Paylaş
Bu şirketler sadece başarılı değil, David Autor isimli ekonomistin de tanımladığı gibi, aslında birer süperstar. İş modelleri geleneksel modellerden çok farklı. Sadece teknoloji firması olmaları değil onları bu kadar başarılı kılan. Yarattıkları esas fark iş modellerinden kaynaklanıyor.
Birkaç ay önce Ege’de tatildeyken bir tanıdık ne işle uğraştığımı sorduğunda “ekosistem iş modelleri üzerine çalışıyorum” demiştim. O da bana “evet çok iyi biliyorum. Ben de çalıştığımız bahçelerdeki doğal ekosisteme özen gösteriyorum” dedi. Doğrusu çok da zamanım olmadığından tam olarak neden bahsettiğimi anlatamadan “harika” diyerek orda kapamıştım konuyu.
Alibaba 2014 yılında halka açılırken borsaya sunduğu dokümanda ekosistem kelimesini 160 kez kullandı. Tüm teknoloji devleri artık iş modellerini bu kelime ile tanımlıyor. iPhone’un aslında en değerli yeniliği onu destekleyen ekosistemi. Artık bu kavram teknoloji devlerinin dışında birçok sektörde hayatımıza girmeye başladı. Dijital ekonominin temel kavramlarından biri olarak giderek daha da kökleşecek bir kavramdan bahsediyoruz. Zira bilgi ve iletişim teknolojileri tüm bireyleri güçlendirmeye ve bilgilendirmeye devam ediyor. Tüketici ihtiyaçları giderek daha bireyselleştirilmiş ve daha komplike hale geliyor.
Doğa bilimlerine ait olan bu kavram iş dünyası tarafından 1990’lı yıllardan bu yana kullanılmaya başlandı. Geleneksel sistemlerde ve şirketlerde ürünler bir şirket tarafından üretilir ve tüketiciye satılarak gelir elde edilirdi. Dijital ekonomi ile hayatımıza giren bu yeni paradigmada ürünler bir platform etrafında birleşmiş, hem birbirine destek olan, hem de birbiriyle yarışan takımlar ve şirketler tarafından hazırlanıyor ve tüketiciye ulaştırılıyor.
iPhone’da kullandığımız uygulamalar Apple şirketi tarafından bize sunulmuyor. Bu uygulamalar Apple dışındaki şirketler tarafından geliştirilmiş ancak tüketiciye Apple platformunu kullanarak ulaştırılan uygulamalar. iPhone bu ekosistem sayesinde kullanıcılarına bütüncül bir deneyim sunabiliyor. İşte ekosistem iş modelleri tam olarak bunu sağlıyor.
Bilgi ve iletişim teknolojileri ile daha güçlü ve bilinçli hale dönüşen tüketici için, bir platform etrafında birleşen birden fazla şirket daha zengin deneyim sunabiliyor.
Buradaki önemli noktalardan biri; bu yeni paradigmada ekosistemi oluşturan platformun büyük bir farkındalık yaratan bir yeniliği ortaya koyması. Bu yenilik platformun, ekosistemin yaratacağı değerden daha çok pay almasının yolunu açıyor. İkinci önemli konu ise ekosistemin diğer üyelerinin kolaylıkla değiştirilebilir olması – bu haliyle platformu ve ekosistemin ana kurucusunu daha da güçlendiriyor.
Dijital ekonominin en büyük dinamiklerinden biri aslında ekosistem bazlı iş modelleri. Çünkü tüketiciyi doğru şekilde çözümlemek, en iyi ürünü üretmek ve en iyi deneyimi sağlayabilmek tek bir şirketin başarabileceği bir konu olmaktan çıkıyor.
Bilişim teknolojileri ve özellikle açık kaynak yazılımla gelen ortaklaşa çözümler geliştirme ve açık kaynak kültürü de doğal olarak iş modellerini bu yöne itelemektedir.
Blokzinciri teknolojisi ve beraberinde getirdiği merkezi sistemlerden uzaklaşabilen yapılar da iş modellerini ekosistem modeline doğru iteleyeceğe benziyor.
Bugün çalıştığınız şirketin iş modelini nasıl ekosistem iş modeline dönüştürebileceğini düşünmeye başlamakta fayda var …
Paylaş