Paylaş
Bizim arkadaşın adı Tom. İsmi Amerikalı, ama kendisi Tayvanlı, Çinli.
Tam 5 yıldır New York'ta yaşar. Üniversitelere çalışır. Bilgisayar programı vs. yazar. Tom eski programcılardandır.
Asya krizi başlayalı beri de...
...çiçeği burnunda spekülatör.
* * *
Aslında Tom'un başından az şey de geçmemiştir.
Bundan üç-dört yıl önce Amerikalılar'a heves etti. 10 bin doları bastırdı. Bankadan 100 bin dolar borçlandı. Kendisine tek bir ev aldı. New York'un içinde, Chinatown'da bir daire değil. Şehir merkezlerini çevreleyen ‘‘suburb’’lerde tek başına bir ev.
‘‘Tom, bekâr adamsın, beş odalı evi ne yapacaksın? O bölgede ne Çin lokantası var, ne Çin bakkalı. Ne yiyip ne içeceksin. Vazgeç...’’
Tom dinlemedi. Köpeğiyle birlikte suburb'e taşındı.
(Taşındıktan 3 gün sonra Tom'un köpeği, komşusunu ısırdı. Tom mahkemelik oldu. Sonunda sanırım 1400 dolar gibi bir tazminat ödemek zorunda kaldı. Ama bunlar küçük olaylar...)
* * *
Tek ev güzel de güzel olmasına, tuzlu. Zaten olmasa bile fazla fark etmez. Çünkü Çinliler'in eli biraz sıkıdır.
Para harcamaktan fazla hoşlanmazlar.
Bizim Tom başladı, evinin odalarını ayrı ayrı Çinli bekârlara kiraya vermeye. Komşularının kapısında iki araba beklerken Tom'un evinin önünde her gece 7 araba park ediyor. Kiracılara ait.
‘‘Yedi mi? Nasıl olur? Senin beş yatak odan yok mu?’’
Tom beş yatak odasını da kiraya vermiş.
Bir de salonu. Etmiş altı.
‘‘Peki sen nerede yatıp kalkıyorsun?’’
Bizim Tom pratik adam:
‘‘Evde iki tuvalet var. İki tuvalet Çinlilerin nesine. Ben büyük tuvaleti aldım. Kendime yatak odası yaptım.’’
Sizin anlayacağınız, bizim Tom üç yıldır iyi para biriktirir.
* * *
Evvelsi gün benim ofise geldi. Finansal piyasalardaki gelişmeleri yakından izlediğimi biliyor. Kapıda durdu:
‘‘Ortada iyi para kazanabileceğimiz bir durum var. Burnuma para kokusu geliyor.’’
Tom Çin parasının hızla değer kaybedebileceğini duymuş. Pozisyon almak istiyor. Ama acemi spekülatör. Para transferleri. Kurlar. Aklı karışmış. Elinde dolar var. New York'ta pozisyon alıp, Çin'de para kazanmanın yolunu soruyor.
‘‘Dolarları satsam, Çin parasına geçsem zarar ederim. Dolarları satmasam, o zaman nasıl para kazanırım? Söylesene yolu ne?’’
‘‘Boş ver’’ dedim. ‘‘Çin parası borçlanıp dolara geçmen gerek. Ama riskli pozisyon. Çin Merkez Bankası faizleri yükseltir, terse düşersen boşu boşuna üç yıl tuvalette yatmış olursun. Sana göre değil.’’
Baktım işin risk kısmı ile ilgili değildi.
‘‘Kız kardeşime bir telefon edeyim. Şangay'da çalışıyor. Bakayım ne kadar para biriktirmiş?..’’
* * *
Bizim Tom faiz riskini ‘‘hedge etmenin’’ hemen bir yolunu bulmuştu. Borcu bankadan değil, kız kardeşinden alacaktı.
Paylaş