımlar ve düşen faizler...

Deflasyon her durumda ‘‘kötü'' değil. Sadece kendine göre bir mantığı var. Ve bu çerçevede hareket etmek gerekiyor.

İşte, dünya ekonomileri bu aralar deflasyonist baskılarla karşı karşıya.

Bu, Amerika'da henüz ortaya çıkmış değil. Wall Street'in inanılmaz yükselişi devam ediyor. Spekülatif balon büyüyor. Amerikalıların tasarruf oranı negatife döndü. (Yani Amerikalı keseden yiyiyor.)

Avrupa'da ise ilk deflasyonist belirtiler gözle görülüyor. Ama yeni Avrupa parası Euro nedeniyle ekonomilere yeni ve geçici bir canlılık gelebilir. Ancak enflasyon oranının önce sıfır civarında gerçekleşmesi, arkasından da negatife kayması yine de önemli bir olasılık.

Öte yandan dünyanın geri kalan kısmına gerçek bir deflasyonist trend yerleşmiş durumda diyebiliriz. Deflasyonun kendi mantığı ve beraberinde getirdiği sorunlar yavaş yavaş günlük hayata giriyor.

Şimdi Türkiye'ye bakalım.

ENFLASYON

Türkiye elbette dünyadan soyutlanamaz. Petrolden pamuklu ipliğe ve plastik ürünlere kadar neredeyse tüm hammadde ve ara mallarında fiyatlar hızla aşağı iniyor. Bu hızlı düşüş dünyada genel fiyat seviyesini az da olsa negatife çevirmeye yeterli. Hizmetler gibi ekonominin önemli birimlerinde fazla bir fiyat düşüşü olmamasına rağmen...

Ayrıca reel sektörün aniden krize girmesi ve stokların hızla boşaltılması Türkiye'de fiyatları etkiliyor. Bugün arabadan beyaz eşyaya birçok ürünü avantajlı fiyatlardan almak mümkün.

Dün açıklanan enflasyon rakamlarına baktığımızda da bunu görüyoruz.

Aralık ayı TEFE enflasyonu yüzde 2.5 çıktı. Deflasyonist baskılar olmasaydı yüzde 3 gibi gerçekleşirdi.

Aynı durum aralık ayı TÜFE rakamlarında da belirgin. TÜFE geçen ay sadece yüzde 3.3 arttı. Eğer reel ekonomide kriz başlamamış olsaydı bunun yüzde 4 civarında gerçekleşmesini normal karşılardık.

Demek ki bir süredir sözünü ettiğimiz bir durum yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Enflasyon oranı beklenenin altına düşmeye başlıyor.

Bu sanırız bir süre böyle devam edecek.

İYİ Mİ?

Enflasyonun düşmesi iyi bir haber değil mi?

Düşüş nedenine bağlı.

Afrika ülkelerine gidin, enflasyon göremezsiniz.

Çünkü orada sanayi üretimi yoktur.

Mal üreten bir şirket olmayınca zam yapan şirket de olmaz.

Eğer enflasyonun düşmesi üretken şirketlere kalıcı darbe vuracak, yüz binlerce kişiyi kalıcı olarak işinden edecek, iflaslar nedeniyle iş dünyası bundan böyle zamanını mahkemelerde vs. geçirecekse bu olaya ‘‘iyi'' diyebilir miyiz?

Dediğimiz gibi dikkat ederseniz Afrika'da da enflasyon yok.

Arap ülkelerinde de.

SONUÇ

Bitirirken piyasalar konusuna da değinelim.

Piyasaların bugün enflasyon rakamlarını dikkate alacağını düşünmüyoruz. Çünkü hükümetin kurulma olasılığı piyasalar açısından iyi bir haberdir.

Birkaç hafta veya birkaç gün bu haberden para kazanma olasılığı var.



Yazarın Tüm Yazıları