Paylaş
Piyasalar dün risk kavramıyla tanıştı.
Borsa yüzde 15'e yakın düştü. Faizler yüzde 150'ye vurdu. Dövize talep geldi. Çünkü piyasalara, beklenmedik, önemli görülen bir haber gelmişti. Panikleyen pozisyon boşalttı.
Adı risk.
Çözümü riskleri kontrol altında tutan yöntemler uygulamak. Riskleri doğru hesaplamak. Ve bu arada kendi kendini kandırmamak. Ama bu çözümü şimdilik bir kenara bırakalım. Bugün sadece bir uyarımız var.
Finansal piyasalarda panikleyen genelde kaybeder. Unutmayalım. Büyük çalkantılarda, piyasalar gerekenden fazla tepki verir. Yani düşen fiyatlar bir süre sonra bir miktar geri gelir.
Hazine’nin dış borcu
YILLARDIR Hazine'nin dış borçlanmasını konuşur, yazarız. Hazine'nin uluslararası piyasalarda başlattığı ihraçlar zaman zaman ön plana çıkar. Finansal piyasaların odaklandığı konuya dönüşür.
Ama bu çeşit borçlanmaların bazı önemli yönleri nedense hep arka planda kalmıştır. Oysa konunun yine ön plana çıktığı (ve öyle kalacağı) bugünlerde Hazine ihraçlarının bazı özelliklerini akılda tutmakta yarar var.
ROLL EDİLEN BORÇLAR
Son gelişmeleri konu alarak tartışalım.
Hazine evvelsi gün 600 milyon marklık Eurobond ihracı başlattı. Piyasaların yakından izlediği bir konuydu.
‘‘Hazine zor durumda yeni kâğıt satmış oldu.’’
Doğru. Ama olaya bir de şöyle bakın.
Hazine'nin sattığı kâğıtlar ‘‘yeni para’’ getirmiyor.
Hazine'nin vadesi gelen kâğıtları var. Bazı yatırımcılar vadesi gelen Hazine kâğıtlarını yıllar önce almışlar, o zamandan beri de portföylerinde tutmuşlar. Neden? Nedeni bizi ilgilendirmiyor. Kim oldukları da...
Önemli olan şu veya bu nedenden bu yatırımcıların Hazine'nin çıkarmış olduğu eski kâğıtları şimdiye kadar tutmaya razı olmaları.
Eski kâğıtların şimdi vadesi gelince bu kişi ve kurumlar ne yapar?
Birçoğu portföyünde boşalan yeri yine benzer bir kâğıtla doldurmaya çalışır.
Yani, yine Hazine kâğıdı satın alır.
Elbette son çalkantılardan dolayı Türkiye riskini biraz azaltabilir. 100 adet eski kâğıt tutarken, yeni kâğıtlardan sadece 75 satın alır.
Diğer bir deyimle, pozisyonunu roll eder. Çevirir. Yani Hazine'nin kâğıt satması fazla da garipsenmemeli.
MÜŞTERİLER
İkinci nokta, kâğıtların müşterileri ile ilgili.
Hazine'nin son çıkardığı kâğıtlara baktığınızda bunların Amerikalılar'a, İngilizler'e ve Türkler'e de satılmalarının ‘‘yasak’’ olduğunu görürüz.
Neden?
Nedeni basit. Bu kâğıtlar birer Eurobond. Yani isme yazılı değil.
Hamiline. Bonoyu getiren parayı alıyor. Kim olduğu da belli değil.
Bu nedenle de bu çeşit bonolardan kazanılan faizden vergi toplamak zor oluyor. Amerika bu nedenle yasaklamış. İngiltere ise bu kâğıtların ihraç edildiği yer. Londra bu işin merkezi.
Türkiye'de yasaklanmalarının nedeni de Amerika'dakine benziyor. Vergi.
Bu özellik bütün Eurobond'lar için geçerli.
Peki böyle bir yasak var. Uygulanabiliyor mu? Zor. Bu nedenle Amerika yeni çıkan kâğıtların birkaç hafta sonra Amerikan piyasalarında satılmasına ses çıkarmıyor.
Çünkü kontrolü bir yerde, imkânsız.
SONUÇ
Dış borçlanmadan gelen haberler, bu çerçeve içinde değerlendirilmeli.
Paylaş