Paylaş
Sonra bu pencereden bugünü okuyun. 2025 yılında o resme ulaşabilmemiz için Gazali Başkanın gözlemleri ve değerlendirmeleri önemli. Aşağıda belirtilen avantaj ve engelleri dikkatle okuyup, düşünün. Düşünelim.
Yerli ve milli 5G altyapısı üzerinde çalışan ULAK ve HTK takımlarını bu köşede dinleme şansımız oldu. Yerli ve Milli 5G altyapısının önemli paydaşlarından biri de BTK, zira aslında paydaştan ziyade sahadaki teknik direktör.
Bu hafta ve önümüzdeki hafta BTK penceresinden yerli ve milli 5G altyapı geliştirme çalışmalarını BTK Başkan Yardımcısı Sayın Gazali Çiçek’ten dinleyeceğiz.
Şahver: Öncelikle yoğun programınızdan bize zaman ayırdığınız için teşekkürler. BTK’yı kısaca okurlarımıza anlatabilir misiniz? Kurum olarak milli telekom altyapısı konusunda sorumluluklarınız nedir?
Gazali Çiçek: Ülkemizde bilgi teknolojileri, iletişim ve posta sektörü BTK tarafından düzenlenmekte ve denetlenmektedir. BTK, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının politika ve strateji kararlarına uyumlu bir şekilde bilgi teknolojileri, iletişim ve posta sektörüne yönelik gerekli ikincil düzenlemeleri yapar, kuralları koyar. BTK, yetkilendirme şartlarının, yetkilendirilen işletmecilerin hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi ile tüketici hak ve menfaatlerinin korunması başta olmak üzere pek çok alanda faaliyet göstermektedir. Bu çalışmaları yürütürken; tüketicinin korunması, sektörde rekabetin sağlanması, sürdürülebilir bir yatırım ortamının oluşturulması, milli güvenlik gibi pek çok hususu göz önünde bulunduruyoruz.
Kurumumuz bütün bu görevleri içerisinde telekom altyapılarının yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi konusunda da önemli çalışmalar yürütmektedir. 2015 yılında gerçekleştirdiğimiz 4.5G ihalesi ile ilk defa işletmecilere her yıl yapmış oldukları donanım ve yazılım gibi yüksek teknoloji ihtiva eden yatırımlarının %45’e varan oranlardaki kısmını, yerli malı belgesine sahip ürünlerden karşılamaya yönelik yükümlülükleri getirdik. Bu yükümlülük ile Ülkemizde yerli ve milli üretim ekosistemini oluşturmayı hedefledik.
Mobil işletmecilerin sadece 4.5G şebekelerine ilişkin yapmış oldukları yıllık donanım ve yazılım yatırım miktarı yaklaşık 2 Milyar TL’dir. Bu yatırım tutarının en az %45’i yerli olmak zorunda.
Burada yerli üretici firmalarımız açısından çok ciddi bir potansiyel pazar bulunuyor. Bugüne kadar Kurum olarak, üreticilerin söz konusu fırsatlardan haberdar olması, sektörün ihtiyaç duyduğu ürünleri geliştirmesi ve üretmesi, üretim süreçlerinin önündeki engellerin ortadan kaldırılması ve üretim anlamında bir milli seferberliğin başlatılması noktasında yoğun caba sarf ettik ve etmeye devam ediyoruz.
Şahver: Bugün dünyada hangi ülkeler yerli ve milli 5G altyapılarını hazırlıyor? Hazırladı?
Gazali Çiçek: Dünyada 5G altyapısı daha önceki dönemlerde olmadığı kadar çok konuşuluyor ve tartışılıyor. Bunun sebebi de 5G’nin dikey sektörlerde meydana getireceği baş dönüştürücü etki. Ancak bu sorunuza bir hususu özellikle paylaşarak cevap vermek istiyorum.
Bugün 5G’yi tanımlamaya yönelik herhangi bir makaleye, dergiye, uluslararası kuruluşun tanımına veya bir sempozyumdaki sunuma baksanız, 5G’nin üç temel özelliği ile karşılaşırsınız. 10 Gbit/sn veri hızına sahip yüksek hızlı genişbant sağlama, 1 kilometrekarelik bir alanda 1 milyon makinenin haberleşebileceği yoğun makine tipi haberleşme ve 1 milisaniyenin altındaki düşük gecikme hızı. Bunun yanında güvenlik, enerji ve spektrum etkinliği gibi birçok özelliği de ekleyebilirsiniz.
Bugün dünyada 5G’ye geçti denilen ülkelerde bahsettiğim üçlü sacayağının biri, yani yüksek hızlı genişbant uygulamasına yönelik geçişler söz konusu. Diğer özellikler halen geliştirilme aşamasında.
Bu tespiti yaptıktan sonra sorunuza döneyim. Şu an 5G altyapısı pazarlayan şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Diğer yandan 5G altyapısı dünyada izlediğimiz ticaret savaşlarının en önemli cephelerinden birisi oldu. Kimi ülkeler belli şirketlerin ürünlerinden uzak durmaya çalışıyor. Başka ülkeleri de uzak tutmaya çalışıyor.
Güney Kore, Çin, ABD ve İsviçre gibi ülkelerde 5G hizmetlerinin başladığını görüyoruz. Ancak bunu bu ülkelerin tamamı şu an 5G kullanıyor diye anlamak çok yanlış olur. Bu ülkelerde nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde kısıtlı sayıda insan tarafından kullanılıyor 5G. Henüz son kullanıcı cihazlarında 5G’den faydalanan fazla ürün bulunmamakta. Otomotiv, sağlık, medya gibi 5G’nin dönüştüreceği düşünülen alanlarda pek çok örnek kullanım var, yakında ticarileşmiş ürünlerin de piyasada olması ve yaygınlaşması bekleniyor.
Diğer taraftan yerli ve milli altyapısı olmayan ülkelerde güvenlik endişelerinin giderek arttığını görüyoruz. Örneğin yakın bir zamanda İngiltere güvenli sayılmayan tedarikçilerin ürünlerinin çekirdek şebeke gibi hassas noktalarda konumlandırılmaması ve toplam altyapı içindeki payının %35’i geçmemesi gibi yeni kurallar getirdi.
Bunun yanında 5G ile ilgili Çin, ABD, Güney Kore, Japonya gibi ülkelerin önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini ve bu alanda öne geçebilmek için kıyasıya rekabetin yaşandığını söyleyebiliriz. 5G teknolojisi bugüne kadar meydana gelen teknolojik gelişmelerden ciddi manada ayrışmaktadır. 5G teknolojisiyle dünyada paradigmaların değişeceğini söyleyebiliriz.
Özellikle yazılım ağırlıklı bir yapıda olması sebebiyle de Türkiye olarak bu alanda öncü üreticiler arasında yer alabileceğimizi düşünüyoruz ve yerli ve milli ürünlerle 5G altyapısının oluşturulması için biz de var gücümüzle çalışıyoruz. Teknolojiyi tüketen değil üreten bir ülke olarak yüksek teknolojili ürün ihracatımıza önemli katkılar vermeyi hedefliyoruz.
Şahver: Türkiye’nin 5G yol haritası nedir? Nasıl bir plan ve program çerçevesinde bu çalışmalar yürütülüyor? Bu yol haritasının önündeki engeller ve fırsatlar nedir?
Gazali Çiçek: Geçtiğimiz günlerde Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin açılışı münasebetiyle Sayın Cumhurbaşkanımız Kurumumuza teşrif ettiler. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmalarında yer verdiği “Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G’ye geçemeyiz” ifadesi ile 5G teknolojisine yönelik Ülkemizin vizyonunu belirlemiş oldular.
Bizlerde öncesinde Milli teknoloji hamlesinin bir parçası olarak 5G’ye mümkün olan en yüksek ölçüde yerli ve milli imkânlarla geçme hedefini ortaya koyduk ve bu hedef doğrultusunda çalışmalara başladık.
Daha önce de ifade ettiğim üzere, elektronik haberleşme sektöründe yerli ve milli bir üretim ekosistemi oluşturmak amacıyla ilk adımları 4.5G yetkilendirmesi ile atmıştık. 2016 yılında, yani ihaleyi takip eden ilk yıl raporlarında, mobil şebeke yatırımlarında yerlilik oranının maalesef %0,98’de kaldığını gördük. Bu çerçevede Kurum olarak inisiyatif almamız gerektiği düşüncesiyle yola koyulduk.
2017 yılı itibariyle başlattığımız çalışmalar ile konferans, çalıştay, toplantı, saha ziyareti gibi birçok etkinlik düzenleyerek sektörde farkındalığın oluşmasına önemli katkılar sağladık. Üreticilerimiz ile bir araya gelerek sektörün sorunlarına çözüm bulmak için mesai harcadık.
Üreticiler ile müşteri konumundaki mobil operatörlerimizi bir araya getirerek öncelikli olarak iletişim problemlerini ortadan kaldırdık. Yürütmüş olduğumuz bu çalışmalar neticesinde; ilk yatırım dönemi itibariyle %0,98 olan yerlilik oranı, dördüncü yatırım dönemi itibariyle %23’ü geçmiştir.
Yine Kurum olarak, Ar-Ge ve üretim faaliyeti gösteren teknoloji firmalarımızın ve KOBİ’lerimizin yeni gelişen 5G ve ötesi teknolojilerde daha aktif rol almasını sağlamak amacıyla, 130’dan fazla firmanın bir araya gelerek OSTİM bünyesinde Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesinin (HTK) kurulmasına öncülük ettik.
HTK ile yerli üreticilerimizin iş birliği yapabilecekleri güçlü bir yapı oluşturulmuş oldu. Bu kapsamda, mobil operatörlerimizin kullanmakta oldukları haberleşme şebeke altyapısının yerli ürünlerle oluşturulmasını sağlamak üzere 16 firma ve 3 mobil operatörün ortaklığında 3 yıl süreli Uçtan Uça Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi (UUYM5G) geliştirildi ve proje TÜBİTAK’ın desteği ile hayata geçirildi. Bu yılın başında UUYM5G projesinde revizyona gidilerek ULAK AŞ projeye dahil edildi.
Bu projeyi sektörümüzün yerli otomobil projesine benzetiyorum. Bu projede, sektörümüzde ilk defa sahipli Ar-Ge modeli uygulandı. Proje BTK koordinasyonunda pazarı oluşturan mobil operatörlerin isterlerini ürünleştirmek hedefine sahip. Bu anlamda, uygulanan model tüm sektörler açısından örnek teşkil ediyor.
UUYM5G projesi ile 5G baz istasyonları, 5G çekirdek şebeke, 5G İş-Destek (OSS) yazılımları, 5G sanallaştırma platformu gibi 5G teknolojisine özel kritik şebeke donanım ve yazılımları geliştirilmekte.
Ayrıca, proje kapsamında, 2020 yılının ilk yarısında şebeke içinde kullanılabilecek 7 GHz ve 13 GHz Radyolink cihazları saha testleri bitirilerek şebekede kullanılabilir hale getirilecek. 2020 sonu itibariyle ise projede önemli ürün bilişenlerinin bitirilerek sahada kullanılabilir olması amaçlanmakta. UUYM5G proje sürecinin daha da ilerletilebilmesi için yeni çalışma fazları şimdiden hazırlanmaya başlandı.
Diğer taraftan, yerli ve milli üretim hedeflerimize ulaşabilme noktasında avantajlı olduğumuz noktalar olduğu gibi engel oluşturan noktalarda karşımıza çıkabiliyor. Örneğin;
*Yasal düzenlemeler ile yerli üretim süreçlerini desteklenebilmesi,
*belirli bir farkındalık seviyesine ulaşılması,
*sektörün sürekli büyümesi ve yeni teknolojiler ile büyümeye devam edecek olması,
*yatırımların süreklilik arz etmesi,
*nitelikli insan kaynağı,
*yeni teknolojilerin yazılım yoğun teknolojiler olması
gibi unsurları avantaj olarak değerlendirebiliriz. Bununla birlikte,
*sektör paydaşları içerisinde birlikte çalışabilme kültürünün henüz istenilen seviyede olmaması,
*yerli üreticilerin sermaye yetersizliği,
*destek ve fonlama mekanizmalarındaki bürokratik sorunlar,
*İnovasyon kültürü ve Ar-Ge faaliyetlerinin yetersizliği,
*Yabancı tedarikçilerin yıkıcı rekabet uygulamaları
*gibi hususları ise karşımıza çıkan engeller olarak görebiliriz.
Bu çerçevede, 5G ve ötesi teknolojiler başta olmak üzere elektronik haberleşme alanında yerli, ve milli üretim çalışmalarını Kurumumuz koordinasyonunda yürüterek, dezavantajlı olduğumuz noktaları avantaja çevirebileceğimizi düşünüyorum. Uygulamakta olduğumuz mevcut modelin göstermiş olduğu başarı, aslında bu fikrimizi destekler mahiyettedir.
Şahver: Ekonomimiz yaklaşık yüzde 98 KOBİ bazlı. 5G sadece tüketiciye değil, endüstriye yönelik bir teknoloji. Almanların Sanayi 4.0 tanımlaması da 5G ile artacak hız ve kapasiteye dayanıyor aslında. Sanayi dikeyleri 5G için en kritik alanlardan biri. BTK olarak 5G ekosisteminin ülkemizde efektif bir şekilde sanayi dikeyleri, KOBİ’ler tarafından da anlaşılıp, planlanması konusundaki planlarınız ve çalışmalarınız nelerdir?
Gazali Çiçek: Dikey sektörlerde 5G farkındalığının artmasını çalışmalarımızın en başından beri önemsiyoruz. Bu kapsamda üniversitelerimiz ve sektör paydaşları ile birçok çalıştay ve etkinlik gerçekleştirdik. Kurumumuz uhdesinde 5G ve Dikey Sektörler raporunu hazırlayarak düzenlediğimiz lansman ile tanıtımını yaptık.
Raporu ayrıca tüm ilgili Bakanlıklarımızın, sektör kuruluşlarımızın dikkatine sunduk. 5GTR Forum altında en yoğun ve aktif çalışan grubumuz da dikey sektörler konusunda olmuştu. 5GTR Forum’da otomotiv, sağlık, ulaşım/lojistik, güvenlik, eğitim, tarım/çevre, imalat, finans, enerji, medya ve eğlence konularında çalışan yetkili kamu otoriteleri ve şirketlerimizle bilişim sektörümüzü bir araya getirdik.
Bu alanda bir başka çalışma olarak 5G Vadisi Açık Test Sahası kapsamında teknoloji geliştiricilerimizin ücretsiz olarak yararlanabileceği test şebeke altyapılarını konuşlandırdık. Burada temel hedefimiz 5G ve Ötesi alanlardaki her tür Ar-Ge, Ür-Ge faaliyetleri için test, doğrulama ve deneme altyapısı sağlamanın yanı sıra 5G teknolojileri kullanılarak sunulacak hizmet ve uygulamalara yönelik test ve denemelerin yapılması sayılabilir. Şimdiye kadar 5G Vadisinde yer alan test/şebeke altyapıları ile Bilişsel Pasif Radar ile Drone/Helikopter Tespiti, Güç Amfisi Modelleme Verimlilik ve Doğrusallaştırma, 5.9 GHz C-V2X Kanal Ölçüm Projesi ve 26-28 GHz Yeni Nesil RF Fronted ve Anten Ölçümleri benzeri projeler başarılı şekilde tamamlandı.
Ayrıca bu alanda uluslararası faaliyetlere de büyük önem veriyoruz. Japonya ve Kore gibi ülkelerle iş birliği anlaşmaları imzaladık. Her sene farklı bir tema ile düzenlediğimiz Uluslararası Düzenleyiciler Konferanslarında dünya çapında öne çıkan bilim adamlarını, şirketleri ve başka ülkelerdeki düzenleyici meslektaşlarımızı ağırlayıp fikir alışverişinde bulunuyoruz. Bu konferansı 2017 yılında 5G ve Ötesi teması ile gerçekleştirip 5G’nin temellerini atan kilit insanları Kurumumuzda ağırladık ve sektörümüzle buluşturduk. Burada amacımız teknoloji anlamında ikili ilişkileri ilerletmek ve 5G konusunda yürütülen çalışmaları yakından takip etmek.
Söyleşimizin geri kalan kısmı haftaya …
Paylaş